Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/514 E. 2023/488 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/514
KARAR NO : 2023/488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2019/172 E. – 2020/436 K.

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : 1 -…
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/11/2020 tarih ve 2019/172 Esas – 2020/436 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “…” ibareli markaların bulunduğunu, davalı Şirketin ise … sayılı “… …” ibareli marka başvurusunu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili markaları ile dava konusu başvurunun görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik hatta aynılık taşıdığını, zira müvekkili markalarının esas unsurunun … ibaresinden oluştuğunu, davaya konu başvuruda da “elmas, mükemmel harika” anlamlarına gelen “…” ibaresinin vasıf bildirici tali bir unsur olup esas unsurun … ibaresi olduğunu, dava konusu başvuru ile itiraza mesnet markaların kapsadığı malların kullanım amacı ve alanlarının, kullanıcılarının, fiziksel görünümlerinin ve satış yollarının benzer bulunduğu, 11. sınıftaki malların, ev ve ev ürünleriyle bağlantılı olup hitap ettiği tüketicisinin kadınlar olduğunu, müvekkili markasının giyim sektöründe tanınmış bulunduğunu ve iki sektörün aynı/benzer tüketici kesimine hitap ettiğini, müvekkili markasının giyim, ayakkabı, kırtasiye, bavul, saatler ve parfümler yanında ev ürünleri ve ev teksili sektöründe uzun yıllardır kullanıldığını, müvekkili markasının Türkiye’de yoğun ve ciddi kullanımla tanınmışlık düzeyine eriştiğini, davaya konu başvurunun SMK’nın 6/5 anlamında müvekkili markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, itibarına zarar vereceğini ve markanın gücünün etkileme alanının azalmasına yani markanın sulanmasına neden olacağını, müvekkilinin tescili talep edilen emtia ile ilgili ilişkili olacak şekilde ev ürünleri vb ürünler bakımından önceye dayalı haklarının bulunduğunu, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-992 sayılı kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında yer alan malların, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer almadığını, dolayısıyla karıştırılma ihtimalinin olmadığını, davacının diğer iddialarının da yerinde bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının itirazına mesnet … hakim unsurlu markalar ile müvekkili başvurusunun kapsadığı mal ve hizmetlerin farklı olması nedeniyle karıştırılma ihtimalinden bahsedilemeyeceğini, bu yönden emsal mahkeme kararının da bulunduğunu, müvekkilinin ilk olarak … sayılı … markasını ve takip eden 21 adet … esas unsurlu seri markaları tescil ettirdiğini, dolayısıyla marka üzerinde kazanılmış hakkının olduğunu, davacının sessiz kalma nedeni ile hak kaybına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının “… …” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli tescilli markalar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak benzerlik bulunmakla beraber mal/hizmet benzerliği oluşmadığından SMK’nın 6/1 maddesindeki iltibas-karıştırılma-benzerlik koşulunun gerçekleşmediği, davacı tarafın başvuru ibaresi üzerinde SMK’nın 6/3 maddesi anlamında önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliğini kanıtlayamadığı, davalının marka başvurusu dolayısıyla davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan haksız bir yarar sağlayabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerinin de ispat edilemediği, davacı tarafın başvuru üzerinde SMK’nın 6/6 maddesi anlamında bir hakkının olmadığı, dava konusu marka açısından kötü niyetli başvuru yapıldığı iddiasının da kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını, bu hususun yerel mahkeme kararı ile de sabit olduğunu, markalar arasında sınıf çakışmasının da bulunduğunu, markaların aynı veya aynı türdeki benzer malları ve hizmetleri içerdikleri, müvekkilinin tescilli markalarının kapsadığı mal ve hizmet sınıfları ile dava konusu markanın kapsamındaki sınıfların ilgili/ilişkili mal ve hizmetler olduğunu, müvekkili şirket markasının ev ürünleri, ev tekstili sektöründe de Türkiye’de ciddi şekilde uzun yıllardır kullanıldığını, bu halde müvekkili şirketin tescili talep edilen mal sınıfı üzerinde eskiye dayalı kullanım hakkı bulunduğunu, müvekkili şirketin Dünyada ve Türkiye’de oldukça tanınmış olup markalarının tanınmış marka korumasını haiz olduğunu, müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği sektörler ve tanınmışlığı dikkate alındığında itiraz edilen markanın müvekkil markası ile birlikte var olmasının kabul edilebilir olmamakla birlikte kamu menfaatine de aykırı bulunduğunu, tescil talebinin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davalının önceki markaları karşısında sessiz kalmadığını ve gerek … gerekse mahkemeler nezdinde itirazlarını sürdürdüğü iddiasının mahkeme tarafından incelenmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… …” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında işaretler yönünden SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik ve karıştırılma tehlikesi mevcut ise de taraf markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetler arasında anılan madde anlamında bir benzerliğin olmadığı, bu itibarla SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının gerçekleşmediği, davacı markalarının tanınmışlığı işbu dosya kapsamındaki delillerle kanıtlanmadığı gibi başvuru kapsamındaki ısıtma ve soğutma amaçlı cihazlar mallar yönünden SMK’nın 6/5 maddesi koşullarının da ispat edilemediği, SMK’nın 6/3 ve 6/6 maddesi koşullarının da somut olayda bulunmadığı, yine dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğu iddiasının da kanıtlanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip