Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/625 E. 2021/989 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2017
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Dairemizce verilen 06/06/2018 tarih…. 11. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2019 tarih ve… Karar sayılı kararıyla bozulmuş olmakla, dosya incelendi işin gereği görüşülüp düşünüldü;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin… ibareli marka tescil başvurusunun, davalı … ….” ibareli markasına dayalı itirazı üzerine diğer davalı Kurum tarafından reddedildiğini, yeniden inceleme taleplerinin ise YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik olmadığını, Kurum kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek, … sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu ibare ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … … vekili, başvuru konusu ibare ile müvekkili markalarının benzer olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkiline husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, uyuşmazlık konusunun çözümü için bilirkişi incelemesine ihtiyaç bulunduğu, nitekim davacı vekilinin bilirkişi deliline de dayandığı, bilirkişi giderinin yatırılması konusunda davacı vekiline usulüne uygun biçimde kesin süre verildiği, verilen kesin sürede davacı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, mevcut haliyle davacının iddialarının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin davayı açan önceki vekilinin, bir ceza soruşturması kapsamında tutuklandığını ve bu nedenle fiilen vekillik görevini yapamadığını, yetki belgesi ile yargılamaya katılan vekillerin de bilirkişi ücretini yatırmak gibi bir sorumluluklarının bulunmadığını, davacı asil ile irtibata geçerek 13.06.2017 tarihinde vekaletnameyi dosyaya sunduklarını ve 16.06.2017 tarihli dilekçe ile de HMK’nın 95. vd. maddeleri uyarınca eski hale getirme talebinde bulunduklarını, mahkemece bu taleplerinin kabul edilmeyerek kesin sürede bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle davanın reddedildiğini, davayı açan avukatın durumunun 1136 sayılı Kanun’un 42. maddesine uyduğunu, ayrıca mahkemece işin esasına girilerek dosya kapsamındaki delillerle uyuşmazlığın çözümlenebileceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve iddialarının incelenerek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, mahkemece davanın reddine karar verilmesi nedeniyle tüm davalılar yönünden tek bir vekalet ücretine hükmedildiğini, oysa davalıların ayrı vekillerle temsil edildiklerini ve her bir davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının bu yönden düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin 06/06/2018 tarih,… Karar sayılı kararıyla, davacı vekilince 16.06.2017 tarihli dilekçe ile bilirkişi ücretini yatırmak için eski hale getirme talebinde bulunulmuş ise de HMK’nın 97. maddesi uyarınca süresinde yapılamayan işlemin de eski hale getirme talebinde bulunmak için öngörülen süre içinde yapılmasının zorunlu olduğu, 06.04.2017 tarihli oturumda davacı tarafa 1.500,00 TL bilirkişi ücretinin yatırılması için iki hafta kesin süre verildiği, kesin sürede yatırılmayan bilirkişi ücretinin, bu işlemin süresinde yapılamamasına neden olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde de yatırılmadığı, dolayısıyla usulüne uygun biçimde yapılmayan eski hale getirme talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, başvuru kapsamındaki mallar ile itiraza mesnet markanın kapsamındaki malların aynı/benzer olup olmadıkları hususundaki karşılaştırma teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yapılmaksızın uyuşmazlığın çözümünün mümkün olmadığı, davalı … yönünden ise davacının marka başvurusuna yalnızca davalı … tarafından itiraz edildiği, diğer davalı …’un ise herhangi bir itirazının olmadığı, bu itibarla, davalı …’a karşı husumet yöneltilmesinin doğru bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalılar ……. aleyhine açılan davanın esas yönünden, davalı … aleyhine açılan davanın da husumetten reddine karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’NİN 02/10/2019 TARİH… SAYILI İLAMININ ÖZETİ: Dairemiz kararının, davacı vekilince temyizi üzerine, anılan Yargıtay ilamı ile özetle, itiraza mesnet marka ile başvuru markası kapsamında yer alan emtiaların sınıflarının aynı olup, “Tütün: İşlenmiş veya işlenmemiş tütün, sigaralar, purolar,…” gibi mallardan oluştuğu, uyuşmazlığın benzerlik/iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet hukuki sebeplerine dayalı olduğu, bu halde gerek emtia sınıflarının aynı oluşu ile kapsamda yer alan emtiaların niteliği ve gerekse de uyuşmazlık dayanağı hukuki sebeplerin hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olmasına göre, İlk Derece Mahkemesince süresinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde davanın reddine ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Dairemiz kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2019 tarih,… Karar sayılı bozma ilamına uyulmuştur.
İlk derece mahkemesince bilirkişi ücretinin verilen kesin sürede yatırılmadığı ve mevcut haliyle davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizce, yukarıda özetlenen gerekçe ile reddedilmiş, bu kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2019 tarih ve… Karar ilamı ile Dairemiz kararı bozulmuş, dosya Dairemiz yerine sehven Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiş, bu mahkemece esasa kaydedilen dava hakkında yargılama yapılarak hüküm kurulmuş, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2021 tarih,…. Karar sayılı ilamı ile “Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış olduğundan, ilk derece mahkemesince Dairemiz bozma ilamına uyularak verilen karar yok hükmünde olup, öncelikle bu hususun tespiti ile ilk derece mahkemesince verilen kararın bozularak ortadan kaldırılmasına ve kararın mahiyeti gözetilerek yok hükmündeki ilk derece mahkemesi kararına karşı ileri sürülen temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş ve Yüksek Dairenin 02/10/2019 tarih, …. Karar sayılı bozma kararı ile ilgili olarak HMK’nın 373. maddesinde öngörülen yasa gereğinin takdir ve ifası için dosya Dairemize gönderilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere Dairemizce de usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2019 tarih, … Karar sayılı bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı uyarınca inceleme yapılmıştır.
Dava konusu … sayılı markanın kapsamında bulunan malların İngilizce olması ve davacı tarafça da bilirkişi ücreti yatırılmaması nedeniyle marka kapsamındaki malların Türkçe’sinin gönderilmesi için … müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabında dava konusu başvuru kapsamındaki malların Türkçe’si Dairemize bildirilmiştir. Buna göre dava konusu başvurunun kapsamında 16. sınıftaki “Kağıt veya karton paketler ve kutular; basılı materyaller; sarma için plastik film; tekstilden olmayan etiketler; bahsi geçen tüm mallar sigaralar, sigara filtreleri, sigara kağıdı ve sigara yapımı için tüplerle ilgilidir.” ve 34. sınıftaki “sigaralar; sigara kağıdı ve sigara yapmak için tüpler dahil sigara içenlere ait eşyalar; sigara filtreleri; sigara kutuları” malları bulunmakta olup, redde mesnet … sayılı markanın kapsamında da 34. sınıftaki “Tütün: İşlenmiş veya işlenmemiş tütün, sigaralar, purolar, enfiyeler, sigarilloslar, tütün yerine kullanılan maddeler, çiğneme tütünleri, tömbekiler… Değerli madenlerden ve bunların alaşımlarından olmayan tütün içenlere mahsus malzemeler: Pipolar, ağızlıklar ve bunların filtreleri, çakmaklar, küllükler, tütün kutuları, sigara kesicileri, pipoluklar, pipo temizleyiciler, puro ve sigara tabakaları, sigara sarmak için cep aletleri, sigara kağıtları, sigaralıklar, çakmaklar için gaz kartuşları, nargileler, çakmaktaşları… Kibritler.” malları yer almaktadır. Görüldüğü üzere dava konusu başvuru sigara ve sigara malzemelerini kapsadığından ve redde mesnet markanın kapsamında da tütün ve sigara malzemeleri yer aldığından, marka kapsamları arasında benzerlik mevcuttur.
İşaretlerin benzerliğine gelince, dava konusu başvuru “….” ibaresi ile bir sigara ambalajı şeklinden ibarettir. Başvuruda yer verilen şekil unsuru ayırt edicilikte tali nitelikte olup, başvurunun asli unsuru “….sayılı markada yer alan şekil unsuru da tali unsur olduğundan, redde mesnet markanın asli unsurunu da “…” ibaresi oluşmaktadır. Anılan ibare, 16. ve 24. sınıf mallar yönünden tanımlayıcı veya zayıf bir ibare olmayıp, ayırt edici nitelik taşıdığından bu ibarenin her iki markada da asli unsur olarak kullanılması, marka kapsamlarındaki ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde iltibasa neden olacaktır. İptali istenen YİDK kararında da, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğu kabul edildiğinden, usul ve yasaya uygun olan kararın iptali istemli davanın esas yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Dairemizin önceki kararında davalı … hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ve bu karar bozma kapsamının dışında kalarak kesinleşmiş olduğundan, anılan davalı yönünden yine davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile … aleyhine açılan davanın esastan REDDİNE,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın HUSUMETTEN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak haklarındaki ret sebebi ortak bulunan anılan davalılara verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve hakkındaki ret sebebi diğer davalılardan farklı olduğundan Dairemizin ilk karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 3.145,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı olan 120,00.TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
8-Davalılar …. ile … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
10-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
10-Davalı … tarafından tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 31,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
11-HGK’nın 04.03.2021 tarih, . Sayılı ilamında açıklandığı üzere Yargıtay’ın bozma ilamından sonra yapılacak yargılama açısından bölge adliye mahkemesinin sadece hüküm mahkemesi olması gözetilerek, taraflar yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davalılar … ve … vekillerinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 30.06.2021 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip