Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/549
KARAR NO : 2023/49
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2017
NUMARASI : 2016/394 E. – 2017/470 K.
DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/12/2017 tarih ve 2016/394 E. – 2017/470 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin uzun yıllardır “…” markası ile faaliyet gösterdiğini ve … sayısı ile 03, 05 ve 16. Sınıf emtiada tescil sahibi olduğunu, davalı yanın “…” adı altında marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkili şirketin sahibi olduğu marka ile söz konusu marka arasında iltibas ihtimali olduğunu, aynı emtia grubunda yer aldığını, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu, markaların yazılış, okunuş ve görsel olarak benzer bulunduklarını ileri sürerek dava konusu edilen YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu … sayılı “…” markası ile davacı yanın YİDK kararına ve iş bu davaya dayanak yaptığı markalar arasında iltibasa neden olabilecek düzeyde bir benzerliğin mevcut olmadığı, davacı yan markalarının tanınmışlığı yönündeki iddiaların ispatlanamadığı, bu nedenlerle iptali talep olunan YİDK kararının iptali şartlarının ve dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin uzun yıllardan beri “…” markası ile ticari faaliyet gösterdiğini, markasını tescil ettirdiğini, müvekkili şirket adına kayıtlı “…” markasının, toplumda belirli bir tanınmışlık düzeyi ve ayırt edici netileklere sahip bulunduğunu, davalının başvurusunun müvekkilinin markasına haksız rekabet ve karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikte benzer olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin başvuru konusu yaptığı, dava konusu … sayılı “…” markası ile davacı şirketin itirazına mesnet gösterdiği tüm markaları arasında iltibasa neden olabilecek düzeyde 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerliğin mevcut olmadığı, zira dava konusu ibarenin “…” ibaresinin bitişik yazılması ile oluştuğu, başkaca herhangi bir figüratif unsur ihtiva etmediği, davacı yanın itiraza mesnet markalarının ise “…” gibi esas unsurları içerdiği, bu markalarda yer alan “…” ibaresinin tali unsur olarak kullanıldığı, diğer yandan davacı şirketin itiraza mesnet gösterdiği markalarından … sayılı markasının ise “…” ibaresinden oluştuğu, taraf markalarının bütünsel olarak karşılaştırılması sonucu, tüm markalarda ortak unsur olarak yer alan ve nispeten ayırt edeciliği düşük olan “…” ibaresinden kaynaklı olarak iltibas ihtimalinden bahsedilebilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 125,50-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2023
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…