Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/516 E. 2022/1130 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/516
KARAR NO : 2022/1130
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2020
NUMARASI : 2018/478 E. – 2020/207 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/09/2020 tarih ve 2018/478 E. – 2020/207 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin 2014/109832 sayılı, “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK’ın 2018-M-8719 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında başvuru kapsamında yer alan mallar bakımından iltibas tehlikesi bulunduğunu, davalı Şirketin aynı ibareli daha önceki başvurusunun da itirazları üzerine reddedildiğini, davalı Şirketin kötüniyetli olduğunu, itirazlarına mesnet markaları tanınmış olduğundan 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların da bulunduğunu ileri sürerek dava konusu YİDK kararının iptalini ve başvrunun tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu başvurunun müvekkilinin… sokaktaki gayrimenkulünden esinlenerek oluşturulduğunu, 2008/36448 sayılı markadan kaynaklı kazanılmış hakkı bulunduğunu, davacı iddialarının Ankara 4.FSHHM’nin 2010/280E.,2013/181K. Sayılı kararıyla reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu karar nedeniyle taraflar arasında kesin hüküm bulunduğunu, Ankara 1. FSHHM’nin 2014/518E.-2016/135K. Sayılı kararı ile davacı markasının, benzer olduğu iddia edilen mal ve hizmetler yönünden iptal edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının ” …. ” ibareli başvuru markası ile davacının YİDK kararında geçen “…” ibareli markaları arasında dava konusu edilen markanın kapsamında olan “35 Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil). 39 Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri. 43 Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluştuğunu, başvuru kapsamında yer alan diğer mallar bakımından ise iltibas ve 8/4 maddesindeki koşulların bulunmadığı, kötüniyet iddiasının da ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu YİDK kararının “35 Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil). 39 Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri. 43 Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” malları yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Şirket vekili, müvekkili Şirketin…marka başvurusunun davacı şirketin itirazı nedeniyle reddedilmesi üzerine YİDK kararının iptali istemiyle açılan davada anılan başvuru kapsamında yer alan bir kısım hizmetler davacı markası ile benzer görülerek davanın kısmen kabul edildiğini, anılan davada benzer görülen davacı markalarının kullanılmadığı iddiasıyla açılan davada davacının 2007/04165 sayılı markasının 39. ve 41. sınıf hizmetler yönünden iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, kesinleşen bu kararla işbu davaya konu başvuru ile davacı markaları arasında benzer emtianın kalmadığını, itirazlarına rağmen bu durumun dikkate alınmadığını, marka işaretlerinin de benzer olmadığını, müvekkilinin markasını …. sokakta bulun işletmesinden esinlenerek oluşturduğunu, ayrıca…markası nedeniyle kazanılmış hakkı bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunmadığını ileri sürerek lk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1- Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… …” ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet 2006/15743,2007/04165,2008/54383 sayılı “…” ibareli markalar arasında, başvuru kapsamında yer alan 35. sınıf “Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil).”, 39. sınıf “Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri” ve 43 sınıf “Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” hizmetleri yönünden, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olduğu, zira her iki markanın asli unsurunun da “…” ibaresinden oluştuğu, sayılan hizmetlerin 2006/15743,2007/04165,2008/54383 sayılı davacı markalarında yer alan 38, 39 ve 42. Sınıf hizmetlerle benzer bulunduğu, nitekim davalı Şirketin…marka başvurusunun davacı şirketin 2006/15743,2007/04165,2008/54383 sayılı markaları nedeniyle reddine dair YİDK kararının iptali istemiyle açılan Ankara 1. FSHHM’nin 2010/280 E.2013/81 K sayılı dava dosyasında da , 35. sınıf “Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil).”, 39. sınıf “Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri” ve 43 sınıf “Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” hizmetlerinin davacının 2006/15743, 2007/04165, 2008/54383 sayılı markaları kapsamında yer alan hizmetlerle benzer kabul edildiği, anılan kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/17703E., 2014/11773K. sayılı kararı ile onandığı, öte yandan mahkemece hükme esas bilirkişi raporunda davacının itirazına mesnet 2007/04165 sayılı markası kapsamında yer alıp kesinleşen mahkeme kararı ile iptal edilen 39. sınıf ve 41. sınıf hizmetlerin iltibas incelemesinde dikkate alınmadığının açıkça belirtildiği anlaşılmakla, davalı … vekilinin tüm, davalı Şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının esas yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak davalı Şirket diğer savunmalarının yanında…markası nedeniyle dava konusu başvuru üzerinde müktesep hakkının bulunduğunu da ileri sürmesine rağmen ilk derece mahkemesince bu hususta olumlu -olumsuz bir karar verilmemiştir. Oysa davalı Şirketin bu iddiasının doğru olması halinde, davacı markalarının davalı Şirketin marka tesciline engel olmayacağı açıktır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.09.2008 tarih ve 2007/7547 E.-2008/10251 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kazanılmış hakkın varlığının kabulü için, kazanılmış hakka dayanak teşkil eden tescilli marka ile yeni markadaki ibarelerde, asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markanın en azından hükümsüzlük davası açılabilecek kadar belli bir sürede çekişmesiz şekilde kullanılması, karşı taraf markalarına yanaşma niyeti olmadan ve iltibas tehlikesi yaratmayacak şekilde, eski ve yeni markalar arasında işletme ile bağlantının ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunmuş bulunması, yeni markada kazanılmış hak iddia edilen markaya nazaran emtia kapsamının genişletilmemiş olması şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir.
Bu açıklamadan sonra somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, davalı Şirketin müktesep hak teşkil ettiğini savunduğu 2008/36448 sayılı “…” ibareli markasının dava konusu başvuru tarihi olan 30/12/2014’ten sonra 31/08/2015 tarihinde tescil edilmesi, ayrıca tescil kapsamında, davacı markalarının kapsamı ile benzer görülen 35. sınıf “Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil).”, 39. sınıf “Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri” ve 43 sınıf “Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” hizmetlerinin yer almaması karşısında müktesep hak koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davalı Şirketin bu savunması yerinde görülmemiştir.
Ayrıca ilk derece mahkemesince dava konusu marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, TÜRKPATENT’in kayıtları üzerinde yapılan incelemede, dava konusu markanın ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra 02.11.2021 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenle kaldırılmasına karar verildiğinden ve istinaf incelemesini yapan Dairemizce yeniden hüküm kurulduğundan, davacının hükümsüzlük talebinin de değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Şirket markası ile davacının itirazına mesnet markalar arasında başvuru kapsamında yer alan 35. sınıf “Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil).”, 39. sınıf “Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri” ve 43 sınıf “Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” hizmetleri yönünden, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu anlaşıldığından ve yine yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Şirketin müktesep hakkı da söz konusu olmadığından dava konusu markanın sayılan hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğü koşullarının da oluştuğu kabul edilmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında 35. sınıf “Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil).”, 39. sınıf “Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri” ve 43 sınıf “Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” hizmetleri yönünden 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi kapsamında iltibas bulunduğu gerekçesinin yanında, davalı Şirketin sayılan hizmetler yönünden işbu dava konusu başvuru yönünden müktesep hakkının bulunmadığına dair yukarıda açıklanan gerekçe ile de davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, davalı Şirketin müktesep hak savunmasının incelenip değerlendirilmemesi doğru olmadığından ve HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davalı Şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1- Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … vekilinin tüm, davalı …vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 21/09/2020 gün ve 2018/478 E. – 2020/207 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın yukarıda açıklanan gerekçelerle KISMEN KABULÜ ile, TÜRKPATENT YİDK’ın 2018-M-8719 sayılı kararının 35. sınıf “Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil).”, 39. sınıf “Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri” ve 43 sınıf “Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” hizmetleri yönünden KISMEN İPTALİNE,
4-Davalı Şirket adına tescil edilen 2014/109832 sayılı, “… …” ibareli markanın 35. sınıf “Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil).”, 39. sınıf “Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri” ve 43 sınıf “Geçici konaklama hizmetleri. (Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil” hizmetleri yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
5-Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan ve kararın istinaf eden davalılar aleyhine hüküm kurulamayacağından ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.910,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalılar kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan ve reddedilen kısım yönünden davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle Dairemizce bir inceleme yapılmadığından ilk derece derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.910,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.980,00.TL bilirkişi ücreti, 237,90 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 68,00 TL tebligat ve posta giderinden oluşan toplam 2.285,90TL yargılama giderinden, davanın kabul-ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 1.142,95 TL’ye 35,90 TL peşin harç, 35,90.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.214,75 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
10-Davalılar tarafından ilk derece mahkemesince yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
11-Davalı Şirket tarafından istinaf aşmasında yapılan ve istinaf başvuru harcı tutarı 162,10 TL’den oluşan yargılama giderinin davanın kabul-ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 81,05 TL’nin davacıdan alınarak davalı Şirkete verilmesine, bakiyesinin davalı Şirket üzerinde bırakılmasına
12-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 37,10 TL posta masrafı ve istinaf başvuru harcı tutarı 162,10 TL’den oluşan toplam 199,20 TL yargılama giderinden, davanın kabul-ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek, bu orana tekabül eden 99,60 TL’nin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine, bakiyesinin davalı Kurum üzerinde bırakılmasına
13-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
14-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davalı Kurumdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
15-Davalı Şirketten peşin olarak alınan 59,30.TL maktu ve nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı Şirkete iadesine,
16-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip