Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/457 E. 2023/108 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/457
KARAR NO : 2023/108
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI : 2020/90 E. – 2020/381 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/12/2020 tarih ve 2020/90 E. – 2020/381 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlanması üzerine davalının … sayılı ve “…” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, bu kararına karşı müvekkilinin yeniden inceleme taleplerinin bu kez 2019-M-11261 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kısmen kabul edilerek 12. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin başvuruya iadesine ve başvuru kapsamından 13. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin reddedilmesine karar verildiğini, oysa çekişme konusu ürünlerin tüketici kitlesinin halk olmadığını, bu ürünlerin muhatabının her daim teknikte uzman kişiler olduğunu, halk tarafından karıştırılmayacağını, başvuru markasının hedef kitle nezdinde derhal akla gelen veya çağrışım yapan bir anlama sahip olmadığını, ilgili markalar arasında emtia açısından da farklılık bulunduğunu ileri sürerek Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2019-M-11261 sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki çekişmeli 13. Sınıftaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markanın kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…” ibarelerinden oluştuğu, karşılaştırma konusu markların ilgili tüketici açısından görsel olarak birbiri ile son derece yakın bir benzerlik içinde olduğu, harf sayısının, başlangıç ve bitiş seslerinin aynılığı karşısında tek harften kaynaklanan işitsel farkın, bütünün telaffuzunda anlaşılması pek mümkün olan bir fark olmadığı, tüketici kitlesinin bilinçli olmasının markalar arasındaki tüm farkları detaylı olarak algılamaları gibi kesin bir sonuç doğurmayacağı, taraf markalarının çekişme konusu mallarla doğrudan bir ilgisi olmadığı, karşılaştırma konusu taraf marka işaretlerinin bütünsel olarak birbirlerine yakın bir benzerlik içinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, mahkeme kararının hukuka aykırı olup, kabulünün mümkün olmadığını, savunma sanayi alanında faaliyet göstermenin izne tabii bulunduğunu, davalının bu izne sahip olmaksızın ağır silah, roket, havan üretemeyeceğini, mal ve hizmetlerin karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, tarafların mal ve hizmetlerinin benzerliğinin bulunmadığının açık olduğunu, taraf markalarının işaret ettiği yabancı dildeki anlamlarının da birbirinden ayrı bulunduğunu, bilirkişi heyetinde savunma sanayiinde uzman üye olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvuru kapsamındaki 13. Sınıftaki malların, itiraza dayanak markanın kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, “…” ibareli başvuru ile “…” ibarelerinden oluşan mesnet markalar arasında, ilgili tüketici açısından, görsel olarak yakın bir benzerlik bulunduğu, diğer yandan harf sayısının, başlangıç ve bitiş seslerinin aynılığı gözetildiğinde de tek harften kaynaklanan işitsel farkın, yeterli farklılık yaratmadığı, taraf marka işaretleri arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip