Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/553 E. 2023/518 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/553
KARAR NO : 2023/518
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
NUMARASI : 2018/208 E. – 2019/488 K.

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/11/2019 tarih ve 2018/208 Esas – 2019/488 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin şömine imalatı, montajı ve aksesuarları ticareti ile iştigal ettiğini, 19.12.2016 tarihinde “…+şekil” ibareli 2016/103097 başvuru numaralı marka başvurusunu yaptığını, davalı Şirketin “…” ibareli markalarına dayalı olarak başvuruya itiraz ettiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 2014/110414 sayılı markaya dayalı itirazın kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, bu kararın yerinde olmadığını, taraf markalarının aynı mal ve hizmetlerde kullanılmadığını, müvekkilinin şömine imalatı, montajı ve aksesuarları ticareti ile iştigal ettiğini ve markayı bu piyasada kullandığını, müvekkilinin “…” ibareli markası ile davalılardan … … AŞ’nin “… …” ibareli markası arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “…” kelimesinin davalının tekeline bırakılamayacağını, ”…” kelimesinin kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi, tabiat, natür, insan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevre, tabiat, bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy anlamlarına geldiğini, davalı Kurumun, müvekkili aleyhine kararının doğru kabul edilmesi halinde anlamları itibarı ile anonim bir kelimenin diğer davalının tekelinde kalacağını ileri sürerek, YİDK’in 2018-M-3031 sayılı kararının iptaline, 2016/103097 başvuru numaralı marka başvurusunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, “…” ibaresinin müvekkili markalarının esas unsuru ve aynı zamanda müvekkili şirketin ticaret unvanının da çekirdek unsuru olarak kullanıldığını, davaya konu marka başvurusunun müvekkili Şirkete ait seri markalarından biri olarak algılanacağını, davaya konu marka başvurusunun tescili ile müvekkili Şirketin marka haklarının ihlal edileceğini ve müvekkil Şirket markalarının itibarından haksız yararlanılmasına sebep olunacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu 2016/103097 sayılı “…” ibareli marka ile davalının redde mesnet alınan 2014/110414 tescil numaralı markası arasında mülga 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında uyuşmazlık konusu bütün mallar yönünden iltibas tehlikesi oluştuğu, davacının “…” ibareli marka başvurusu yönünden, önceki tarihli markasından kaynaklı müktesep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunu hazırlayan heyetin teşkili ile ilgili itirazlarının dikkate alınmadığı gibi bu hususta kararda herhangi bir değerlendirmenin de bulunmadığını, bu durumun adil yargılanma hakkı ilkesinin ihlali niteliğinde olduğunu, kararı veren mahkemenin davalılardan … ile aynı kampüste bulunduğunu, bu durumun da adil yargılanma hakkının açık ihlali olduğunu, davalı Şirketin markasının 11. sınıf mallarda tanınmış olmadığını, markaların kapsadığı mal ve hizmetlerin birbirinden farklı bulunduğunu, müvekkili Şirketin tescil ettirmek istediği ”… …” markası ile davalı tarafın ”… …” markasının kapsadığı mal ve hizmetler arasında ayniyet ve özdeşlik olmaması bir kenara marka işaretleri arasında da benzerlik bulunmadığını, müvekkili başvurusunun slogan markası olduğunu ve yeterli ayırt ediciliği taşıdığını, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, ”…” kelimesinin davalı Şirketin tekeline bırakılamayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet “… …” ibareli marka arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira her iki markanın da asli unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu ve dava konusu başvurunun kapsamında yer alan 11. sınıf mallar yönünden bu ibarenin ayırt ediciliğinin zayıf bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 13/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip