Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/62 E. 2022/1629 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/62
KARAR NO : 2022/1629
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2019/326 E. – 2020/232 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/10/2020 tarih ve 2019/326 E. – 2020/232 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin markalarından haberdar olan karşı tarafın, müvekkilinin aktif kullandığı “…” markası hakkında marka tescil başvuru aşamasında olduğu bir anda müvekkilinin markasını kullanma girişimine girdiğini, davalı şahsın müvekkilinin tüm uyarılarına rağmen art niyetli olarak marka başvurusu yaptığını, müvekkilinin “…” markasının tek hak sahibi olduğunu ve diğer davalı tarafından başvurunun tamamen kötüniyetle yapıldığını, davalı şahsın marka başvurusu yaptığı emtiadan müvekkilinin eskiye dayalı kullanım hakkı söz konusu olduğunu, müvekkilinin markasının tescilli olduğu mal ve hizmetler ile aynı ve benzer mal ve hizmetler üzerinde müvekkili markasının aynısı olan bir markanın kullanılmasının tüketiciler nezdinde bir karışıklığa sebep verecek ve tüketicilerin kafasında doğrudan müvekkili markasına ve müvekkile bir çağrışım yapacağını ileri sürerek müvekkile ait … sayılı “…” marka başvurusunda 41. Sınıftaki mal ve hizmetlerden kısmen ret kararı verilen “sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri” hakkındaki 2019-M-6981 sayılı YİDK kararının kısmen iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvuru markası ile redde gerekçe olarak gösterilen markaların, görsel, işitsel, anlamsal yönden ve bütünüyle bıraktıkları izlenimin ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, başvuru markasında bulunan şekil unsurunun tali nitelikte bulunduğunu, mesnet markalara da ayırt edicilik özelliğini sağlayan markanın çekirdeğini oluşturan işaretin “…” ibaresi olduğunu, davacının uzun süredir bu markayı kullandığı ve markanın gerçek hak sahibi olduğu iddiasını bu davada dile getirmesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … vekili, davacının “…” markasının sahibi olduğu iddiasının doğru bulunmadığını, bu markanın müvekkiline ait olduğunu, davacının iddialarının yerinde bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu … sayılı marka başvurusu kapsamından re’sen çıkartılan “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri.” ile redde mesnet … sayılı marka kapsamında bulunan “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri.”nin aynı/aynı tür hizmetler olduğu, somut olayda, karşılaştırılan markalar arasında SMK m.5/1-ç bendi uyarınca aynı/aynı tür mal ve hizmet benzerliği bulunduğu, ancak ancak dava konusu marka başvurusunun, “…+Şekil” ibaresinden oluşan kelime ve şekillerden oluşan karma bir marka olduğu, karşılaştırılan işaretlerde, “…” ibaresi müşterek olarak bulunmasına rağmen, karşılaştırılan markaların tıpa tıp aynı bulunmadığı, şekil unsurunun, markada hemen ve ilk bakışta dikkat çeken, ayırt ediciliği bulunan, markaya görsel olarak ayırt edicilik katan bir unsur olduğu, diğer yandan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/05/2016 tarih, 2015/10945 E., 2016/5739 K. sayılı ilamında da kabul edildiği üzere 41. sınıf hizmetlerin kullanıcılarının dikkatli ve seçici kişilerden oluştuğu, Kanun Koyucunun amacı doğrultusunda SMK m.5/1-ç bendinin dar yorumlanması gerektiği, ayrıca dava, SMK’nın m.5/1-ç bendi gereği davalı Kurumca yapılan değerlendirme neticesinde verilen YİDK kararının kısmen iptali istemine ilişkin olup, SMK m.5/1-ç bendi kapsamında davalı kurumca re’sen yapılan değerlendirme neticesinde açılan eldeki dava bakımından redde mesnet alınan marka sahibi davalı … …’ın pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davacının davalı Kuruma yönelttiği davanın kabulü ile, “sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri.” hizmetleri bakımından davacının itirazlarının reddine ilişkin 2019-M-6981 sayılı YİDK kararının iptaline, davacının davalı … …’a yönelttiği davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalılardan … …’a yönelik davanın pasif husumetten reddi kararının yerinde olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme kararının aksine, davacının başvuru konusu … sayılı “…” ibareli markası redde mesnet … sayılı “…” ibareli marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 5/1(ç) maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, somut uyuşmazlıkta, dava konusu marka ile redde mesnet markaların telaffuz, biçim ve anlam itibarıyla birbirinin tıpatıp aynısı olduklarını, aralarındaki şekil unsurunun yeterli farklılığı sağlamadığını, bu konuda bir çok emsal karar olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, marka başvurusunun 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/1-ç maddesi uyarınca mutlak sebeple reddi için markalara konu işaretlerin ya tamamen aynı ya da ilk bakışta farkedilemeyecek ölçüde yüksek benzerliğe sahip olması gerektiği, somut olayda davacının başvuru konusu yaptığı “…+Şekil” ibaresi ile davalı …nca redde mesnet alınan marka karşılaştırıldığında, karşılaştırılan işaretlerde, “…” ibaresinin müşterek olarak bulunmasına rağmen, markaların tıpa tıp aynı olmadığı, şekil unsurunun, başvuru konusu markaya görsel olarak ayırt edicilik kattığı, markalar arasında SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, somut uyuşmazlık açısandan emsal alınabilecek nitelikteki, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/190 Esas, 2022/3946 Karar ve 24/05/2022 Tarihli, “…” ibareli markalara yönelik verdiği kararında, şekil unsurları bakımından yaratılan farklılığın SMK’nın 5/1-ç maddesinin uygulanmasını engelleyeceği sonucuna varıldığı, başvuru markasında yer alan şekil unsuru nedeniyle her iki markanın SMK’nın 5/1-ç maddesi bağlamında benzer kabul edilemeyeceği, ayrıca dava, SMK’nın 5/1-ç bendi gereği davalı Kurumca yapılan değerlendirme neticesinde verilen YİDK kararının kısmen iptali istemine ilişkin olması nedeniyle SMK m.5/1-ç bendi kapsamında davalı Kurumca re’sen yapılan değerlendirme neticesinde açılan eldeki dava bakımından redde mesnet alınan marka sahibi davalı … …’ın bu davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı ve davalı … tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacı ve davalı … ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerine bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip