Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/651 E. 2023/596 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/651 – 2023/596
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/651
KARAR NO : 2023/596
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2020
NUMARASI : 2019/218 E. – 2020/343 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/12/2020 tarih ve 2019/218 E. – 2020/343 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “… “ ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin ” …” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunduğunu taraf markaları arasında iltibas koşullarının oluştuğun, dava konusu ibarenin gerçek hak sahibinin müvekkili bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin markası tanınmış olduğundan, dava konusu başvurunun SMK’nın 6/5 maddesi uyarınca tescili istenen tüm mal ve hizmetler yönünden reddinin gerektiğini, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, 2019-M-6855 sayılı YİDK kararının iptaline, 2018/109695 sayılı dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, taraf markaları arasında iltibasa neden olacak bir benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dava konusu “… ibareli başvuru ile davacının “…” ibareli markaLARI arasında, başvuru kapsamında yer alan 20. sınıf mallar yönünden SMK’nın 6/1 maddesindeki iltibas koşullarının oluştuğu, davalı gerçek kişi tarafından işlem dosyasında kullanım ispatı talep edilen 2000/1004 sayılı markanın itiraza mesnet gösterilmediğini, diğer yandan her ne kadar davacının T/01943 sayılı markasının kullanılmadığı def’i olarak ileri sürülmüşse de, söz konusu markanın tanınmış markalar siciline kaydedilmek üzere başvurulan bir marka olup mal veya hizmet markası olmayan markaların kullanılmadığının def’i yolu ile ileri sürülemeyeceği, davacının SMK’nın 6/3 ve 6/5 maddeleri ile kötü niyete dayalı iddialarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu YİDK kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, dava konusu marka ile davacı markalarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak bıraktıkları toplu intba bakımından farklı olduklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamında kalan 20. sınıf mallar yönünden, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira davacıya ait markanın ilk dört harfi ile davalının başvurusunun ilk dört harfinin aynı “…” ibaresi tarafından temsil olunduğu, davacının sonraki “e” harfi ile davalı başvurusunun “sa” harflerinin farklı olmasının, başvuruya yeterli ayırt edicilik sağlamadığı, başvurunun tescil edilmek istendiği 20. Sınıf malların davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları kapsamında yer alan mallarla aynı/aynı tür ve benzer bulunduğu anlaşılmakla, davalı …vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı …tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davalı … tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 04/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.