Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/49 E. 2022/1558 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/49 – 2022/1558
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/49
KARAR NO : 2022/1558
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020
NUMARASI : 2019/377 E. – 2020/69 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Marka Başvurusunun Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/07/2020 tarih ve 2019/377 Esas – 2020/69 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı, Türk Patent ve Marka Kurumu’na 08/05/2018 tarihinde… dosya numarası ile … ibareli marka tescil talebinde bulunduğunu, …. AŞ tarafından bu başvuruya itirazda bulunulduğunu, yapılan itirazın kabul edilerek marka başvurusunun davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, başvuru konusu markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı tarafından… sayılı markanın tesciline karar verilmesinin talep edildiğini, tescil işleminin mahkemenin yetkisinde olmadığı için salt bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, marka tesciline ilişkin tüm süreçlerde …’in münhasıran yetkili olduğunu, bu yetkinin başka bir idari merci ya da herhangi bir yargılama makamı tarafından kullanılamayacağını, …’İN vermiş olduğu karara karşı kararın iptali istemli dava açılabileceğini, bunun dışında açılacak davalarda …’e husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, HMK’nın 24. maddesi hükmüne göre hâkimin, iki taraftan birinin talebi olmaksızın kendiliğinden bir davayı inceleyemeyeceği ve karara bağlayamayacağı, HMK 26. maddesi hükmüne göre ise hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, somut olayda; gerek davacının dava dilekçesi ile gerekse davacı vekilinin replik dilekçesi ile davacıya ait… sayılı marka başvurusunun mahkeme yolu ile tescilinin talep edildiği, 17/06/2020 tarihli ön inceleme duruşmasına katılan davacı asilin dava konusu… sayılı marka başvurusunun tescilini talep ettiğini açıkça beyan ettiği, davanın konusunun … tarafından tesis edilen YİDK kararının iptali olmadığı, reddedilen… sayılı marka başvurusunun yargı yolu ile tescili istemine dayandığı, marka başvurusu, 6769 sayılı SMK hükümlerine göre … nezdinde gerçekleştirilen müracaat ile başlayan ve bir takım idari prosedürün tamamlanması ile neticelenen bir süreç olduğu, marka başvurusunun mahkeme kanalı ile tesciline cevaz veren yasal bir dayanak bulunmadığı, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun 15/C maddesi hükmüne göre Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesinin kararlarının …’in nihai kararları olduğu, bu kararlara karşı, kararın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabileceği, böylece mahkemece, davalı …’in nihai idari karar organı olan Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi’nin kararlarının denetiminin yapılabildiği, ancak marka başvurusunun doğrudan tesciline mahkemece hükmedilmesinin, Kanunun yürütme organına tanıdığı yetkinin yargı makamlarınca fonksiyon gaspı suretiyle ihlaline neden olacağı, belirtilen nedenlerle davacının ve vekilinin davaya konu marka başvurusu hakkında davalı …’ce ihdas edilen 2019-M-3767 sayılı YİDK kararının iptalini istemeksizin, salt… sayılı marka başvurusunun tescilini talep etmelerinde yasal dayanak bulunmadığı, davalı … A.Ş’nin ise pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı …’e yöneltilen marka başvurusunun tescil edilmesine ilişkin davanın reddine, davalı … A.Ş’ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, yargı yoluna başvuranların haklarını korumakla yükümlü bulunan mahkemelerin, müracaatta eksik gördükleri hususları müracaatçıya bildirerek eksikliklerin giderilmesi yönünde ara karar kurmaları gerekirken huzurdaki davada bu hususun yerine getirilmediğini, davalı Şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de harç yatırılarak dosyaya sunulan dava dilekçesinde bu Şirketin davalı olarak yer almadığı, dava dilekçesindeki istemin YİDK kararının iptaline ilişkin olduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE: Dava, marka başvurusunun tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, HMK’nın 24/1. maddesi uyarınca hâkimin, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemeyeceği ve karara bağlayamayacağı, aynı Kanun’un 26. maddesinde de hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğinin hüküm altına alındığı, dava dilekçesinin konu kısmında davanın marka tescil istemine ilişkin olduğunun yazıldığı, talep sonucu kısmında ise müracaata konusu markanın tescilinin talep edildiği, bunun dışında dava dilekçesinin içeriğinde de davanın YİDK kararının iptali istemine ilişkin olduğuna dair bir açıklamanın olmadığı, nitekim 17.06.2020 tarihli ön inceleme duruşmasında da davacının talebinin, marka başvurusunun tesciline ilişkin bulunduğu, bu durumda işbu davanın YİDK kararının iptali istemine ilişkin olmayıp marka başvurusunun tescili istemli olduğu ve mahkemelerin bu konuda yetkisinin olmadığı, ilk derece mahkemesince de bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak yalnız…gösterilmesine rağmen mahkemece hakkında harcı yatırılarak usulüne uygun biçimde dava açılmayan …. AŞ hakkında hüküm kurulması doğru değil ise de istinaf edenin sıfatına göre bu yanlışlığın ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.