Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/600 E. 2023/625 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/470 – 2023/616
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/470
KARAR NO : 2023/616
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2020
NUMARASI : 2019/3 E. – 2020/314 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Patent (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/11/2020 tarih ve 2019/3 E. – 2020/314 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin uzun çalışmalar sonucunda elde ettiği … ürününü, Türkiye’de, EUIPO nezdinde ve ABD’de tescilli “…” markasıyla pazarlamaya başladığını, müvekkili şirketin bu markayı taşıyan ürünlerini teknik özelliklerine göre …-… olarak tanımladığını, davalı şirketin 17/12/2018 tarihinde ihtarname keşide ederek müvekkilinin “…” markalı ürünlerinin davalının TR 2006/05692 numaralı patentinin 1, 8 ve 11 numaralı istemlerini ihlal ettiğini bildirdiğini ve ihlalin durdurulmasını ihtar ettiğini, müvekkilinin ürünlerinin davalının patentini ihlal etmediğini ileri sürerek, müvekkili şirketin …-… markalı ürünleri ile davalı şirketin TR 2006 05692 sayılı patentten doğan haklarının (tüm istemlerin) ihlal edilmediğinin tespitine, davalı şirket tarafından 17/12/2018 tarihinde haksız ve mesnedsiz iddialarla ihtarname keşide etmek suretiyle vaki muarazanın men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu TR 2006/05962 sayılı patentin Avrupa Patent Ofisi (EPO) nezdinde incelenerek tescil edildiğini, tescil kararından sonra herhangi bir itiraza uğramadığını, ülkemizde 01.04.2025 tarihine kadar koruma altında olduğunu, davacının davaya konu patentin istemlerini tarifnameye aykırı bir şekilde yorumladığını, davacının iddialarının dayanağının patent hukukuna aykırı olduğunu, davacının bizzat kendi açıklamaları ile patentin doğru ve hukuka uygun olarak tespit edilecek koruma kapsamını ihlal ettiğini de ortaya koyduğunu, davacının EPC Türkiye Uygulama Yönetmeliği’nin 15. maddesine atıfla, Türkçe istemlerin kapsamının İngilizcesinden daha dar olduğunu ileri sürdüğünü, davaya konu patentin orijinal dilinin Almanca olduğunu, bu durumun Almanca istemlerle kıyaslanması gerektiğini, ayrıca, davacının hangi unsurlar bakımından daha dar olduğuna dair bir açıklamada bulunmadığını, davacının ürünlerinin müvekkilinin patent hakkını ihlal ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının …-… markalı ürünlerinin, davalının patentinin hem çeviri hatası olan, hem de düzgün çeviri yapılan 1 nolu isteminin F6 ve F8 nolu unsurlarını içermediği, bu nedenle, davacının bu ürünlerinin hem çeviri hatası olan, hem de düzgün çeviri yapılan 1 nolu istemin kapsamına girmediği, davacının diğer ürünü (…-…) açısından, çeviri hatası olan 1 nolu isteminin F6 unsurunu içermediği, bu nedenle, davacının bu ürünlerinin de 1 nolu istemin kapsamına girmediği, düzgün çeviri yapılan 1 nolu istem yönünden ise, davacının …-… ürününün, düzgün çeviri yapılan 1 nolu isteminin F6 ve F8 nolu unsurlarını içerdiği, bu nedenle, davacının bu ürünlerinin düzgün çeviri yapılan 1 nolu istemin kapsamına girdiği, ancak EPC’nin 70 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, “Bir Avrupa patent başvurusunun veya bir Avrupa patentinin işlem dilindeki metni, EPO nezdindeki ve tüm taraf devletlerdeki işlemlerde bağlayıcı metindir.”, aynı maddenin maddesinin 3 üncü fıkrasında, “Taraf Devletin, Sözleşmede belirtildiği şekilde kendi resmi dilindeki bir çevirinin, bu çevirinin sağladığı korumanın, Avrupa patenti başvurusu veya patentinin işlem dilinde olan metninin sağladığı korumadan daha dar kapsamlı olması durumunda, hükümsüzlük işlemleri hariç, bağlayıcı metin olarak kabul edileceğine dair düzenleme yapabileceği”nin düzenlendiği, EPC’nin 70 (3) maddesine dayanarak, ulusal mevzuatımızda, Türkçe çevirinin dar olması durumunda korumanın kapsamının belirlenmesine ilişkin bir düzenleme getirildiği, buna göre, EPC Türkiye Uygulama Yönetmeliği’nin 15. maddesinin “Bu Yönetmeliğin 9 uncu veya 12 nci maddesine uygun olarak verilen Türkçe çevirinin, Avrupa patenti başvurusunun veya Avrupa patentinin işlem dilinde olan metninden dar olması durumunda, hükümsüzlük işlemleri hariç, koruma kapsamının belirlenmesinde Türkçe çeviri esas alınır” hükmünü içerdiği, bilirkişi raporu uyarınca da çevirisi hatalı olan istemin koruma kapsamının, çevirisi doğru olan istemin koruma kapsamından daha dar olduğu, aynı zamanda dava açıldığı tarihteki Türkçeye çevirideki istemin, EP patentindeki istemin metninden daha dar olduğundan, dava tarihindeki Türkçe çevirinin dikkate alındığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacı şirketin …-… markalı ürünleri ile davalı şirkete ait TR 2006/05692 sayılı patentten doğan haklarını ihlal etmediğinin tespitine, muarazanın men’ine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, gerekçe hüküm niteliğini haiz değil ise de, gerekçe kısmında çelişkili kısımlar bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve çelişkili kısımların düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, patent haklarına tecavüz edilmediğinin tespiti ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu TR 2006/05692 nolu patentin Avrupa Patent Ofisi nezdinde tescil edildiği, Avrupa Patentlerinin Verilmesi ile ilgili Avrupa Patent Sözleşmesinin Türkiye’de Uygulanma Şeklini Gösterir Yönetmeliğin 11. maddesi uyarınca Türkiye’ye yayımlandığı, Yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca tarifname, patent istemleri ve varsa teknik resimleri içeren Avrupa Patent fasikülünün Türkçe çevirisinin Avrupa patenti sahibi veya vekili tarafından sunulduğu, somut uyuşmazlıkta söz konusu çevirinin orijinal (işlem dilinde olan metin) metinden daha dar olduğunun anlaşıldığı, söz konusu çeviri hatasının dava açıldıktan sonra davalı tarafça düzelttirildiği anlaşılmış ise de, bu durumda anılan Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca koruma kapsamının belirlenmesinde (hükümsüzlük işlemleri hariç) Türkçe çevirisinin esas alınacağı, hükme esas alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da, …-… markalı ürünlerin düzeltilmiş çeviriye göre patentin kapsamında kaldığı ancak hatalı çeviriye göre patentten kaynaklanan hakları ihlal etmediği tespit edildiğine ve mahkemece de dar olan çevirinin dikkate alındığı belirtilip dava bu gerekçeyle kabul edildiğine göre, karar gerekçesinin hükümle çeliştiğinden söz edilemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 08/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.