Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/501 E. 2022/1048 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/501
KARAR NO : 2022/1048
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2020
NUMARASI : 2019/184 E. – 2020/213 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAHİLİ DAVALILAR

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali- Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/09/2020 tarih ve 2019/184 E. – 2020/213 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 1992 yılında kurulmuş Suudi Arabistan’da mukim uluslararası nitelikli bir şirket olduğunu, 1996 yılından beri kullandığı “…” ibaresinin sahibi bulunduğunu, esas itibariyle bebek bezleri, kadınlara özel hijyenik pedler ve mesane pedleri üretip tüm dünyada satışa sunduğunu, 2006 29588 sayı ile … sayılı markalarını birçok ülkede topluluk markası olarak tescil edildiğini, tanınmış markaların 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi gereği farklı mal ve hizmetler için dahi korunduğunu, davaya konu 2014/82319 başvuru sayılı “…” ibareli marka ile davacı markasının birebir aynı olduğunu, YİDK kararında markaların benzer bulunduğunu ancak farklı mal ve hizmetlerde tescil edilecek olması sebebiyle itirazlarının reddedildiğini, oysa ki davalı başvurusundaki bir kısım malların benzer olduğunu, müvekkilinin markasının 16. sınıfta tescilli olduğunu, davacının bebek bezleri ve bebekler için çeşitli ürünler ürettiğini, davalı başvurusunun 12. ve 35. Sınıflarda yapıldığını ve bu sınıflardaki bir kısım malların bebeklere yönelik ürünler olması sebebiyle davacı marka tescili kapsamındaki mallarla benzer olduğunu, davalının, davacı ile birebir aynı markayı tescil ettirmek istemesinin haksız rekabet yarattığını ileri sürerek 2016-M-5712 sayılı YİDK kararının iptalini, markanın tescil edilmiş olması halinde “Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler” emtiaları ile “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar, emniyetli çocuk koltukları, bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler, bebekler İçin ana kucakları, bebek beşikleri, yürüteçler” emtiasının satışına ilişkin hizmetler bakımından kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şahıslar vekili, davacının “…” ibareli markasının siyah beyaz renklerle yazılmış sadece kelime markası iken, dava konusu markanın stilize yazı karakterleriyle, koyu krem renkli zemin üzerine kırmızı renkle yazılan “…” kelimesi ve kundakta bulunan bebek figürü içeren karma nitelikte bir işaret olduğunu, bütünsel değerlendirmede benzer bulunmadığını, bebek ürünlerinde ani alım kararının olamayacağı ve markaların karıştırılmayacağını, davacı markasının tanınmış olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı gerçek kişilerin “…” ibareli başvuru markası ile davacının tescilli “…” ibareli markası arasında görsel, sesçil ve anlamsal benzerlik oluşmakla beraber davaya konu markanın başvurusundaki “Bebek arabaları ve pusetler” malları ile “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar, emniyetli çocuk koltukları, Bebek arabaları, pusetler. Bebekler için ana kucakları, bebek beşikleri, yürüteçler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin, davacının itiraza mesnet markasının kapsadığı “kağıttan mamul çocuk bezleri” malları ile benzer mal ve hizmet niteliği taşıdığı, markaların ilişkilendirilme dahil karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer olduğu tespit edilen mal ve hizmetlerde taraf markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesindeki iltibas koşulunun bulunduğu, bunun dışında olanlar açısından ise iltibas koşulları oluşmadığı gibi davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan davalı başvurusu nedeniyle, haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hususlarının kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu 2016-M-5712 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2014/82319 sayılı markanın kapsamında yer alan 12. Sınıfındaki; “emniyetli çocuk koltukları, bebek arabaları, pusetler” malları ile 35. Sınıfta yer alan; “biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar, emniyetli çocuk koltukları, bebek arabaları, pusetler, bebekler için ana kucakları, bebek beşikleri, yürüteçler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler peraketde toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden iptaline, dava konusu 2014/82319 sayılı markanın kapsamında yer alan 12. Sınıfındaki; “emniyetli çocuk koltukları, bebek arabaları, pusetler” malları ile 35. Sınıfta yer alan; “biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar, emniyetli çocuk koltukları, bebek arabaları, pusetler, bebekler için ana kucakları, bebek beşikleri, yürüteçler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler peraketde toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden markanın hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece ıslah dilekçesi kapsamında davacı tarafın söz konusu markayı ciddi anlamda kullanıp kullanmadığına dair araştırma yapılması gerektiği gibi davacı tarafın da artık söz konusu markayı kullandığına dair ispat yükünü yerine getirmesi için süre vermesi gerekmesine rağmen her iki işlem de iş bu davanın 556 sayılı KHK kapsamında görülmesi gerektiği gerekçesiyle yapılmadığını, SMK ile getirilen defi imkânının amacı ve hükümlerin kaleme alınışının da geçmişe yönelik bir olguyu esas alan nitelikte olması, söz konusu hükümlerin süregelen bir vakıayı esas alması nedeniyle derhal uygulanabilirliği gözetildiğinde, usul ekonomisine de uygun şekilde, KHK döneminde açılmış derdest hükümsüzlük/tecavüz davalarının davalılarına, SMK ile getirilen defi hükmünü kullanma olanağının tanınması gerektiğini, davacı tarafın iş bu davaya konu ettiği markasını tescil tarihinden itibaren hiçbir zaman kullanmamış olduğunu, Türk halkının söz konusu markayı bilmemesi sebebiyle SMK md.25/7 gereğince kullanmama def’inin cevap dilekçesinin ıslah edilmesi suretiyle ileri sürülmüş olmasına rağmen bu talebin reddine karar verildiğini, davacı tarafın müvekkillerin ortağı olduğu adi ortaklığa karşı 27.07.2016 tarihinde iş bu davanın ikame edildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince Yerel Mahkemece verilen karar kaldırılarak husumetin müvekkillere yöneltilmesi gerektiğine karar verildiğini, Yerel Mahkemece 04.11.2019 tarihinde müvekkillerinin davaya dahil edilmesi ve akabinde dava dilekçesinin tebliğ edilmesine karar verildiğini ve 26.01.2020 tarihinde ön inceleme duruşması yapıldığını, müvekkillere karşı ikame edilen iş bu davanın tarihi 04.11.2019 olduğunu, iş bu sebeple dava ikame edildiği tarih itibariyle 556 sayılı KHK yerine SMK’nın getirilmesi ve ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin 556 sayılı KHK’nın 14. maddesini de iptal etmiş olması sebebiyle 556 sayılı KHK döneminde tescil edilen davacı tarafa ait marka yönünden KHK’nın 14. maddesi kapsamındaki kullanma yükümlülüğü hükümlerinin uygulamasının mümkün olmadığını, emsal Yargıtay içtihatları kapsamında da SMK hükümlerinin iş bu dava bakımından uygulanması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesi gerekttiğini, iki marka arasında benzerlik/iltibas (karıştırılma ihtimalinin) bulunup bulunmadığı hususu yani diğer bir deyişle markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı konusu hukuki bir konu olup bu hususta bilirkişinin görüş ve kanaatine başvurulmasının yerinde olmadığını, benzerlik hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve alınan raporunda hükme esas alınmasının açıkça usule ve hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markalarının benzer olmasına rağmen başvurunun farklı mal ve hizmetler için yapılmış olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki koşulların bulunmadığını, müvekkili Kurum kararının yerinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun geçici 1. maddesi yollamasıyla somut uyuşmazlığa 556 sayılı KHK’nın uygulanması gerektiği, bu nedenle bu hususa yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, davalı gerçek kişilerin “…” ibareli başvuru markası ile davacının tescilli “…” ibareli markası arasında görsel, sesçil ve anlamsal olarak aynılık derecesinde benzerlik oluştuğu, davaya konu marka başvurusunun kapsamındaki, “Bebek arabaları ve pusetler” malları ile “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar, emniyetli çocuk koltukları, Bebek arabaları, pusetler. Bebekler için ana kucakları, bebek beşikleri, yürüteçler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin, davacının itiraza mesnet markasının kapsadığı “kağıttan mamul çocuk bezleri” malları ile benzer mal ve hizmet niteliği taşıdığı, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas koşulunun oluştuğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla, davalılar … ve … vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ve … vekili ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar …, … ve davalı … ayrı ayrı alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar …, … ve davalı … tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davalılar …, … ve davalı … ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında Davalılar …, … ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip