Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2020
NUMARASI : …
İHTİYATİ TEDBİR
…
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/11/2020 tarih ve…. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkilinin “…” asıl unsurlu tescilli markaların sahibi olduğunu, tescilli markalarını taşıyan ürünlerle ilgili ticari faaliyetlerinin tanıtımını, ilk olarak 03.01.2003 tarihinde tescil ettirdiği … ve ….tr alan adı altında oluşturduğu web sayfasında, anılan tarihten bu yana kesintisiz bir şekilde gerçekleştirdiğini, karşı tarafa ait … alan adlı internet sitesi incelendiğinde, … ve ….tr alan adlı internet siteleriyle karışacak şekilde müvekkilinin yukarıdaki markalarında görülen oklava ve hamur şeklinin birebir aynısının kullanıldığını, bu kopyalama dışında sipariş hattı olarak internet sitesine konulan….numarası ve adresin önceki bir sürü uyuşmazlığın bulunduğu karşı tarafa ait olduğunun anlaşıldığını, alan adının … olmasının tüketiciler nezdinde yeterince karışıklığa yol açtığını ve müvekkilinin tescilli markalarıyla birebir aynı olan bu alan adının tek başına müvekkilinin marka tescilinden doğan hakları ihlal ettiğini, …ce hem işyerinde fiilen hem de www.sinievborek.com alan adlı internet sitesinde müvekkiline ait tescilli markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan eylemleri nedeniyle Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ni…. İş dosyası ile delil tespiti ve tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, mahkemece 03.01.2020 tarihinde tedbir kararı verildiğini, karşı tarafın, önceden tesis olunan ihtiyati tedbir kararının kapsamı dışında kalan, sonraki tarihte gerçekleşen müvekkilinin markasını içerecek biçimde internet alan adı alma ve tüketicileri yanılgıya düşürecek şekilde kullanma şeklinde, ısrarlı ve süreklilik arzeden eylemlerde bulunduğunu ileri sürerek, karşı tarafın, müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan tüm fiillerinin önlenmesi ve durdurulması, “…” alan adlı internet sitesine ve karşı tarafça internet ortamında oluşturulacak bütün alan adlarına erişimin engellenmesi, karşı tarafın tescilli ve veya tescilsiz varsa ticaret unvanında, iş ve tanıtım evrakında, ürün mahfazalarında, “…..” ibaresini içeren sabit veya taşınır tüm iş ve tanıtım evrakına el konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…” sitesinin alan adında ve web archive kayıtları çerçevesinde tespit edilen alan adı içerisindeki ….. şeklinde kullanımların, tespit isteyen adına……tedbir talep eden şahsın tescilli “…” ibareli marka hakkına konu ürünlerin izin verilmeden başkası tarafından internet sitesinde ticarete konu edilmesinde mali ve manevi zarar görebileceği, SMK’nın 159. ve HMK’nın 389. ve devamı maddelerine göre ihtiyati tedbir talebinin bu kısımlar yönünden yerinde olduğu, ancak ilgili alan adının bütünü ile erişiminin engellenmesi talebinin bu alan adı talep dilekçesinde karşı taraf olarak belirtilen kişilere ait olduğu bilirkişi raporu ile anlaşılamadığından bütün alan adına erişimin engellenmesi talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, … sitesinde ” ….” kullanımların önlenmesine, durdurulmasına, bu ürünlerin yer aldığı ilgili internet sayfasına erişimin engellenmesine, … alan adının bütününe yönelik erişim engellenmesi talebinin ise reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı tarafın yalnızca sipariş hattı numarası olarak yazılan numarayı değiştirmek suretiyle müvekkiline ait … ibareli markalardan hukuka aykırı bir şekilde yararlanmak suretiyle müşterileri kendine yönlendirdiklerini, kendi adlarına kayıtlı internet sitesinde hiçbir teknik veya hukuki gereklilik olmadığı halde, kötüniyetli biçimde müvekkilinin tescilli markasının birebir aynısını alan adı olarak kullandığını, müvekkilinin sürekli markalarını korumak adına hukuki yollara başvursa da karşı tarafın tecavüzlerine ara vermeden devam ettiğini, ihtiyati tedbir taleplerinin kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olmadığını,
uyuşmazlık konusu alan adlı internet sitesinin müvekkiline ait bulunmadığını, karşı tarafa ait olduğunun da şüphesiz olduğunu, internet sitesinin içeriğinde …. numaralı sipariş hat numarasının bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının, talebin kısmen reddine dair kısmının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin tümüyle kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Talep ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati tedbir isteyen tarafça, adlarına tescilli markaya karşı tarafça tecavüzde bulunulduğu ileri sürülerek ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş, ilk derece mahkemesince de yukarıda özetlenen gerekçe ile talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, ancak ilgili web sitesinin, karşı taraf olarak belirtilen kişilere ait olduğu anlaşılamadığından bütün alan adına erişim engellenmesi talebi yerinde görülmemiştir.
6769 sayılı SMK’nın 29/1-a maddesinde, marka sahibinin izni olmaksızın, markanın 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanılması marka hakkına tecavüz sayılmış, aynı Kanun’un 7/3-d bendinde ise marka sahibinin, işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmasını önleyebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda da, ihtiyati tedbir isteyen adına tescilli “…” asıl unsurlu markalar mevcut olup, karşı tarafça bu ibarenin, kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmamasına rağmen ticari etki yaratacak biçimde alan adı olarak kullanılması mümkün değildir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince, bu alan adının karşı taraf olarak belirtilen kişilere ait olduğunun anlaşılamadığı gerekçesiyle bütün alan adına erişimin engellenmesi talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bu yönden ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş ise de internet sitesinin içeriğinden bu sitenin karşı tarafa ait olduğu anlaşıldığı gibi esasen sitenin maliki belirlenmeden dahi markaya tecavüz teşkil eden kullanımlarının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması mümkündür. Zira bu tür internet sitelerinin gerçek sahiplerinin bulunması çoğu zaman neredeyse imkansız olup, sırf teknolojinin getirdiği bu imkandan faydalanan kişilere markaya tecavüz yolunun açılması SMK’nın amacı ile bağdaşmadığı gibi sırf bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi halinde markanın etkin biçimde korunması mümkün olmayacağından, bu gibi durumlarda çekişmesiz yargı hükümlerinin tatbik edilmesi gerekmektedir(Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, İstanbul, Eylül 2018, s.867). Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin değerlendirmesi yerinde olmayıp, internet sitesine erişimin engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebi yerinde görülmüş ve bu yöne ilişkin istinaf itirazları haklı bulunmuştur.
Her ne kadar ihtiyati tedbir talep eden tarafça, karşı tarafça internet ortamında oluşturulacak bütün alan adlarına erişimin engellenmesi yönünde de ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de, HMK’nın 297/2. maddesi uyarınca mahkeme kararlarının açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde olması gerektiğinden, bu şekilde belirsiz ve infazda tereddüt yaratacak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün görülmemiştir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde, karşı tarafça internet alan adınsa “…” ibaresinin kullanılması mümkün görülmediğinden, bu yönden ihtiyati tedbir talebinin yerinde olduğu kabul edilmiş, karşı tarafça internet ortamında oluşturulacak bütün alan adlarına erişimin engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebi ise yerinde bulunmamış, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/11/2020 gün ve.
2-İhtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜ ile “…” adlı internet sitesine erişimin ENGELLENMESİNE, karşı tarafın tedbir isteyen adına…. sayı ile tescilli “… … markalarına tecavüz teşkil eden tüm fiillerinin ve bu ürünlerin üretimi, sergilenmesi, tanıtımı ve her türlü ticarete konu edilmesinin önlenmesine ve durdurulmasına, fazlaya ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine,
3-HMK’nın 392. maddesine göre kararın ihtiyati tedbir isteyene tefhim veya tebliğinden itibaren 10 (ON) günlük kesin süre içinde 3.000 (ÜÇBİN) TL nakdi teminat veya koşulsuz banka teminat mektubu karşılığında ihtiyati tedbirin uygulanmasına,(bu süreye uyulmadığında ise ihtiyati tedbir kararın kendiliğinden kaldırılmış sayılmasına)
4-Teminat yatırılır ise ihtiyati tedbir kararın infazı için nöbetçi Ankara İcra Müdürlüğünün görevlendirilmesine,
5-İhtiyati tedbir kararının uygulanmasının HMK 393/1 ve 2 maddesine göre teminat yatırılmasından itibaren 1 hafta içerisinde Ankara Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığıyla (… sayılı internet kanununda belirtilen ilgili birimlerden) infaz edilebileceğine, aksi takdirde ihtiyati tedbirin kendiliğinden kaldırılmasına,
6-Harçlar Kanunu gereğince ihtiyati tedbir talep edenden alınması gereken 97,70.-TL maktu harçtan, peşin olarak alınan 89,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,10 TL’nin ihtiyati tedbir talep edenden tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. gereğince, kendisini vekille temsil ettiren ihtiyati tedbir talep eden yararına takdir edilen 910,00 TL vekalet ücretinin, karşı taraflardan tahsili ile ihtiyati tedbir talep edene verilmesine,
8-İhtiyati tedbir talep eden tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan bilirkişi ücreti 650,00 TL, tebligat ve posta giderleri toplamı 260,00 TL olmak üzere toplam 910,00 TL yargılama giderinin karşı taraflardan alınarak ihtiyati tedbir talep edene verilmesine,
9-İhtiyati tedbir talep eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın, tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/04/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…