Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/486 E. 2023/461 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/486
KARAR NO : 2023/461
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2021
NUMARASI : 2019/398 E. – 2021/13 K.

DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka hakkına Tecavüzünün Tespiti, Men’i, Terkini

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/01/2021 tarih ve 2019/398 E. – 2021/13 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, “…” ibaresinin, 1969 yılından beri faaliyette bulunan davacı şirket ve şirketler topluluğuna dâhil diğer şirketlerin ticaret unvanında kullanıldığını, ayrıca davacılar “… … AŞ” ve “… … AŞ”nin markası olarak tescil edildiğini, ilaveten şirketler topluluğu bünyesindeki diğer şirketlerin de lisans sözleşmeleri ile markayı kullandığını, yurt içinde ve yurt dışında faaliyette bulunan topluluğa dâhil tüm şirketlerin “…” markası ile tanındığını, itibar ve güven kazandığını, bu nedenle “…” ibaresinin geçtiği her yerde doğrudan şirketler topluluğunun anlaşıldığını, üçüncü kişilerce bu isme güvenilerek ve şirketler topluluğuyla bağlantı bulunduğu kanaatiyle ticari ilişkiler kurulduğunu, davalının ise davacıların ticaret unvanında yer alan ve markası da olan “…” ibaresini kullanarak markaya tecavüz gerçekleştirdiğini, bu şekilde keşide edilen 02/12/2019 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının 06/12/2019 tarihli cevabi ihtarnamesinde maddi ve hukuki dayanaktan yoksun cevabıyla hiçbir düzeltme girişiminde bulunmayacağını ve … ibaresini kullanmaya devam edeceğini beyan ettiğini ileri sürerek müvekkilin marka haklarına tecavüz tespiti ile men’ine, “…” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkini ile her türlü kullanımına son verilmesini, hükmün ilanını, maddi ve manevi tazminat ile sair dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin kanunen kullanılması zorunlu olan … …. Şti. adlı unvanını 03/05/2019 tarihinde tescil ettirdiğini, tescil ettirilirken ticaret unvanlarının sorgulandığını, … ismini unvanında kullanan İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da bir çok şirket bulunduğunu, davacı yanın davalının ticaret unvanının iltibas yarattığı iddiasının hukuki ve fiili dayanaktan yoksun olduğunu, firmaların aynı veya benzer sınıfta mal veya hizmet sunan firmalar olmadığını, … ibaresinin başkaca marka ve ticaret unvanlarında da kullanıldığını, markanın içinde sadece … ibaresinin kullanılmasının markaya tecavüz teşkil etmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın “…” asli unsurlu çok sayıda markası mevcut olup 7. madde kapsamında bu ibarelerin diğerleri tarafından başta ticaret ünvanı dahil kullanılmasını önleme ve yasaklama hakkı mevcut olduğu, somut olayda ise davalı tarafın ise … ibaresini klavuz unsur seçerek ticaret ünvanı olarak 2019 tarihinde tescil ettirdiği, davacı ihtarına rağmen de bu ünvanı terketmediği gibi kullanımını da markasal olarak sürdürdüğü, davacı tarafın “…” ibareli tescilli markası ile davalı tarafın “… …” biçimindeki kullanımı arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek, karıştırılma ihtimali doğuracak derecede bir benzerlik bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı taraf eyleminin davacılara ait marka haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile tecavüzün men’ine, davalı tarafın … ibareli kullanımının durdurulmasına (son verilmesine), davalı tarafın ticaret ünvanında geçen “…” ibaresinin ticaret ünvanından terkinine, kararın hüküm özetinin Türkiye genelinde yayınlanan ve tirajı 100.000’in üzerinde olan bir gazetede bir kez ilan edilmesine, masrafın davalı taraftan alınmasına, davacı tarafın maddi manevi ve diğer haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının “…” ibaresini ticaret unvanı içerisinde kullanımının, davacılar adına tescilli markalardan doğan hakları ihlal etmediğini, davanın ticari dava niteliğinde olması nedeniyle Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin 27.01.2021 tarihinde bilirkişinin önerdiği üzere Ticaret Sicil Gazetesinde faaliyet alanlarından gayrimenkul alım satım işlemlerini çıkardığını, orta düzeydeki tüketicinin, … …AŞ ve … … AŞ ile müvekkilinin … … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. arasında yanılgıya düşerek aynı teşebbüsün mal veya hizmetini aldığını zannetme ihtimalinin olmadığını, tecavüz teşkil etmesi için markaların aynı veya benzerliğinin yanı sıra mal veya hizmetlerin de aynı veya benzer olması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hakkına tecavüzünün tespiti, men’i, terkini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın “…” ibareli tescilli markası ile davalı tarafın “… …” biçimindeki kullanımı arasında, biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek, karıştırılma ihtimali doğuracak derecede bir benzerlik bulunduğu, davacı tarafın ihtarına rağmen davalının dava konusu ticaret ünvanını terk etmediği, davalının kullanımının markasal olduğu, davalının eyleminin marka tecavüzü sayıldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip