Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/47 E. 2022/693 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/47
KARAR NO : 2022/693
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2017
NUMARASI : 2014/463 E. – 2017/368 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
BİRLEŞEN ANKARA 4 FSHHM.NİN 2014/519 E. 2014/320 K. SAYILI DOSYASI

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
BİRLEŞEN ANKARA 4 FSHHM.NİN 2016/418 E. 2016/334 K. SAYILI DOSYASI

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/11/2017 tarih ve 2014/463 E. – 2017/368 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, fuarcılık sektöründe faaliyet gösteren müvekkilinin ulusal ve uluslararası düzeyde fuarlar düzenlediğini, müvekkilinin 2011/75413 sayılı “…” ibareli marka başvurusu yaptığını, başvurunun kısmen 35-41 sınıflarda itiraz üzerine Markalar Dairesi Kararı ile reddolunduğunu ve Markalar Dairesinin kısmi ret kararına yaptıkları itirazın da YİDK tarafından ret edildiğini, oysa markaların benzer olmadığını ileri sürerek YİDK’nın 2014-M-11356 sayılı kısmi ret kararının iptal edilmesini, müvekkili adına tescil edilen 2011/75483 sayılı başvuruya 35, 41. Sınıflardaki; reklamcılık, pazarlama,ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, sempozyum, konferans, kongre, seminer düzenleme hizmetlerinin, eklenmesini, 2011/273534 ve 2011/50062 tescil numaralı “…” markaları hakkında 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi kapsamında hükümsüzlük kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … AŞ vekili, müvekkilinin “…” markasını 1996 yılından bu yana kullanmakta olduğunu, dava dışı Şirketten 2000/17022 sayılı “…” markasının 29.05.2008 tarihinde devralındığını, devir ile sahip olunan “…” markasının versiyonunu yaratmak amacıyla 35. Sınıf için 2011/50062, 41. Sınıf içinse 2011/27534 sayılı markaların tescil başvurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin “…” markasını 1996 yılından beri kullandığını, 29.05.2008 tarihinde markayı devir altıktan sonra ise tescilli olarak kullanmaya devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, markalar arasındaki 35 ve 41. Sınıftaki mal ve hizmetlerin müşterek bulunduğu, markalardaki müşterek “…” kelimesinin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında da benzerlik yaratmadığı, zayıf bir ibareyi marka olarak tercih eden kimsenin bunun sonuçlarına katlanmak, yani o markanın normalda iltibas teşkil edebilecek başkası tarafından kullanılmasına tahammül etmek zorunda olduğu, markalardaki “…” müşterek unsurunun kimsenin tekeline bırakılamayacağı, potansiyel müşterilerin somut olaydaki markaları “…” dışındaki diğer unsurlarını bütünsel biçimde dikkate alacak olmaları karşısında markalar arasında iltibas yaratacak kadar benzerlik olmadığı, “…” markasının tescilli olması zayıf bir marka olduğu ve diğer teşebbüslerin tali unsur olarak düzenleyecekleri fuarlarda markanın esaslı unsurunu kullanamayacakaları manasına gelmeyeceği, “…” ibaresinin 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında tasviri olmadığı, diğer yandan 2011/27534 ve 2011/50062 sayılı “…” ibareli markaları 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesi anlamında 35. Sınıftaki, reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ile 41. Sınıftaki, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme hizmetleri, alt sınıfları yönünden, ayırt edicilik kazandığı, somut olayda kötü niyetin ispat edilemediği gerekçeleriyle YİDK iptal talebi yönünden davanın kabulü ile; YİDK’nın 18/07/2014 tarih 2014-M-11356 sayılı kararının 35. Sınıfta “reklamcılık pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuar organizasyonu hizmetleri dahil) 41. Sınıfta “sempozyum konferans kongre ve seminer düzenleme idare hizmetleri yönünden YİDK kararının iptaline, asıl davadaki hükümsüzlük talebi yönünden, asıl davada tescilli markanın 556 sayılı KHK 7/1-c den hükümsüzlüğü ile ilgili açılan davada … Kurumundan başka tescilli marka sahibi taraf olarak hükümsüzlük davasında davalı olarak gösterilmediğinden ve hükümsüzlük davası yönünden dava açıldıktan sonra asıl davalı yönünden ayrı dava açılıp birleştirilmek suretiyle davada taraf teşkili sağlanamayacağından (tescilli markanın hükümsüzlük talebi yönünden) asıl dava yalnızca Kurum aleyhine açılmış olup tescilli markanın hükümsüzlüğünü yönündeki talep yönünden tescilli marka sahibinin husumet yöneltilmemiş olduğundan hükümsüzlük talebi yönünden asıl davada dava şartı yokluğu nedeniyle hükümsüzlük talebinin reddine, asıl dosyaya taraf teşkili için birleştirilen Ankara 4. FSHHM’nin 2014/519 esas sayılı dosyasında taraf gösterilen davalı … Şirketi yayına itiraz eden şirket olmadığından bu durumda husumet yöneltilemeyeceğinden birleşen bu dosyada davalı hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, asıl dava dosyasında taraf teşkili için birleştirilen Ankara 4. FSHHM’nin 2016/418 esas sayılı dosyasında ayrıca davalı … AŞ adına kayıtlı markaların (2011/27534, 2011/50062 sayılı markaların) hükümsüzlüğü ile ilgili talebinde bulunduğu ancak birleşen davanın mahkememizde 08/11/2016 tarihinde açıldığı aynı markaların yine aynı gerekçe ile yani 556 sayılı KHK 7/1-c maddesine dayalı olarak hükümsüzlüğü yönünde İstanbul 3. FSHHM’de 05/11/2014 tarihinde hükümsüzlük davası açılmış olması nedeniyle 08/11/2016 tarihli açılan davanın İstanbul 3. FSHHM’de açılmış olan 2014/246 esas sayılı dosyanın derdest olması nedeniyle bu husustaki talebin dava şartı yokluğu nedeniyle hükümsüzlük talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, markalar arasında iltibas bulunacak derecede benzerlik olduğunu, redde mesnet markanın esas unsuru olan “…”nin davanın markasında aynen esas unsur olarak yer aldığını, mahkemece ayırt ediciliğin zayıf olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvurusuna konu “…” ibareli marka ile itiraza mesnet gösterilen “…” ibareli marka arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı, zira “…” ibaresinin zayıf bir ibare olduğuna ve “…” müşterek unsurunun kimsenin tekeline bırakılamayacağına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/15464 Esas, 2015/1980 Karar ve 16/02/2015 Tarihli; 2011/14711 Esas, 2013/11496 Karar ve 03/06/2013 Tarihli kararların bulunduğu, diğer yandan davalının itiraza mesnet markalarının kullanımla ayırt edicilik sağladığı hususuna YİDK aşamasında dayanmadığı gibi bu hususun dosya kapsamındaki delillerle ispat da edilemediği, bu nedenle mahkemece davalının itirazına mesnet markasının kullanımla ayırtedicilik sağladığı hususunun verilen kararda dikkate alınmamasında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 44,8‬0 TL’nin davalı … Kurumundan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … Kurumu vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … Kurumu üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip