Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/632 E. 2023/634 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/632 – 2023/634
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/632
KARAR NO : 2023/634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2020
NUMARASI : 2020/100 E. – 2020/345 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/12/2020 tarih ve 2020/100 Esas – 2020/345 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 16/01/2019 tarihinde “…+ şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı … tarafından “…” ibareli markalarına dayalı olarak başvuruya itiraz ettiğini, Markalar Dairesi Başkanlığının 2017/56598, 2015/76343, 2015/75180, 2013/108083 sayılı “…. … …”, “… …”, “… …”, “… …” ibareli markalar ile müvekkili başvurusu arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle müvekkili başvurusunu reddettiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın, YİDK tarafından yalnızca 2017/56598 sayılı davalı markası ile müvekkili başvurusu arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu tespit edilerek reddine karar verildiğini, alınan YİDK kararının hatalı olduğunu, müvekkili başvurusunun YİDK kararında benzer görülen “…. … …” ibareli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali içermediğini, müvekkilinin davalı … aleyhine “…” ibareli markaların kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin dava açtığını, bu davada verilen kararın tebliğ aşamasında olduğunu, yine davalı kooperatifin müvekkili aleyhine açtığı dava derdest olup, her iki davanın da iş bu davanın sonucunu etkilemesi nedeniyle kesinleşmelerinin beklenmesi gerektiğini ileri sürerek, YİDK’in 2020-M-2578 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet 2017/56598 sayılı marka arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, markaların tertip tarzlarının benzer olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacı başvurusu ile müvekkili markaları arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğunu, müvekkili markalarının asli unsurunun “…” ibaresinden oluştuğunu, davacı tarafça ısrarla müvekkili markalarına benzer ve tecavüz oluşturacak şekilde markasal kullanımlarda bulunulduğunu, müvekkilinin piyasadaki yaygın kullanımları ile davacı kullanımlarının, neredeyse aynı olduğunu, davacının bu eylemlerinin müvekkilinin öncelik hakkına aykırı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, karşılaştırılan markalar arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında mal ve hizmet benzerliği bulunduğu, taraf markalarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, redde mesnet markada “… … …” unsurunun ticari unvan mizanpajına göre ön planda olduğu, ayrıca markasal kompozisyonun ortasında inek figürünün bulunduğu, davaya konu marka başvurusunun davacıya ait ticaret unvanı ile yel değirmeni figüründen oluştuğu, itiraza mesnet markada markasal olarak inek figürü ile birlikte “… … …” ibaresinin dikkate alınması gerektiği, “…” ve “…” ibarelerinin tali nitelikte bulunduğu, “…” ibaresinin İzmir iline bağlı Türkiye’de yaygın olarak bilinen bir ilçe ismi olduğu, bu şekilde yaygın olarak bilinen yer isimlerinin ayırt ediciliğinin düşük bulunduğu, coğrafi kaynak belirtme niteliği bulunan bu tip yer isimlerini içerir markalarda ufak değişikliklerle iltibas tehlikesinin bertaraf edilebileceği, somut olayda da her ne kadar her iki marka kompozisyonu içinde “…” ibaresi müşterek olarak bulunsa da, İzmir iline bağlı ve Türkiye’de bilinen maruf ve meşhur bu ilçe ismi üzerinde redde mesnet marka hakkı sahibine tekel yetkisi tanınamayacağı, bu halde ayırt ediciliği bulunmayan ibareler haricinde kalan unsurlar dikkate alınarak markaların tüketicide oluşturduğu umumi intibanın iltibas değerlendirmesinde nazara alınması gerekeceği, redde mesnet markada yer alan inek figürünün dava konusu markada yer almadığı, yine dava konusu markada yer alan yel değirmeni figürünün redde mesnet markada yer almadığı, bu yel değirmeni figürünün dava konusu mal ve hizmetleri doğrudan tanımlamadığı, dolayısıyla soyut-somut ayırt ediciliğinin bulunduğu, her iki markada bulunan yeşil renk benzerliğinin de iltibas tehlikesi oluşturacağından söz edilemeyeceği, zira doğada renkler bakımından bulunan sınırlama nedeniyle salt renkler üzerinde de marka hakkı sahibine tekel hakkı tanınamayacağı, SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 2020-M-2578 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, taraf markalarında aynı tonda yeşil renkli daire bulunduğu, anılan daire şekli içerisinde başvuru markasında “…” ibarelerinin yer aldığı, diğer davalı markasında ise “…. … … … …” ibarelerinin yanı sıra daha büyük puntolarla ve göze çarpacak şekilde “… … …” ibarelerinin bulunduğu, özellikle çok benzer şekil unsurunun yanı sıra … … … ile … … ibarelerini görecek ortalama tüketicilerin kolaylıkla yanılabilecekleri, ortalama tüketicinin markaların farklı olduğunu anlasa bile markanın kaynağı-sahibi konusunda yanılgıya düşebileceğini, SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının markasal kullanımlarının, nihai tüketicinin ürünlerin üretim yeri ve coğrafi kaynağı konusunda yanılmasına yol açacağını, markaların algılanış biçimi ve bu algılama sonucunda karışıklığa sebebiyet verilerek tüketicinin müvekkili ürününü aldığı konusunda yanılgı yaratacağını, bu hususun ve markaların benzerliğinin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2018/277 E. 2021/8 K. Sayılı kararı ve bu dosyada alınan bilirkişi raporu ile kanıtlandığını, müvekkilinin piyasadaki yaygın kullanımları ile davacı kullanımlarının, neredeyse aynısının yaratılmış bir kopyası olduğunu, dolayısıyla davacı eylemlerinin müvekkilinin öncelik hakkına aykırı olduğunu, tarafların markalarının aynı, aynı tür ve benzer mal/hizmetleri kapsadığını, tarafların markalarının benzer olduğunu, markaların benzerliğinde görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik incelemesi yapılacağını, markaların karıştırma ihtimalinin tespitinde, tescile konu mal ve hizmetlerin alıcı kitlesinin, mal ve hizmetlerin halka ulaşma biçiminin ve fiyatının da dikkate alınması gerektiğini, tarafların markaları ve bu markalara konu mal ve hizmetler bakımından tüm özellikler dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında, taraf markaları arasında karıştırma ihtimalinin mevcut olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “… … … …+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet 2017/56598 sayılı “…. … …” ibareli marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunmadığı, zira taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin bir ilçe adı olduğu ve kimsenin tekeline bırakılamayacağı, bunun dışında taraf markalarında yer alan ibarelerin de tanımlayıcı nitelikte ibareler oldukları, markalarda yer alan şekil unsurlarının asli unsur konumunda bulundukları ve bu şekiller arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik olmadığı, davacının fiili marka kullanımlarının ise işbu davanın konusu olmadığı anlaşılmakla, davalı …. … … … … vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı …. … … … … vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı …. … … … … ile davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.