Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/481 E. 2023/428 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/481 – 2023/428
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/481
KARAR NO : 2023/428
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2020
NUMARASI : 2020/41 E. – 2020/385 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/12/2020 tarih ve 2020/41 Esas – 2020/385 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “…” ibareli marka başvurusunun, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından … sayılı “…” ibareli markaya dayalı olarak SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa söz konusu markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını, müvekkili ile redde mesnet marka maliki şirketin farklı sektörlerde faaliyet gösterdiklerini, SMK’nın 5/1-ç maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediğini, müvekkil Şirketin sunduğu ürün yelpazesinin bireysel olarak halkın evde kullanabileceği elzem ve zaruri ürünlerden olmayıp, belirli bir teknik alt yapıya belirli bir bilgi donanımı eklenmesi sonucunda ortaya çıkan uzman tüketici kitlesine yönelik olduğunu, müvekkilinin 5201 ve 5202 sayılı Kanunlar çerçevesindeki mal ve hizmetlerin ilgili alıcılarına yönelik bir iştigal konusuna sahip olduğunu, “…” kelimesinin müvekkil şirketin “… Sanayii Anonim Şirketi” adlı ticaret unvanında da kullanıldığını, özellikle savunma sanayii ve savunma sanayiinde kullanılan ürünlerin üretilmesi ve satılması konularında hizmet veren müvekkilinin, ticaret unvanında da yer alan “…” ibaresini iştigal alanları ile de paralel olarak 9, 12, 37 ve 42. sınıflarda tescil ettirmek istediğini ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-9238 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka başvurusu kapsamından çıkartılmasına karar verilen “Bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri, gemi inşaatı hizmetleri, Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” ile ret gerekçesi markadaki emtianın aynı veya aynı tür olmadığı, sair emtia bakımından ise taraf markalarının aynı, aynı tür emtiayı kapsadıkları, markaları oluşturan işaretler arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerliğin ise mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 28.10.2019 tarih, 2019-M-9238 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, ayrıca, kısmi ret kararına konu mal ve hizmetlerle aynı veya aynı türdeki mal ve hizmetlerin kısmi ret gerekçesi markanın kapsamında yer aldığını, dolayısıyla SMK’nın 5/1-ç maddesi koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden; davacının … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğu, başvuru kapsamında 9.,12.,37. ve 42. sınıf mal ve hizmetlerin yer aldığı, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından … sayılı “…” ibareli markaya dayalı olarak başvurunun, 9. sınıfta yer alan “Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve
manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik
okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş
sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Elektrik enerjisini iletim,
dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar,
şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan
kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri.”,
37. sınıfta yer alan “Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı
hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri.” ve 42. sınıfta ye alan “Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve
standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi.Bilgisayar
hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar
sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve
güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık,
bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.”
yönünden 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca kısmen reddedildiği, davacı yanca bu karara itiraz edildiği, YİDK’in 28/10/2019 tarih, 2019-M-9238 sayılı kararı ile davacı itirazının reddine karar verildiği, kararın 02/12/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibinin olması gerektiği ilkesi ile 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar tescil edilemez. Burada bahsedilen ayniyet olgusuyla bir markanın tamamen taklit edilmesi, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olgusuyla ise başvuruya konu markanın tescilli markanın birebir aynısı olmamakla birlikte ilk bakışta farkedilemeyecek derecede aynı olan ve bu hususun ispatına dahi gerek duyulmadan ancak dikkatli inceleme sonucu farkın anlaşılabileceği ibare ve şekilleri taşıyan işaretler kastedilmektedir.
6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendi uyarınca, … tarafından re’sen uygulanacak mutlak ret nedeni kapsamında bir marka başvurusunun reddedilebilmesi için başvuru konusu işaretle önceki tarihte tescil edilen veya tescil başvurusu yapılan markaların hem emtia listelerinin aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri kapsaması hem de marka işaretlerinin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekir. Anılan hüküm, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi hükmünden farklı olarak, ayırt edilemeyecek kadar benzer olmayı aramaktadır. Yine 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi hükmünden farklı olarak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendi hükmünde, “markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali”nden ayrıca söz edilmemiştir. Bu durumda, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin, iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olması gerekir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut uyuşmazlığa dönüldüğünde; dava konusu başvurunun kapsamından 9., 37. ve 42. sınıfta yer alan bir kısım mal ve hizmetler çıkarılmıştır. Redde mesnet … sayılı markanın kapsamında ise 9,35,36,37,39 ve 42. sınıfta yer alan mal ve hizmetler bulunmaktadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere başvuru kapsamından çıkarılan “Bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri, gemi inşaatı hizmetleri, Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” yönünden emtia benzerliği koşulu gerçekleşmemiştir. Diğer bir deyişle bu mal ve hizmetlerle, redde mesnet markanın kapsamında yer alan mal ve hizmetler, aynı veya aynı tür değildir. O halde bu mal ve hizmetler yönünden SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmemiş, bunun dışında başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden ise bu koşul oluşmuştur.
Başvuru markası ile redde mesnet markalarda kullanılan ibareler yönünden yapılan karşılaştırmaya gelince; dava konusu başvuru düz yazı ile yazılmış “…” ibaresinden oluşmaktadır. Başvuruda başkaca bir ibare, şekil ya da figüratif unsura yer verilmemiştir. Dava konusu başvuruda yer alan “…” ibareleri, ayırt edicilik özelliği olmayan tanımlayıcı nitelikte ibareler olduğundan, karşılaştırmada dikkate alınmaları mümkün değildir. Redde mesnet marka da yine düz yazı ile yazılmış “…” ibaresinden oluşmaktadır. Görüldüğü üzere, dava konusu başvuru ile redde mesnet markada “…” ibaresinin ortak olarak yer aldığı, başvuruda farklı olarak yer verilen “…” ibarelerinin tanımlayıcı olmaları nedeniyle karşılaştırmada dikkate alınamayacakları, bunun dışında başvuruda herhangi bir şekil ya da figüratif unsura yer verilmediği, bu hali ile söz konusu markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer bulundukları ve 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi koşullarının işaret benzerliği yönünden oluştuğu kanaatine varılmış, aksi yöndeki mahkeme kabulüne iştirak edilmemiştir.
Bu durum karşısında ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle başvuru konusu marka ile redde mesnet marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu, başvuru kapsamından çıkarılan “Bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri, gemi inşaatı hizmetleri, Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” yönünden emtia benzerliğine ilişkin koşulun gerçekleşmediği, bunun dışında başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden ise emtia benzerliğine ilişkin koşulun da gerçekleştiği gözetilerek sonucuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 02/12/2020 gün ve 2020/41 Esas – 2020/385 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile YİDK’in 28.10.2019 tarih, 2019-M-9238 sayılı kararının, “Bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri, gemi inşaatı hizmetleri, Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” yönünden İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile kalan 125,50 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,

4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 69,20 TL tebligat ve posta masrafı, istinaf aşamasında yapılan 16,50 TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 1.885,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 942,85 TL’ye, 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.051,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 24,50 TL tebligat ve posta gideri 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 186,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranı takdiren 1/2 kabul edilerek bu orana tekabül eden 93,30 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davalıdan peşin olarak alınan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.