Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/650 E. 2023/646 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/650
KARAR NO : 2023/646
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
NUMARASI : 2019/29 E. – 2020/315 K.

DAVACI : … -(TC: …)
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sahipliğinden Kaynaklanan
Haklara Tecavüzün Önlenmesi ve Durdurulması

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/11/2020 tarih ve 2019/29 E. – 2020/315 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı …. Ltd. Şti. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin eser sahibi olduğu dava konusu kitapların davalılar tarafından müvekkiline telif ücreti ödenmeksizin izinsiz olarak basılıp dağıtıldığını, defalarca talepte bulunmalarına rağmen davalı tarafla dava konusu kitaplar için yazılı bir sözleşme yapılmadığını, müvekkilinin eser sahibi olduğu kitapların davalı tarafça basılıp dağıtılmasının müvekkilinin mali haklarına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek davalılar tarafından yapılan tecavüzün önlenmesi ve durdurulmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş, davalı vekili katıldığı celsede davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının eser sahibi olduğu … isimli eserlerin davalı …Şirketi tarafından, eser sahibi davacının yazılı muvafakati olmaksızın çoğaltılıp yayımlandığı, taraflar arasında FSEK’in 52. Maddesine uygun şekilde düzenlenen mali hak devir sözleşmesinin bulunmadığı, zira anılan madde uyarınca “yazılılık” unsurunun bir mali hakkın geçerli bir şekilde tasarruf işlemine konu olmasının geçerlilik şartı olduğu, sözlü anlaşmaların, bir mali hakkın devrine olanak sağlayamayacağı, bu yöntemin belirtilen emredici kanuni düzenlemeye aykırı olduğu, bu hale göre davalı …Şirketi’nin davacının yazılı muvafakatini almaksızın yukarıda belirtilen eserleri çoğaltıp yayımlamasının; davacının 5846 sayılı FSEK m.22 ve m.23 hükümlerinde düzenlenen çoğaltma ve yayma haklarının ihlâli mahiyetinde olduğu gerekçesiyle anılan davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile davacıya ait; … isimli eserlere davalı …Şirketi tarafından yapılan tecavüzün önlenmesine ve durdurulmasına, davalı … Şirketi’ne yöneltilen davanın ise dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, davacının eser sahibi olmadığını, zira istinaf dilekçesi ekinde sundukları belgelerden anlaşılacağı üzere davacının müvekkili Şirketçe istihdam edildiğini, bu sebeple FSEK’in 18/2 maddesi uyarınca dava konusu eserlerin mali haklarını kullanma yetkisinin müvekkiline ait olduğunu, ilk derece mahkemesince FSEK’in 76/2 maddesinin hatalı yorumlandığını, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün önlenmesi ve durdurulması istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu olan ve eser vasfını haiz bulunan dava konusu … İçerisinde…isimli eserlerin sahibinin davacı olduğunu, bahsi geçen eserlerin davacının muvafakati olmaksızın davalı …Şirketi tarafından yayımlanıp çoğaltılmasının davacının 5846 sayılı FSEK’in 22. ve 23. maddelerinde düzenlenen çoğaltma ve yayma haklarının ihlali niteliğinde bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça davacının müvekkili Şirketçe istihdam edildiği, bu nedenle FSEK’in 18/2 maddesi uyarınca dava konusu eserlerin mali haklarının kullanma yetkisinin müvekkiline ait olduğu bir istinaf itiraz olarak ileri sürülmüşse de; bu kapsamda istinaf dilekçesi ekinde sunulan delillerin bahsi geçen savunmayı ispata elverişli bulunmadığı gibi dava konusu kitapların çoğaltma ve yayma haklarının FSEK’in 52. maddesine uygun biçimde davalıya devredildiğinin de ispat edilemediği, ayrıca dava konusu edilen bir kısım kitaplar yönünden davacı tarafça ibraz edilen deliller davacının eser sahipliği konusunda kuvvetli kanaat oluşturduğundan, ilk derece mahkemesince 5846 sayılı FSEK’in 76/2 maddesi kapsamında davalı Şirkete tebliğ edilen ihtarlı davetiyenin tebliğine rağmen davalı Şirketin dava konusu bir kısım kitapların çoğaltma ve yayma hakkına haiz bulunduğuna dair belgeleri sunmaması üzerine bir kısım dava konusu kitapların eser sahibinin davacı olduğu ve davalının bu kitapları haksız olarak yayımlayıp çoğalttığı hususundaki kabulünde de bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı …. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı …. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …. Ltd. Şti.’nden alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, anılan davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin anılan davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında davalı …. Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan davalı şirket uhdesinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 18/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip