Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/52 E. 2022/1560 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/52 – 2022/1560
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/52
KARAR NO : 2022/1560
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI : 2019/351 E. – 2020/200 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının iptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/09/2020 tarih ve 2019/351 Esas – 2020/200 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı…vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildikleri anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvuru kapsamında 7,12, 35, 36, 37, 39, 40, 45. sınıf mal ve hizmetlerin yer aldığını, başvurunun yayınına davalı Şirket tarafından “…” ibareli markalara dayalı olarak itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın kısmen kabulü ile bir kısım mal ve hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarılmasına karar verildiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında benzerlik ve karıştırılma tehlikesi bulunmadığını, bu nedenle söz konusu YİDK kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu markaların görsel ve anlamsal olarak çok farklı bulunduğunu, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunmadığını, dava konusu başvurunun, müvekkili şirketin yetkilisi … …’nin soyadı ve aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanı olduğunu, şirketin ticaret unvanı, ticaret sicilinde tescil edilmekle sahibine hak sağladığından, müvekkilinin, unvanına dayalı olarak “…” ibareli markayı tescil ettirmek istemesinin hayatın olağan akışı gereği bulunduğunu, bu yönde emsal TÜRKPATENT ve yargı kararları bulunduğunu ileri sürerek, 2019-M-7058 sayılı YİDK kararının iptaline ve dava konusu … sayılı markanın tüm mal ve hizmetler yönünden tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin “…” ibareli muhtelif sayıda markanın sahibi olduğunu, müvekkili markaları ile dava konusu başvuru arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin “…” ibaresini 1992 yılından bu yana ticaret unvanında kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacıya ait … sayılı başvurunun kapsamında yer alan 35. sınıftaki “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi)” hizmetleri ile redde mesnet markaların kapsamında yer alan mal ve hizmetler arasında birbiri yerine ikame edilebilme ya da rekabet etme olanaklarının bulunmaması, kullanım amaçlarının farklı olması, birinin diğerini tamamlama imkânının olmaması ve hedeflenen halk kesimleri farklı olduğundan benzerlik bulunmadığı, bunun dışında başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetlerle redde mesnet markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin ise aynı/benzer oldukları, öte yandan 35. sınıf kapsamında mal sektör belirtilmeksizin genel perakendecilik ve mağazacılık hizmetlerinde tescilli markaya dayanılarak başkalarının tüm sektörlerde yer alan mallar yönünden mağazacılık ve perakendecilik hizmetlerinde markanın aynısı veya benzerinin kullanılmasını engellenemeyeceği, davalının fiilen belirli malların perakendeciliğini yaptığına ilişkin herhangi bir delil ya da belge bulunmadığı, taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal düzeyde iltibas tehlikesi oluşturacak düzeyde benzerlik bulunduğu, davacı marka başvurusunu oluşturan esas unsurun “…” ibaresinden, redde mesnet markaların esas unsurunun ise “…” ibaresinden oluştuğu, bu nedenle SMK’nın 6/1. maddesi koşullarının bu mal ve hizmetler bakımından meydana geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 35/3 alt sınıfta bulunan “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri” bakımından 2019-M-7058 sayılı YİDK kararının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, dava konusu markaların görsel ve anlamsal olarak çok farklı olup, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi olmadığını, ayrıca dava konusu markanın müvekkili şirket yetkilisi … …’nin soyadı olup aynı zamanda Şirketin ticaret unvanı olduğunu, taraf şirketlerin danışmanlık hizmeti verdiklerini ve verdikleri hizmet bakımından daha üst düzey ve bilinçli bir gruba hizmet sunduklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının markası ile davalının redde mesnet markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu, ayrıca, başvuru kapsamında yer alan ve reddedilen mal ve hizmetlerle aynı ve aynı tür mal ve hizmetlerin kısmi ret gerekçesi markaların tescil kapsamında yer aldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” ibareli markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel ve işitsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira marka işaretlerinin yalnızca 3. harflerinin farklı olduğu ve söz konusu harflerin telaffuzları da gözetildiğinde bu farklılığın, dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, başvuru kapsamından çıkarılan 35. sınıf “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri” ile redde mesnet markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik olmadığı, bu yönden dava konusu YİDK kararının yerinde bulunmadığı, bunun dışında kalan mal ve hizmetler yönünden ise emtia benzerliğine ilişkin koşulun da gerçekleştiği anlaşılmakla, davacı vekilinin ve davalı…vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalı…vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı…tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı … tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında davacı ile davalı…tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.