Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/639 E. 2023/779 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/639
KARAR NO : 2023/779
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2020
NUMARASI : 2019/428 E. – 2020/382 K.

DAVACI : … – (TC:…)
VEKİLİ :
DAVALI : … – (TC:…)
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka Hakkına Tecavüzün Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/12/2020 tarih ve 2019/428 E. – 2020/382 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin Düzce’de oto ekspertiz hizmeti alanında faliyet gösterdiğini, 31/12/2015 tarihinde “…” ibaresini 2015/110388 numaralı marka ile tescil ettirdiğini ve bu markayı aktif şekilde kullandığını, sanal dünyada da www.youtube.com isimli sitede … isimli bir kanalı mevcut olduğunu, davalının müvekkili ile aynı faaliyeti gösterdiğini, “…” ibaresini tescilli markasıymış gibi kullandığını, bu kullanımın tüketiciler nezdinde iltibas yaratacak nitelikte olduğunu, davalının aynı ibareyi müvekkilinin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinde kullandığını ileri sürerek tecavüzün ref’ini, 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın marka tescil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait 2015/110388 sayılı markanın “…” ibaresinden oluştuğu, markanın 42. sınıfta yer alan hizmetler bakımından tescilli olduğu, davalının markasal kullanımlarına konu olan “…” ibaresinin davacıya ait 2015/110388 sayılı “…” ibareli markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davacı markası ile davalı markasal kullanımı arasında iltibas tehlikesi bulunduğundan, davacıya ait marka hakkının davalı tarafından ihlal edildiği, her ne kadar SMK m.151/2-b bendi uyarınca davacı tarafın maddi tazminat istemi bedel olarak belirlenememişse de, 6098 sayılı TBK m.50/2 hükmüne göre zararın miktarının hakkaniyete uygun olarak belirlenebileceği, davacı tarafın maddi tazminat olarak 1.000,00 TL istemde bulunduğu, söz konusu bedel miktarının ihlale konu zaman aralığı, ihlalin niteliği, tarafların durumu ve TMK m.4 hükmünde yer alan hak ve nesafet ilkelerine göre ve nihayetinde TBK m.50/2 hükmünün amacı doğrultusunda uygun olduğu, SMK m.149/1-ç bendi uyarınca; marka hakkı ihlal edilen hak sahibi, manevi zararının tazmin edilmesini talep edebileceği, tarafların mali, sosyal ve ekonomik durumları, ihlale konu eylemin niteliği ve niceliği, tarafların kusur durumu, sıfatları, işgal ettikleri makam ve 4721 sayılı TMK m.4 hükmünde ifadesini bulan hak ve nesafet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde 1.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalının, davacıya ait 2015/110388 sayılı marka hakkını ihlâl eden eylemlerinin ref’ine, 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, eylemin ref’ine kararının tamamen usule aykırı bulunduğunu, davacıya ait marka ile müvekkiline ait “…” ibareli markasal kullanımlar arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak yüksek düzeyde benzerlik bulunmadığını, müvekkiline ait işletmenin davacıya ait bir şube olduğu izleniminin oluşmasının da mümkün olmadığını, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının herhangi maddi zararının bulunmadığını, maddi tazminata bağlı kalınarak manevi tazminata hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hakkına tecavüzün ref’i, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacıya ait 2015/110388 sayılı “…” ibareli marka ile davalının “…” ibareli marka kullanımı arasında, marka kapması ile kullanımının aynı sınıfta bulunması karşısında iltibas bulunduğu, daha önce davacıya ait “…” markasını gören, bu markalı hizmetlerden yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin davalıya ait “…” ibareli markayı oto ekspertiz hizmetleri üzerinde gördüğünde, bu markayı davacıya ait marka zannedebileceği, davalı kullanımının davacıya ait marka hakkını ihlal ettiği, dosya kapsamında zararın tam olarak belirlenememiş olması karşısında Türk Borçlar Kanunu’nun 50/2. hükmüne göre zararın miktarının hakkaniyete uygun olarak belirlenebileceği, hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip