Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/435 E. 2023/336 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/435 – 2023/336
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/435
KARAR NO : 2023/336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI : 2019/113 E. – 2020/318 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/10/2020 tarih ve 2019/113 E. – 2020/318 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davaya konu olan “…” marka tescil başvurusunun müvekkilinin markaları ile iltibas yaratacak şekilde benzer olduğunu, söz konusu markanın tescili halinde tüketiciler nezdinde karışıklık yaratacağını, davalının markasının müvekkilinin “…” seri markalarının yeni bir versiyonu, … seri markalarının devamı olduğu izlenimini yarattığını, davalının markasının müvekkilinin markaları ile ayırt edilmeyecek kadar benzer olduğunu, davalının marka başvurusunun müvekkili ile aynı sınıfları kapsadığını, davalının başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2018-M-11342 sayılı kararın iptaline, …başvuru numaralı “…” ibareli marka başvurusunun reddine, tescil edilmişse hükümsüzlüğüne ve sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin … ibareli tanınmış ve seri markaların sahibi olduğunu, markada yer alan … kelimesinin kullanıma yönelik tanımlayıcı, açıklayıcı mahiyette bulunduğunu, markanın esas ve ayırt edici unsurunun … ibaresi olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “…+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibasın bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/5. maddesindeki tanınmışlık koşulunun oluşmadığı, kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiasının da kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu ibarenin görsel, işitsel ve anlamsal olarak müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu, … ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olmadığını, müvekkilinin markasının kullanımla ayırt edicilik sağladığını, müvekkilinin markalarının seri marka niteliği taşıdığını, markaların benzerlik değerlendirmesi yapılırken çatı markanın dikkate alınmasının doğru bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK Kararı İptali ve Marka Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “…+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK’nın 6/1. maddesi anlamında bir benzerlik bulunmadığı, zira markalarda ortak olarak yer alan “…” kelimesinin, günümüzde … telefonu olarak algılandığı ve başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin … telefonu ile yapıldığını ifade etmek için kullanıldığı, bu haliyle, “…” kelimesinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/5. maddesindeki tanınmışlık şartları oluşmadığı gibi davalı şirketin haksız bir yarar sağlanabileceği, davacının markasının itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hususlarının da kanıtlanamadığı, marka başvurusunun kötüniyetli yapıldığı iddiasının da kanıtlanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.