Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/649 E. 2023/612 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/649 – 2023/612
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/649
KARAR NO : 2023/612
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2018/475 E. – 2020/305 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Kullanmama Nedeniyle İptal.

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/10/2020 tarih ve 2018/475 E. – 2020/305 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili, davalı adına tescilli bulunan 2002/21178 sayılı markanın kullanılmadığını, buna rağmen davalının anılan markasına dayalı olarak müvekkilinin marka başvurularına itiraz ettiğini, SMK’nın 9. maddesinde tescil tarihinden itibaren 5 yıl süre ile aralıksız ve haklı bir neden olmaksızın kullanılmayan markanın iptal edileceğinin düzenlendiğini, dava konusu markanın tescilli bulunduğu 35, 36, 42, 44 ve 45. sınıf hizmetler ile 39. sınıfta yer alan “Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri, Dalgıç hücresi kiralanması hizmetleri, dalgıç elbisesi kiralanması hizmetleri. Çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri” yönünden kullanılmadığını ileri sürerek, dava konusu 2002/21178 sayılı markanın anılan hizmetler yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu edilen markasının 35, 36, 39 ve 42.sınıflarda tescilli olduğunu, 44 ve 45.sınıflar bakımından bir tescilin bulunmadığını; davacının kötü niyetli olduğunu, zira davacının dava konusu markanın kullanıldığını taraflar arasındaki davalar nedeni ile bildiğini, müvekkilinin markasını uyuşmazlık konusu 35,36,39 ve 42. sınıf hizmetler bakımından kullandığını , müvekkilinin faaliyette bulunduğu lojistik teriminin tedarik, malzeme yönetimi ve dağıtım hizmetlerini kapsadığını, müvekkilinin logistik hizmeti verirken sigorta hizmeti de verdiğini, ayrıca müvekkilinin ticaret unvanının kaynaklı hakkının da bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu 2002/21178 sayılı markanın 15.07.2004 tarihinde, 35 ,36 , 39 , 42 , 44 ve 45. sınıf hizmetler yönünden tescil edildiği, davalının dava konusu markayı uyuşmazlık konusu olan 35, 36, 39, 42 ve 45. sınıf hizmetlerde kullandığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu markanın 35, 42, 36, 44, 45. sınıflarda tescilli olduğu hizmetlerin tümü ile 39. sınıfta yer alan “araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri, dalgıç hücresi kiralanması hizmetleri, dalgıç elbisesi kiralanması hizmetleri, çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri” yönünden SMK 9. maddesi gereğince kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, müvekkilinin 1986 yılında beri taşımacılık alanında kullandığı dava konusu markasının yoğun kullanım sonucu tanınmış hale geldiğini, bu nedenle davacının dava konusu markanın kullanılmadığı iddiasının yersiz bulunduğunu, ilk derece mahkemesince bu iddialarının değerlendirilmediğini, öte yandan dava konusu markanın uyuşmazlık konusu hizmetlerde ciddi olarak kullanıldığının ispatlandığını, davacının dava açmakta kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davacı aleyhine açtığı davaların lehe sonuçlandığını, müvekkilinin verdiği lojistik hizmeti içinde 35, 36, 39 ve 42. sınıfta yer alan tüm hizmetlerin bulunduğunu, müvekkilinin ticaret unvanından kaynaklı hakkının da olduğunu, “…” ibareli seri markalarının bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, kullanmama nedeniyle marka iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, SMK’nın markanın kullanım külfetine ilişkin 9. maddesi hükmü uyarınca davalı markasının tescil edildiği tarihten sonraki tüm zaman sürecinde kullanım külfetinin bulunduğu, bu kullanımının SMK’nın 7. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen şekilde, yine 7. maddenin 3. fıkrası ve SMK’nın 9. maddenin 2 ve 3. fıkrasında belirlendiği şekilde gerçekleşmesi gerektiği, markanın kullanımından söz edilebilmesi için kullanımın ciddi bir kullanım olması gerektiği, ciddi kullanım ibaresi SMK’da çok açık değil ise de her şeyden önce sadece markanın iptal edilmesini önlemek için göstermelik küçük ölçekte ve sembolik kullanmaların ciddi bir kullanım olmayacağı (Uğur ÇOLAK, Türk Marka Hukuku, 4. Baskı, İstanbul, s.972), yargılama konusu markayı kapsamında bulunan uyuşmazlık konusu hizmetler için kullandığını ispat yükünün davalıda olduğu, davalı tarafça dava konusu markanın davaya konu hizmetler yönünden ciddi surette kullanıldığını ispatlanamadığı, davalının markasını ciddi surette kullanamamasının haklı bir sebebe dayandığını da ispat edemediği, anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 11/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.