Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/573 E. 2023/75 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/573 – 2023/75
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/573
KARAR NO : 2023/75
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI : 2016/362 E. – 2019/125 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/03/2019 tarih ve 2016/362 Esas – 2019/125 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Şirket tarafından “…” ibareli markalarına dayalı olarak başvuruya itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığınca itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, davalı yanca bu karara yapılan itirazın ise YİDK tarafından kabul edildiğini ve markalar arasında karıştırılma ihtimaline neden olacak derecede benzerlik bulunduğu gerekçesiyle müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkili başvurusunun “…” ibaresinden oluştuğunu, başvuruda herhangi bir logo ve şeklin bulunmadığını, sırf cümle içerisinde aynı kelimenin geçmesinin de iltibasa neden olmayacağını, davalı markasında, iki ayrı kanat ortasında dairesel şekilde oturtulmuş bir kaide ve bu kaidenin ortasında da “…” ibaresinin yer aldığını, bu logonun genel itibariyle mavi renkle renklendirildiğini ve yazının beyaz renkli olduğunu, buna karşın müvekkili başvurusunun beyaz zemin üzerinde siyah yazı ile “…” olarak şekillendirildiğini, bu logo ve şekillerde karıştırılma ihtimalinden söz edilemeyeceğini, önceki yıllarda … tescil numaralı … markasına aynı logo ile müracaat edildiğini, fakat içeriğinden 35/06. alt grup hizmetlerin çıkarıldığını, kısmi yayın gerekçesinin ise 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi olduğunu, yine aynı logo ile aynı markanın ilan edildiğini, müvekkilinin marka müracaatı esnasında araştırma yapılırken bu marka görülerek, “…” ibaresinin markaya eklendiğini, davalının “…” markasının, 35/06. alt grupta yer alan hizmetlerde tescilli olmadığını, ancak bu hususun YİDK tarafından gözetilmediğini ileri sürerek, 2016-M-7080 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet davalı markaları arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacı başvurusuna konu marka ile müvekkiline ait markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, bu nedenle dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu, başvuruda yer verilen “…” ibaresinin, karıştırılma tehlikesini ortadan kaldırmadığını, müvekkili markalarının tüketiciler nezdinde yüksek bir bilinirliğe sahip olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar. Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, parti ve benzeri eğlenceler için malzemeler, kağıttan parti şapkaları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden dava konusu başvuru ile redde mesnet gösterilen davalı markaları arasında hem emtia benzerliği hem de marka işareti benzerliği koşulunun birlikte gerçekleştiği, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının oluştuğu, bunun dışında kalan hizmetler yönünden emtia benzerliği koşulunun karşılanmaması sebebiyle anılan madde anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davalı Şirketin YİDK’e sunduğu itiraz sebep ve delilleri arasında “suplementler” ibaresiyle ilgili 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanıma dayandığı, davalının, davacının marka başvuru tarihi itibariyle, gerek internet sitesinde, gerek fiziki mağazalarında, gerekse otomatlarında “sporcu gıdaları-gıda takviyeleri” ile ilgili olarak, tanıtıcı işaretleri birlikte veya ayrı ayrı fiilen kullandığı, bu kullanımın KHK’nın 8/3 hükmü kapsamında öncelik hakkı sağlayacak ciddi bir kullanım olduğu, bu işaretlerin fiili kullanıma konu edildiği tespit edilen çekişmeli hizmet grubunun da “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” tekabül ettiği, o halde davalının KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında fiili kullanıma konu ettiği tanıtıcı işaret ile davacının dava konusu başvurusu arasında, davalının fiili kullanıma konu olan hizmet grubu yönünden iltibas tehlikesi bulunduğu, başvurunun kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 14/07/2016 tarih 2016-M-7080 sayılı kararının kısmen 35/05. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar tibbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler tibbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri diş kalıbı alma maddeleri protez ve yapay diş yaptırma ve tamir maddeleri hijyen sağlayıcı ürünler pedler tamponlar tibbi amaçlı yakılar pansuman malzemeleri kağıt ve tekstilden mamül çocuk bezleri zararlı bitkileri hayvanları ve mantarları imha edici maddeler insan ve hayvanlar için olanlar hariç deodarantlar havayı tazeleyici kokular dezenfektanlar antiseptikler (mikrop öldürücüler) tibbi amaçlı deterjanlar et balık kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri kuru bakliyat hazır çorbalar bulyonlar zeytin zeytin ezmeleri süt ve süt ürünleri (tereyağ dahil) yenilebilir bitkisel yağlar kurutulmuş konservelenmiş dondurulmuş pişirilmiş tütsülenmiş salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler salçalar kuruyemişler fındık ve fıstık ezmeleri tahin yumurtalar yumurta tozları patetes cipsleri biralar bira yapımında kullanılan preperatlar maden suları kaynak suları sofra suları sodalar sebze ve meyve suları bunların konsantreleri ve özleri meşrubatlar enerji içecekleri (alkolsüz) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” yönünden iptaline, YİDK kararının iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili tarafından yapılan marka başvurusunda sadece yazı ile “…” ibaresinin yer aldığını, başkaca bir şekil yahut logonun bulunmadığını, sadece bu sebeple dahi müvekkili markasının görsel ve şekilsel açıdan hiçbir iltibasa sebebiyet vermediğini, ayrıca davalı markalarından farklı olarak müvekkili markasında “…” ibaresinin yer aldığını, bu farklılığın da taraf markalarını birbirinden uzaklaştırdığını, “…” kelimesinin, takviye, ek, ilave yapmak, eklemek, tamamlamak, ilave etmek, bütünler açı, ilave, tamamlayıcı, ek, bütünleyici, zeyil, supleman anlamlarına geldiğini, bu nedenle davalının “…” ibaresi üzerinde tekel sahibi olmasının söz konusu bulunmadığını, markaların hitap ettiği tüketici kitlesinin de özellikle dikkate alınması gerekmekte olup, yerel mahkeme tarafından bu hususun dikkate alınmadığını, müvekkili başvurusunda “…” ibaresinin yer almasının, markanın özgünlüğüne engel olmadığını mahkemece dava konusu YİDK kararının yerindeliğinin, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b, 8/3 ve 35. maddeleri yönünden değerlendirildiğini, KHK’nın 8/1-b ve 8/3 maddelerine göre yapılan incelemede, davaya konu YİDK kararının, başvuru kapsamında yer alan hizmetlerin büyük çoğunluğu açısından yerinde bulunduğunu, oysa müvekkili markasının özgün bir marka olduğunu, söz konusu hizmetlerin tüketicilerinin de ortalama tüketiciden daha bilinçli ve basiretli bulunduğunu, davalının kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının davanın kısmen reddine ilişkin kısmının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davalı Şirketin redde mesnet markalarının asli unsurunun “…” ibaresi olduğunu, başvuruda yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliği zayıf olduğundan, davacı başvurusunun asli unsurunun da “…” ibaresinden oluştuğunu, buna göre başvuru markası ile davalı şirket markalarının karıştırılacak derecede benzer olduklarını, davacı iddiasının aksine davalının 2015/8216 sayılı markasının kapsamında 35/6. sınıf hizmetlerin yer aldığını, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, mahkeme tarafından seçilen bilirkişilerin, dava konusu uyuşmazlık hakkında uzman olmadıklarını, bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmiş olmasına rağmen ek bilirkişi raporu veya yeni bir bilirkişi raporunun alınmadığını, bilirkişi raporunda davalı olan müvekkilinin kötü niyetli olup olmadığı hususu değerlendirilmesinin de bilirkişilerin dava konusu uyuşmazlık hakkında yetersiz olduklarını gösterdiğini, davacının marka başvurusunu oluşturan “…” ibaresinin, müvekkilinin “…” ibareli markalarına açıkça benzer olduğunu, davacının kötü niyetli bulunduğunu, sundukları delillerin, bilirkişi heyetince incelenmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, 2015/37162 sayılı markalarının da değerlendirilmesinin gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile redde mesnet … sayılı “…+şekil” ibareli ve …sayılı “… com+şekil” ibareli markalar arasında, başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar. Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, parti ve benzeri eğlenceler için malzemeler, kağıttan parti şapkaları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira her iki markanın da asli unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu ve başvuruda farklı olarak yer verilen “…” ibaresinin başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, öte yandan belirtilen hizmetler yönünden “…” ibaresinin tanımlayıcı bir niteliğinin de olmadığı ve ayırt edici nitelik taşıdığı, dosyada mevcut bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere yukarıda sayılanlar dışında kalan hizmetler yönünden, emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmediğinden iltibas tehlikesinden söz edilemeyeceği, her ne kadar davalı Şirket tarafından … sayılı markanın da değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ise de anılan markanın, dava konusu başvurudan sonraki tarihli olması nedeniyle iltibas değerlendirilmesinde dikkate alınmasının mümkün olmadığı, iltibas değerlendirmesinin hakimin hukuki bilgisi ile çözümlenecek nitelikte olması karşısında davalı Şirket vekilinin bilirkişi heyetinin teşekkülüne ve bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının da yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 53. maddesine dayalı olarak açılan YİDK kararının iptaline ilişkin işbu davada, uyuşmazlığın iptali istenen YİDK kararında yazılı gerekçe ve hukuki durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerekir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin birçok kararında açıklandığı üzere 556 sayılı KHK’nın 53. maddesine dayalı olarak açılan davalarda, mahkemece iptali istenen YİDK kararının hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğinden, bu kararda tartışılmayan hususların, kararın iptalinde gerekçe olarak göz önüne alınması mümkün değildir (Örneğin Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.09.2013 tarih, 2012/2649 E., 2013/16149 K. sayılı ilamı)
Somut olayda, davacı tarafın marka başvurusuna davalı Şirket tarafından …, … ve … sayılı markalara dayalı olarak iltibas (8/1-b), eskiye dayalı kullanım (8/3) ve kötü niyet (35/1) gerekçeleriyle itiraz edilmiş, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itiraz reddedilmiş, davalı Şirketin bu kararın yeniden incelenmesi talebi ise YİDK’in 2016-M-7080 sayılı kararıyla kabul edilerek başvurunun reddine karar verilmiştir. Söz konusu YİDK kararında, … sayılı markanın kayıtlara sonradan girdiğinden itiraz incelemesine teşkil etmediği, başvuru ile itiraza gerekçe olan … ve … sayılı markaların, ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ihtimaline neden olacak şekilde benzer oldukları, ayrıca söz konusu markaların aynı/aynı tür/ilişkili malları/hizmetleri kapsadıkları gerekçesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere iptali istenen YİDK kararında, yalnızca taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı değerlendirilmiş, bunun dışında davalı Şirketin 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesine dayalı itirazı ise tartışma konusu yapılmamıştır. Davacı başvurusuna itiraz eden davalı Şirket tarafından söz konusu YİDK kararının iptaline yönelik bir dava açılmadığı, marka başvurusunu yapan davacı tarafından, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu kabul eden YİDK kararının iptali için eldeki davanın açıldığı gözetildiğinde, işbu davanın konusu yalnızca taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığıdır. Zira, yukarıda açıklandığı üzere 556 sayılı KHK’nın 53. maddesine dayalı olarak açılan YİDK kararının iptali davasında, mahkemece YİDK kararının hukuka uygunluğu denetleneceğinden ve dava konusu YİDK kararında tartışılmayan hususların, böyle bir davada tartışılması mümkün bulunmadığından, artık dava konusu YİDK kararında tartışılmayan eskiye dayalı kullanım gerekçesine dayalı itirazın, eldeki davada değerlendirilmesi mümkün değildir. İlk derece mahkemesince bu husus gözden kaçırılarak, davalının 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesine dayalı itirazının incelenmesi ve bu kapsamda başvuru kapsamında yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilmesi düzenlendiğinden Dairemizce, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … Şirketi vekili ile … vekilinin tüm, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 07/03/2019 gün ve 2016/362 Esas – 2019/125 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile … YİDK’in 14/07/2016 tarih, 2016-M-7080 sayılı kararının, başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tibbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodarantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tibbi amaçlı deterjanlar. Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağ dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuruyemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patetes cipsleri. Biralar; bira yapımında kullanılan preperatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). yönünden iptaline,
4-YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 150,7‬0 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 420,00 TL tebligat ve posta masrafı ile 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 2.382,10 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 1.191,05 TL’ye, 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.249,45 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … Şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,50 TL tebligat masrafı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 195,60 TL‬ yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 97,80 TL’nin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine, bakiyesinin anılan davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 20,50 TL posta masrafı ile 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 182,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 91,30 TL’nin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine, bakiyesinin anılan davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
12-Davacıdan peşin olarak alınan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı iadesine,
13-Harçlar Kanununa göre davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar vekillerince istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
14-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.