Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/540 E. 2023/705 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/540
KARAR NO : 2023/705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2020
NUMARASI : 2018/181 E. – 2020/468 K.

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : 1 -…
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2020 tarih ve 2018/181 E. – 2020/468 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2016/80310 sayılı başvurusuna karşı davalı şirketin itirazının kısmen kabul edildiğini, bu karara davalının YİDK nezdinde yaptığı itiraz üzerine 2018-M-1554 sayılı YİDK Kararı ile başvurunun bütünüyle reddi gerektiği yönünde karar verildiğini, oysa, taraf markalarının iltibas yaratacak kadar benzer olmadığını, dava konusu başvurunun içerdiği “…” ve “…” ibarelerinin davalının marka görselinde bulunmadığını ve markalarıyla iltibas yarattığının ileri sürülemeyeceğini, davalının 18, 25 ve 35. sınıflarda … İbareli marka tescili ve kullanımının bulunmadığını, sadece 14. sınıfta tescil aldığını ve Türkiye’de sadece gözlük ve saat imalatı ve satışı ile uğraştığını, dava konusu başvurunun halihazırda yaşayan 20.08.2001 başvuru tarih ve 2001/16567 sayılı 18 ve 25. sınıflara konu mallar ve 35. sınıfa konu hizmetler için edinilen tescilin sağladığı müktesep hakka dayanılarak seri marka yaratmak için yapıldığını, davalı şirketin açtığı İzmir FSHHM E.2017/1 sayılı 2001/16567 ve 2014/05894 sayılı … ibareli markaların kullanılmaması iddiasına dayalı hükümsüzlük davasının 18 ve 35. sınıfa konu mal ve hizmetler bakımından reddedilirken sadece davacının kullanımı yeterince yoğun bulunmayarak 25. sınıf yönünden hükümsüzlük talebinin kabul edildiğini, YİDK’nın karar tarihindeki kayıtlar ile bağlı olduğunu, davaya konu kararın davalı kurumun önceki kararları ile çeliştiğini ileri sürerek sürerek 2016/80310 sayılı başvurunun reddine dair 2018-M-1554 sayılı YİDK kararının iptali ile tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin markasının Türkiye’de de aktif olarak 1996’dan itibaren başta saatler ve takılar olmak üzere güneş gözlükleri ve aksesuarlar üzerinde aktif olarak kullandığını, müvekkilinin markasının 2001’den önce de dünyanın birçok ülkesinde 18, 25 ve 35. sınıflar dahil tescilli olduğunu, aktif olarak kullanıldığını, davacının kötüniyetinin sabit olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “şekil+ … …” ibareli marka başvurusu ile davalının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, 556 sayılı KHK’nın 8/1. maddesindeki iltibas, karıştırılma koşullarının oluştuğu, davacı taraf önceki 2001 tarihli … ibareli markasına dayalı müktesep hak iddia etse de, önceki ve sonraki markalar arasında büyük oranda benzerlik oluşmakla beraber benimsenen bilirkişi raporunda da geçtiği şekilde “davaya konu marka örneğinin içerdiği tali nitelikteki sekil unsurları ve genel marka kompozisyonunun dahi davalının önceki tarihli markalarına yakınlaştığı ve son derece benzer olduğu”, davalı markasına yaklaşma /yakınlaşma çabasının başvuru marka görseline yansıtıldığından müktesep hak koşullarının davacı açısından oluşmadığı, 2014/05894 sayılı önceki markası açısından başvuru markası tarihi esas alındığında uzun süre ihtilafsız kullanma koşulu gerçekleşmediğinden bu marka açısından da müktesep hak oluşmadığı, taraflar arasında önceden görülen ve karar verilen davalar da başta olmak üzere başvuru markasının tesadüf olamayacak şekilde davalının 2008 42650,2015 101463, 2013 23247, 2013 99298 sayılı markalarına tasarımsal olarak yaklaşma çabası sergilendiğinden bu durumun iyiniyet göstergesi kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kararın hukuka aykırı bulunduğunu, marka kapsamlarının farklı olduğunu, müvekkilinin 2001/16567 sayılı markasının müvekkili açısından kazanılmış hak sağladığını, davalının markasının tanınmış olmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının yerinde bulunmadığını, fosil ibaresinin bütün dünyada aynı yazılış ve anlamda olduğunu, davalının yarattığı bir marka olmaması nedeniyle de markalar arasında benzerlik ve iltibas bulunmadığını, davalının markasının tanınmış marka olmadığı ve müvekkilinin yıllardın başvuru konusu markalarla faaliyette bulunduğu gerçeği karşısında müvekkilinin kötüniyetli olarak nitelendirilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı Şirketin “şekil+ … …” ibareli dava konusu olan marka başvurusu ile davalının “…” esas unsurlu mesnet markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede, 556 sayılı KHK’nın 8/1. maddesi anlamında benzerlik oluştuğu, davacının başvuru konusu yaptığı davaya konu marka örneğinin içerdiği tali nitelikteki sekil unsurları ve genel marka kompozisyonunun, davalının önceki tarihli markalarına yakınlaşmış olması nedeniyle müktesep hak koşullarının davacı açısından oluşmadığı, müktesep hakkın diğer bir şartı olan uzun süre ihtilafsız kullanma koşulunun da somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip