Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/5 E. 2022/1569 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/5 – 2022/1569
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/5
KARAR NO : 2022/1569
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI : 2020/92 E. – 2020/377 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/11/2020 tarih ve 2020/92 E. – 2020/377 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin … nolu “…” ibareli markanın tescili için başvurduğunu, davalı şirketin “…” ibareli markasını mesnet göstererek yaptığı itiraz üzerine başvurunun 03. sınıfta yer alan emtialar bakımından reddedildiğini, karara yaptıkları itirazın ise davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararı ile nihai olarak reddedilmiş olduğunu, kurumun zaten SMK ile kendilerine verilen re’sen araştırma görevi kapsamında davalının markası ile müvekkilinin markasını ayırt edilemeyecek derecede benzer bulmadığını, her ne kadar her iki markanın da başlangıçtaki ve sondaki harfleri aynı olsa da müvekkilinin markasında bulunan ortadaki “…” harfinin tüketicilerin dikkatinin yoğunlaştığı kısımda yer aldığını, keza müvekkilinin markasında bulunan bu harfinin Türk alfabesinde bulunmayıp iki harf içerir şekilde okunduğunu, dolayısıyla her iki marka da yazılırken aynı harf sayısını içermekte ise de müvekkilinin markasının daha çok harf içerir şekilde okunduğunu, müvekkilinin markasının gerek ayırt edici bir logoya sahip olması gerek markaların esas unsurlarının farklı olmasının iltibas tehlikesini önlediğini ileri sürerek, YİDK’nın 02/01/2020 tarih ve 2019-M-11383 sayılı kararının iptalinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, taraf markalarının ayniyet derecesinde benzediğini, benzer sınıftaki emtiaları kapsamaları nedeniyle iltibas tehlikesi oluştuğunu, başvuruda müvekkilinin markasında yer alan “…” harfi yerine “…” harfinin getirilmiş olduğunu, fakat bu durumun markalar arasında herhangi bir farklılık teşkil etmediğini, aksine davacının markasının müvekkilinin markası olarak düşünülmesine neden olacağını, bu durumun müvekkilinin itibarına zarar vereceğini, firmalar arasında ekonomik/idari/organik yönden bağlantı olduğunun düşünülmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının “…” ibareli marka başvurusu kapsamında yer alan dava konusu “Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.” mallarının davalıya ait redde gerekçe markanın kapsamında aynı/aynı tür olarak yer aldığı, dava konusu marka ile davalı markası arasında marka işaretleri bakımından işitsel ve görsel olarak benzerlik bulunduğu, dava konusu marka ile davalı markası arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar taraf markalarının “…” hafinin “…” harfine benzediğinden bahisle benzer olduğu belirtilmişse de müvekkilinin logosunda bulunan “…” harfinin görsel olarak “…” logosundaki “…” harfi ile büyük benzerlik gösterdiğinde, bu nedenle harfin ortalama tüketici nezdinde tanınabilirlik düzeyinin bir hayli yüksek olduğunu, her iki markanın ülkemizde günlük hayatımıza güçlü bir şekilde yerleşmiş olan İngilizce kökenli kelimeler olması ve farklı okunmaları nedeniyle markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, redde mesnet markanın standart harflerle yazılmış “…” ibaresinden oluştuğu, dava konusu başvurunun ise ortasındaki “…” harfi stilize edilmiş, kalan kısmı yine standart harflerle yazılmış “…” ibaresinden ibaret olduğu, tek harf farklılığı markaları farklılaştırmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda da kabul edildiği üzere başvurudaki “…” harfinin stilize edilme şekline göre “…” harfi olarak dahi anlaşılabileceği, bu hali ile başvurunun benzer emtialar üzerinde kullanılması halinde davalı şirket markasının farklı bir versiyonu olarak algılanabileceği, taraf markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.