Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/497 – 2023/435
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/497
KARAR NO : 2023/435
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI : 2020/47 E. – 2020/427 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Tasarım YİDK Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/12/2020 tarih ve 2020/47 E. – 2020/427 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, uzun yıllardır sektörde üretim yapan müvekkilinin 21.06.2019 tarihinde … başvuru numarası ile Türk Patent ve Marka Kurumuna çoklu tasarım tescil başvurusunda bulunduğunu, …-1,3,4 sıra numaralı tasarım tescillerinin davalı şirket tarafından yapılan itiraz sonucu … sayılı YİDK kararı ile iptal edildiğini, söz konusu iptal kararının hatalı ve eksik inceleme sonucunda verildiğini, zira müvekkilinin tasarımlarının yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını haiz olduğunu, bu durumun davalı şirkete ait tescilli tasarımlar ile müvekkiline ait tasarımların görünüm özellikleri üzerinden yapılan kıyaslamalardan da rahatlıkla görülebildiğini, davalı adına tescilli tasarımların piyasada çok uzun yıllardır var olan tasarımlar olması nedeniyle yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamadığını, müvekkilinin tasarımları ile davalı adına tescil edilmiş tasarımların genel izlenim itibariyle benzer olmadığını ileri sürerek … sayılı YİDK kararının iptali ile 2019 03886-1,3,4 sıra sayılı tasarımların tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, YİDK kararı ile iptal edilen davalı tasarımlarının görünüm özelikleri ile müvekkiline ait tescilli tasarımların görünüm özelliklerinin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimin aynı veya belirgin benzer olduğunu, seçenek özgürlüğünü açıkça gösterir ürün örnekleri dikkate alındığında davacı tarafından ileri sürülen teknik zorunluluk gibi iddiaların kabulünün mümkün bulunmadığını, müvekkili adına tescil edilen tasarımların yenilik ve ayırt edici nitelik taşıdığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı adına kayıtlı … sıra numaralı tasarımların, davalı adına tescili edilmiş sırasıyla… sıra numaralı tasarım tescilleri ile bazı farklı görünüm özelliklerine sahip olsa da, bu farklı tasarımsal özelliklerin davacı adına kayıtlı tasarımların bahsi geçen farklı görünüm özelliklerinin iki tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimi değiştirmeye yetmediği, tasarımların genel formlarının büyük ölçüde benzerlik içerdiği, davalı tasarım tescilinin davacıya ait tasarımlardan daha önce kamuya sunulduğu dikkate alındığında … sıra sayılı tasarımların ayırt edici nitelikten yoksun olduğu, ayrıca davacının, davalıya ait tescilli tasarımların koruma şartlarını taşımadığı yönündeki iddialarının huzurdaki davanın konusu olmadığı, ilgili iddiaların tescilli tasarımların hükümsüzlüğüne dair açılacak davada ileri sürülebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazların değerlendirilmeksizin karar verildiğini, hükme de esas teşkil eden bilirkişi raporunda genel ve varsayıma dayanan tespitlere dayanıldığını, müvekkili şirkete ait tasarımların farklı bir tasarım olup, yeni, ayırt edici ve özgün niteliğe sahip bulunduğunu, dava konusu müvekkili şirket tasarımlarının farklılıkların açık olduğunu, usul ve yasa, yerleşik Yargıtay içtihatlarında bahsi geçen “aynı ve benzer olma, karıştırılma ve ilişkilendirilme” durumunun olabilmesi için ürünlerin aynı/benzer olması, ortalama düzeydeki tüketiciler nezdinde karıştırılma tehlikesi ve karıştırılma tehlikesinin de başvurusu yapılmış ürün ile ilişkili olduğu ihtimalini kapsaması gerektiğini, üzere davaya konu ürünlerin en boyut ve tasarım çizgileri açısından tamamen birbirinden farklı olduğunu, tasarımların kendi içinde bütünüyle farklılık oluşturduğunu, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğunu, bu sebeple ürünlerin farklı algılandığını, tasarım hakkına tecavüz edilmediğini, bu tasarımlarda seçenek özgürlüğünün bulunmadığını, davalı tarafın tasarımının tescili usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafın tescil ettirmiş olduğu ürünün, yenilik ve ayırt edici vasıflara sahip olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, tasarım YİDK kararının iptali ile tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında bulunan ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporunda, tasarımlar arasındaki farklılıkların iki tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimi değiştirmeye yetmediğinin, tarafların tasarımlarının genel formlarının büyük ölçüde benzerlik içerdiğinin, davalı tasarım tescilinin davacıya ait tasarımlardan daha önce kamuya sunulduğu dikkate alındığında … sıra sayılı tasarımların ayırt edici nitelikten yoksun olduğunun belirlendiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalıya ait tescilli tasarımların koruma şartlarını taşımadığı yönündeki iddiaların iş bu davanın konusunu oluşturmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023
Başkan
Üye
Üye
Katip
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.