Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/442 E. 2021/608 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2020
NUMARASI : ..

……

DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/07/2020 tarih ve … K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2015 yılında … … Eğitim Kurumları A.Ş.’yi kurduklarını, kuruluşundan hemen sonra … … adlı eğitim kurumlarını faaliyete geçiren müvekkili şirketin bir süre sonra marka korumasını da gerekli görerek marka başvurusu yaptıklarını, bu marka başvurusuna itiraz eden muterizin 41 nice kodlu hizmet koluna kayıtlı olduğunu müvekkili şirketin bu vesile ile öğrendiğini, müvekkili şirketin “…” markasını 41 ve 43 sınıfta ve bilhassa eğitim hizmetlerinde itiraz edenin marka başvurusundan çok önce kullanmaya başladığını, 07.04.2015 tarihinde kurulan müvekkili şirketin “…” ibaresini açacağı özel okullarda isim olarak kullanmak istediğini, Milli Eğitim Bakanlığına 14.08.2015 tarihinde bildirdiğini, 19.08.2015 tarihinde ilk ruhsatını aldığını, aynı dönemde …. internet alan adlarını da müvekkili şirket adına tescil ettirdiğini ve aynı zamanda müvekkili şirketin genel vizyonu ve misyonuna uygun şekilde düzenlendiğini ve kullanıma açıldığını, muterize ait marka ile tescil talep ettikleri marka arasında görünüş ve sektör açısından belirgin bir fark bulunduğunu, eğitim sektörünün hitap ettiği kitlenin araştırma eğilimi de dikkate alındığında, Ankara’da 3 okul işletmecisi müvekkili ile inşaat sektöründe faaliyet gösteren muterizin karıştırılma olasılığının bulunmadığını ileri sürerek davalı firmaca yapılan… sayılı tescillerinin 41 ve 43 nice kodları bakımından terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … ve Proje Yönetim A.Ş. vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait olduğunu iddia edile… sayılı “… …” ve “… …” ibareli markalarının dava dışı …adına tescilli olduğu, dosya davalısının söz konusu markalar üzerinde hak sahipliği sıfatı bulunmadığı, SMK m.25/3 hükmüne göre, markanın hükümsüzlüğü isteminin, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine açılacağı, somut olayda; davalı şirketin, davaya konu hükümsüzlüğü istenen markalar bakımından sicilde kayıtlı hak sahibi olmadıkları gerekçesi ile davalı şirkete yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tefrik edilen dosyada esasa girmeksizin dosyanın pasif husumet yokluğundan reddedilmesinin hukuken hatalı olduğunu….. ait 41. ve 43. sınıfta yer alan tüm hizmetler için markanın fiilen kullanılmamasından dolayı korunmasının maddi bir anlam ifade etmemesi gerekçesi ile silinmesi talep edildiğini, davalının söz konusu marka başvurusuna 41. ve 43. Sıınıflarda itiraz etmesinin zaten halihazırda başlı başına bir husumet varlığını gösterdiğini, Türk Patent ve Marka Kurumunun da marka başvurusunun ret kararına açıkça davalının itirazını gerekçe gösterdiğini, davalı iş bu davaya yönelik cevap dilekçesinde hiçbir şekilde husumetin doğru yönlendirilmediğinden bahisle bir pasif husumet yokluğundan davanın reddini talep etmediğini, hal böyle iken sayın yerel mahkemenin pasif husumet yokluğundan davamızı usulden reddetmesi hukuka ve kanuna aykırı bir karar olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafça davalıya ait olduğu iddia edilen ve dava konusu yapılan….Sarkalarının dava dışı …adına tescilli olduğunun dosya kapsamında bulunan marka tescil belgelerinden anlaşıldığı, davalının söz konusu markalar üzerinde hak sahipliğinin olmadığı, SMK’nın 25/3. maddesine göre markanın hükümsüzlüğü isteminin, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine açılabileceği, davalının husumete yönelik bir itirazının bulunmamasının sonuca etkisinin olmayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip