Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/56 E. 2022/1517 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/56 – 2022/1517
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/56
KARAR NO : 2022/1517
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
NUMARASI : 2019/98 E. – 2020/102 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararlarının İptali Markanın Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/07/2020 tarih ve 2019/98 E. – 2020/102 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar …. ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “…” markasının sahibi olduğunu, davalının bu marka ile iltibas oluşturacak nitelikteki …sayılı “…” markasının tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin başvuruya itirazlarının 2019-M-6221 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa davalı markasının müvekkilinin markasıyla ayırt edilemeyecek kadar benzer bulunduğunu, markaların telaffuzlarının neredeyse aynı olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, tarafların markalarının kapsamındaki mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin markasının sonundaki eklerin karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, taraf markalarının kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür emtialar oldukları, itiraza mesnet markanın tescil tarihinin 14/06/2016 olup, dava konusu marka başvuru tarihine göre (12/09/2018) henüz 5 yıllık tescilinin söz konusu olmadığından, davacı şirketin itiraza mesnet bu markasının 9 ve 42. sınıflarda kullanımının bulunmamasının, SMK m.19/2 hükmü anlamında bir öneminin olmadığı, taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer oldukları, davalı şirkete ait marka ile davacıya ait itiraza mesnet markanın ilk dört harfinin “…” olarak aynı olduğu, SMK m.6/1 hükmü koşullarının somut olayda oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 2019-M-6221 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu …sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, davalının başvurusunda yer alan “…” harfleri ile başvurunun sonundaki “O” harfinin, dava konusu başvuruyu davacının itiraza mesnet markasından ayırdığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı Şirket adına tescilli “…” markası ile müvekkili şirkete ait “…” markasının arasında, görsel ve işitsel olarak hiçbir benzerlik bulunmadığı gibi, davacı şirket ile müvekkili şirketin sağladığı mal ve hizmetler arasında da en ufak bir benzerliğin bulunmadığını, zira müvekkili şirkete ait “…” ibaresinde bulunan “…” ve “o” harflerinin, taraflara ait markaları görsel ve işitsel olarak farklılaştırdığını, tarafların sağladığı mal ve hizmetler açısından ise davacı tarafın süpermarket mağazası ve alışveriş merkezleri işleten bir şirket olup, müvekkili şirketin iştigal alanı olan bilgi teknolojileri ve yazılım hizmetleri ile arasında hiçbir şekilde benzerliğin bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve taraf markalarının kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür oldukları, itiraza mesnet markanın “…”, redde mesnet markanın ise “…” asıl unsurlarından oluştuğu, her iki ibarenin de yaratılmış, özgün ibareler oldukları, davacıya ait markanın ilk dört harfi ile davalının başvurusunun ilk dört harfinin aynı “…” ibaresi tarafından temsil olunduğu, davacının sonraki “e” harfi ile davalı başvurusunun “so” harflerinin farklı olmasının, başvuruya yeterli ayırt edicilik sağlamadığı, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta mahkemece SMK 6/1 maddesi hükmü koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar …. vekili ile … vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı …. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davalılar …. ile …ndan alınması gereken 80,70’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30’ar TL’nin anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar …. ile … tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan davalıların uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.