Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/530 E. 2023/111 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/530
KARAR NO : 2023/111
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2020
NUMARASI : 2019/7 E. – 2020/311 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/11/2020 tarih ve 2019/7 E. – 2020/311 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı …. A.Ş. ile davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin başta enerji içecekleri olmak üzere meşrubat ve sair ürünleri ile dünya çapında tanınmış “…” ibareli ve boğa şeklinden oluşan markaların sahibi olduğunu, ayrıca müvekkilinin bu markalarında uzun yıllardır kullandığı mavi – gümüş renklerinden oluşan … sayılı şekil markalarının da bulunduğunu, davalı Şirketin … sayılı marka başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu, dava konusu başvuruda, müvekkilinin enerji içeceği sektöründe çok tanındığı mavi – gri renk kombinasyonuna müvekkilinin markalarında olduğu şekliyle yer verildiğini, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu, bu sebeple farklı mal ve hizmetlerde dahi korunması gerektiğini ileri sürerek, 2019-M-5609 sayılı YİDK kararının iptali ile dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin başvurusundaki renk kombinasyonu ile davacı markalarındaki renkler arasında bir benzerlik olmadığını, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacı markalarının ülkemizde tanınmış olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu markadaki temel renk kombinasyonunun, davacının özellikle… sayılı markasındaki renk kombinasyonu ile güçlü bir “…” yakınlaşması içerdiği, davacının itirazına mesnet markalarında yer alan mavi-gri renk kombinasyonlarının, “enerji içecekleri” emtialarında davacı markaları ile özdeşleştiği, enerji içecekleri sektörünün ülkemizde çok geniş katılımcısı olmayan bir sektör olduğu ve pazar payının büyük bir bölümünün davacı yanın markaların da dahil olduğu 2-3 markaya ait bulunduğu, dolayısıyla “enerji içeceği” alanında ülkemiz tüketicisinin aklına ilk gelen markalardan olduğu düşünülen davacı markalarında kullanılan sözcük(…), şekil(…) ve renk unsurlarının da tüketici algısında, ilgili emtialar ile sınırlı olarak doğrudan yer edinmiş bulunduğu, dava konusu markanın da davacı markalarında kullanılan renk kombinasyonunu içerecek şekilde tasarlandığı , tüketicinin ilgili renk kombinasyonunu taşıyan dava konusu markayı gördüğünde ilk anda davacı yanca oluşturulmuş yeni bir marka olduğu yanılgısına kapılabileceği, dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin davacının yeni bir ürünü için yarattığı bir slogan ya da reklam unsuru olarak algılanacağı, açıklanan nedenlerle taraf markaları arasında, dava konusu başvuru kapsamında bulunan 32. sınıftaki“enerji içecekleri” açısından iltibas ihtimalinin mevcut olduğu, başvuru kapsamında yer alan 32. Sınıf diğer mallar bakımından ise iltibas koşullarının bulunmadığı gibi SMK’nın 6/5 maddesindeki de şartların da oluşmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih 2014/11-696 E 2016/778 K sayılı kararı uyarınca, iltibas incelemesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin gerekmesi karşısında, 19/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunun iltibas değerlendirmesine ilişkin aksi yöndeki görüşüne itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2019-M-5609 sayılı YİDK kararının 32. sınıf ” Enerji içecekleri (alkolsüz)” emtiaları bakımından iptaline, dava konusu … sayılı markanın aynı mallar bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, taraf markaları arasında fonetik, okunuş, genel intiba olarak benzerlik bulunmadığını, ayrıca mahkemece hükmedilen yargılama giderlerinden, tarafların kusuru oranında sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili, mahkemece alınan ilk bilirkişi raporuna davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine öncelikle ek rapor alınması gerekirken yeni bir heyetten rapor alınarak alınan bu rapor doğrutulsunda karar verilmesinin yanlış olduğunu, ilk bilirkişi raporunun, Yargıtay ve uluslararası kurumların emsal kararlarına dayandığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak, bilirkişilerin kendi kanatlerini ön planda tutan bir rapor olmasına rağmen hükme esas alınmasının hatalı bulunduğunu, bahsi geçen raporda değerlendirmelerin sadace renk üzerinden yapıldığını, dava konusu markada yer alan şekil ve sözcük unsurunun markaya kattığı fonetik ve kavramsal algının değerlendirilmediğini, marka tercihinin şekil ve renk unsurundan daha ziyade kelime unsuruna dayanak yapıldığını, müvekkilinin markasında yer alan renklerin, davacının markalarından farklı olduğu gibi kullanım şekli bakımında da benzerlik bulunmadığını, davacı tarafa ait renk markalarının tanınmış olmadığını, hiçbir dayanak olmadan bu renklerin davacının … markalarıyla özdeşleştiğinin söylenemeyeceğini, diğer yandan AB Adalet Divanı’nın renklerin eşit oranda yan yana dizmenin yeterince ve açık bir gösterim olmayacağına karar verildiğini, bunun ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını, davacının markalarının renk değil şekil markası olarak tescilli bulunduklarını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet şekil markaları arasında, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 32. Sınıf “Enerji içecekleri (alkolsüz)” yönünden, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu markadaki temel renk kombinasyonunun, davacının itirazına mesnet şekil markalarında yer alan renk kombinasyonu ile benzer olduğu, mahkemece hükme esas alınan ve aralarında gıda mühendisi ve pazarlama uzmanının yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen, ikinci bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının itirazına mesnet markalarında yer alan mavi-gri renk kombinasyonlarının, “enerji içecekleri” emtialarında davacı markaları ile özdeşleştiği ve tanınmış bulunduğu gözetildiğinde taraf markaları arasındaki benzerliğin, dava konusu marka kapsamında 32. sınıfta yer alan “Enerji içecekleri (alkolsüz)” emtiası bakımından iltibasa neden olacağı, dava konusu başvuruda yer alan diğer unsurların yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, diğer taraftan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu, mahkemece de gerekçesi açıklanmak suretiyle dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğunun kabul edildiği, bu itibarla davalı Şirket vekilinin bilirkişi raporlarının çelişkili olduğuna ilişkin istinaf itirazının da yerinde olmadığı, ayrıca ilk derece mahkemesince davacı yararına hükmedilen yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı …. A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı …. A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı …. A.Ş. ile davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan davalıların uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip