Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/548 E. 2023/455 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/548 – 2023/455
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/548
KARAR NO : 2023/455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2020
NUMARASI : 2018/88 E. – 2020/173 K.

DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/10/2020 tarih ve 2018/88 E. – 2020/173 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 1953 yılından beri sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin … numaralı “…” ibareli marka başvurusuna … tescil numaralı “…” ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın Markalar Dairesince ve bu karara yaptıkların itirazın ise 2017-M-11306 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, davalı yana ait … numaralı “…” ibareli marka ile müvekkiline ait … tescil numaralı “…” ibareli markasının görsel, işitsel ve anlamsal olarak son derece yakınlaşmış ve benzer olduğunu, itiraza konu markayı gören tüketicinin müvekkili markası ile karıştırma, müvekkili firma ile çağrışım yapma ihtimalinin yüksek olduğunu, dava konusu markanın müvekkili şirketin bilhassa 05. sınıf emtialarda tanınmış markaları ile iltibas yarattığı ve ilgili tüketici kitlesi bakımından markalar arasında bağlantı kurulması ihtimalini doğurduğunu ileri sürerek 2017-M-11306 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacı yanın dilekçesinde mesnet gösterdiği “…” markasının tescil tarihinden günümüze dek aktif bir şekilde kullanılmadığını, “…” markalı tıbbi ürünün etken maddesinin “… sodyum” olduğunu, “…” ibaresinin tercih sebebinin etken maddeden kaynaklandığını, “…” ibareli markanın 05. sınıf emtiada tescil konusu edildiğini, doktor, eczacı gibi bilinçli tüketici kesimi göz önünde bulundurulması gerektiğini, bu haliyle hitap ettiği tüketici kitlesi bakımından müvekkili markası ile mesnet markalar arasında bağlantı kurulması ihtimalinin mevcut olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markanın beyaz zemin üzerine tüm harfleri büyük harfler kullanılarak siyah renkte ve düz bir yazı formatında yazılmış … ibaresinden meydana gelen kelime markası olduğu, davacının markasının incelenmesinde de beyaz zemin üzerine siyah renkli, ilk harfi olan “S” harfi büyük, geriye kalanı küçük harflerle yazılı bir kelime markası olduğu, her iki markanın da son 5 harfinin … harflerinin aynı şekilde sıralanması ile oluştuğu, ancak dava konusu markanın yazılmış … harfleri ile başladığı, davaya mesnet sunulan markanın ise … harfleri ile başladığı, davalı şirketin başvurusu olan “…” markasının tescil edilmek istendiği 5. sınıf malların içerik itibariyle bilinçli tüketici kitlesine hitap ettiği, bilinçli tütetici kitlesinin de, markaları ayırt etmede, diğer tüketici kitlelerine göre daha dikkatli olduğu, başvuru markasında geçen … kelimesinin 5. sınıf grubu ürünlerde etken madde bileşeni olarak kullanılabilecek ürünlere atıf yaptığı (…) ve ilaç markasının doktor ve eczacılardan oluşan uzman kullanıcı kesimi nedeniyle, aynı sınıf ürünler bakımından “…” ibareli davacı markası ile “…” ibaresi arasında 556 s. KHK 8/1-b anlamında benzerlikten söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkeme kararının eksik inceleme üzerine tesis edildiğini, markanın işitsel benzerlik incelemesinin yapılmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların dikkate alınmadığını, taraf markaları arasında işitsel benzerlik bulunduğunu, bu güçlü benzerliğin markalar arasında bir bağ olduğu intibası uyandırdığını, uzman tüketici kitlesinde dahi farklı iki marka karşısında bulunduğunu anlasa dahi markalar veya işletmeler arasında bir bağ olduğu yönünde iltibas oluşacağını, karara konu ınn adı ve markadan daha fazla benzer olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvurusuna konu “…” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira başvurusu olan “…” markanın tescil edilmek istendiği 5. sınıf malların içerik itibariyle bilinçli tüketici kitlesine hitap ettiği, diğer yandan başvuru markasında geçen “…” kelimesinin 5. sınıf grubu ürünlerde etken madde bileşeni olarak kullanılabilecek ürünlere atıf yaptığı (…) anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.