Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/455 E. 2023/122 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/455
KARAR NO : 2023/122
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI : 2018/307 E. – 2019/259 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/05/2019 tarih ve 2018/307 E. – 2019/259 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı… tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin… nolu “…” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı …’in, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki … nolu “…+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı … başvurduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın davalı Kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, davalının başvuru ile müvekkilinin markasının esas unsuruna yaklaşma gayesinde olduğunu ve markalar arasında iltibas bulunduğunu, telaffuz sırasında tüketiciler nezdinde markalarla ilgili bağlantı kurulmasının, markaların birbirinin devamı algısı oluşturmasının muhtemel olacağını, müvekkilinin markasının 35. sınıfta yer alan hizmetlerde tescilli olduğunu, davalı yanın markasının kapsamında da 35. sınıfın olduğunu, her iki markanın da aynı hizmetleri kapsadığını, davaya konu olan “…” ibareli markaların 35. sınıf hizmetleri ile 09. sınıftaki mallar bakımından tescil edilmek istendiğini, müvekkilinin markasının 35. sınıftaki hizmetlerde ve bu sınıfın içindeki 09. sınıf malların satışında tescilli olarak kullandığını, davalı tarafın marka başvurusunun kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek, YİDK’nın 03.06.2018 tarih ve 2018-M-4537 sayılı kararının iptaline, … nolu “…” ibareli marka başvurusunun hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki hizmetlerin itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer olduğu, başvuru kapsamında kalan 09, 37 ve 42. sınıftaki mal ve hizmetlerin ise itiraza mesnet markanın tescil kapsamında yer almadığı, taraf markaları birleşik olarak iki kelimeden oluşmakta olup başlangıç kelimelerinin birebir aynı olduğu, ikinci kelimelerinde farklılık bulunduğu, ancak bu kelimelerinde kafiyelerinin birbirine yakın olduğu, ortalama tüketicilerin sözcüklerin başlangıcına daha çok dikkat ettikleri, davaya konu olan “…” ibaresinin, davacıya ait “…” markaları ile görsel farklılıklar içerse de aynı sesçil özellikleri gösterdiği, davaya konu markadaki değişikliklerin onu itiraza mesnet markadan farklılaştırmadığı ve değişikliklerin markaya ayırt edicilik kazandırmadığı, taraf markalarının kompozisyonlarında kısmen farklılık olsa da göz ve hafızada bıraktıkları etkinin benzer olduğu, markaların işitsel olarak da benzer olduğu dikkate alındığında, tüketiciler nezdinde markaların ayırt edilmesinin kolay olmayacağı, taraf markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında 35. sınıfta yer alan tüm hizmetler bakımından iltibas tehlikesinin söz konusu olduğu, tanınmışlığın ve kötü niyetin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 2018-M-4537 sayılı kararının davacının itirazlarının reddine ilişkin 35. sınıfta yer alan emtialar yönünden iptaline, davalı adına tescilli … numaralı markanın 35. sınıfta yer alan emtialar yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin de benzediğini, müvekkilinin markası kapsamındaki 35. sınıfta 09. sınıf malların satışı hizmetinin bulunduğunu, bu nedenle dava konusu markanın 09. sınıf yönünden de hükümsüzlüğünün gerektiğini, başvuru kötü niyetli olarak yapıldığından tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğün gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı… vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, bu nedenle iltibas tehlikesi oluşmadığını ileri sürerek yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK Marka kararı iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarının, “…” ibareli aynı kelime ile başlamaları, tüketicilerin markaların ilk kısmına daha çok dikkat edecek olmaları, taraf markalarında “…” kelimesini takip eden “…” ve “…” kelimelerinin de “c” ve “o” harflerinin benzer olması nedeniyle görsel benzerliği artırması nedenleriyle benzer olduğu, 35. sınıf hizmetler yönünden emtia benzerliği şartının gerçekleştiği, davalı markasındaki farklılıkların ise başvuruya yeterli ayırt edicilik katmadığı, tüketiciler markaları her zaman yan yana görüp karşılaştıramayacağından tüketiciler yönünden iltibas tehlikesinin mevcut olduğu, öte yandan davacı vekili müvekkilinin markasının tescilli olduğu 35. sınıf mağazacılık hizmeti kapsamında 09. sınıf malların satışı hizmetlerinin de bulunduğunu ileri sürerek, başvuru kapsamındaki 09. sınıf malların da dava konusu marka kapsamından çıkartılması gerektiğini ileri sürmüş ise de, 35. sınıftaki mağazacılık /perakendecilik hizmetlerinin farklı malların bir araya getirilerek satışına ilişkin bulunduğu, bu kapsamda, belli malların satışına özgü mağazacılık hizmetleri ile o mallar arasında benzerlik görülmesinin markasını bu sınıfta tescil ettiren kişiye çok geniş bir koruma sağlayacağı, ancak, böyle bir durumda belli mallara özgülenmiş mağazacılık hizmetleri ile o mallar arasında benzerlik bulunmadığının kabul edilmesinin de hakkaniyete aykırı sonuçlara yol açacağı, dolayısıyla belli malların satışına özgülenmiş mağazacılık hizmetleri ile o mallar arasında benzerlik olup olmadığının her somut olayın özelliklerine, marka işaretleri arasındaki benzerlik düzeyine göre değerlendirilmesinin gerektiği, marka işaretleri arasında yüksek düzeyli benzerlik bulunması halinde anılan hizmet ve mallar arasında benzerlik olduğu kabul edilebilecek iken, aksi durumda, yani marka işaretleri arasında düşük düzeyli benzerlik olması durumunda, marka kapsamlarının benzer olmadığının söylenebileceği, somut olayda, taraf marka işaretlerinin asli unsurları arasında çok yüksek derecede benzerlik bulunmadığı gözetildiğinde 09. sınıf mallar yönünden davanın reddinde isabetsizlik bulunmadığı, kötü niyetin de ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı… vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalı… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90’ar-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili ile davalı… vekili tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30’ar-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60’ar-TL’nin davacı ile davalı … ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ile davalı… tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 07/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip