Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/434 E. 2023/50 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/434
KARAR NO : 2023/50
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : 2020/7 E. – 2020/320 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Meni

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/11/2020 tarih ve 2020/7 E. – 2020/320 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, “…”, ibaresinin 1969 yılından bu yana faaliyette bulunan müvekkili … … AŞ’nin ve daha sonra kurulmuş şirketler topluluklarına dahil diğer şirketlerin ticaret unvanında ve müvekkilinin … … AŞ’nin markası olarak kullanıldığını, “…” ibaresinin geçtiği her yerde doğrudan şirketler topluluklarının anlaşıldığını, davalının, müvekkillerin ticaret unvanında yer alan ve markası da olan “…” ibaresini kullanarak, markaya tecavüz yarattığını, davalıya ait www…com.tr alan adlı bir internet sitesinin bulunduğunun tespit edildiğini, davalının önceki ticaret unvanının … …. Şti. olduğunu ve kendilerince yapılan ihtar ile değişiklik yapıldığının kendilerine bildirildiğini, davalının www…com.tr alan adlı internet sitesinin de önce pasif hale getirilmekle birlikte, daha sonradan tekrar aktif hale getirilerek kullanılmaya devam ettiğini, bu nedenle iş bu davanın ikamesinin zorunlu hale geldiğini ileri sürerek yargılama sonuçlanana kadar tedbiren, davanın kabulü ile tamamen www…com.tr alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, müvekkillerinin marka haklarına tecavüzün tespiti ile men’ine, “…” ibaresinin davalı tarafça her türlü kullanımına son verilmesine, maddi, manevi tazminat ve sair talep ve dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Şti vekili, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, dava konusu edilen “www…com.tr” ibareli internet sitesi ve alan adına müvekkilinin hiçbir zaman sahip olmadığını, bu nedenle eldeki davada müvekkilinin husumetinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, www…com.tr adresinde inceleme yapıldığı, alan adı tahsis tarihinin 08/10/2014 olduğu, kayıt süresinin 07/10/2022 tarihinde sona ereceğinin tespit edildiği, alan adının sahiplik bilgilerinin … adresinde mukim görünen “… …. Şti.” adına kayıtlı olduğu, www…com.tr alan adlı internet sitesi içeriğinde yapılan tanıtım faaliyetlerinin 37. Sınıfta yer alan inşaat hizmetlerine ilişkin olduğunu, www…com.tr alan adlı internet sitesi içeriğinde “…” ibaresinin markasal kullanım niteliğinde ve davacılardan … … AŞ adına kayıtlı… sayılı markaları kapsamında 37. Sınıfta yer alan inşaat hizmetlerinde kullanıldığını, www…com.tr alan adlı internet sitesi içeriğinde “…” ibaresinin davacıların markasal haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde kullanıldığı, … …. Şti. unvanının davalı şirketin eski unvanı olduğu, davacı … … AŞ adına kayıtlı 37. Sınıfta tescilli içerisinde “…” ibaresini bulunduran markalar ile davalı alan adı içerisinde ticari etki yaratacak markasal kullanıma ilişkin inşaat hizmetlerinin aynı/benzer tür hizmetler oldukları, davacı … AŞ’ye ait… sayılı “… …” markasının koruma kapsamı altında bulunan 17. Sınıftaki izolasyon sektörüne ilişkin emtia ile davaya konu alan adı içeriğinde yer verilen inşaat hizmetleri arasında da benzerlik bulunduğu, gerek davalı alan adı ve gerekse alan adı içeriğinde “…” ibaresinin markasal etki doğuracak şekilde esas unsur olarak kullanılması karşısında, bu ibarenin davacılara ait “…” ibareli markalar ile görsel, işitsel ve kavramsal düzeyde yüksek düzeyde benzerlik gösterdiği, bu hizmetin ortalama tüketicisinin davalı alan adı ve içeriğini gördüğünde, bu alan adının davacılara ait olabileceği şeklinde yanılsamaya düşme tehlikesi altında bulunduğu, bir kısım tüketicinin iki ayrı marka arasında bulunduğunu ilk bakışta anlasa bile davacılar ile davalı alan adı arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle davalıya ait alan adı ve içeriğinin davacılara ait “…” ibareli marka haklarını ihlal ettiği gerekçesi ile davanın kabulü ile; davacıların “…” ibareli marka haklarına, davalı tarafça tecavüz edildiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesine, davalının “…” ibareli ticari etki yaratacak her türlü markasal kullanımına son verilmesine, davalıya ait “….com.tr” alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yetki itirazının dikkate alınmadığını, yetkili yerin İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, davalının açma hakkı bulunmadığını, alan adı müvekkilinin ticari ünvanı olduğundan müvekkilinin üstün hakkının bulunduğunu, SMK madde 25/6 ‘ya göre 5 yıl boyunca dava açmayan davalıların dava açma hakları kalmadığını, ticari ünvanın hükümsüzlüğüne ilişkin herhangi bir dava açmadan tecavüzün tespitinin istenmesinde hukuki yarar olmadığını, mesleki mazeretin hukuka aykırı olarak ret edildiğini, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, HMK’nın madde 186 amir hükmüne aykırı hareket edildiğini, delillerin toplanmadan karar verildiğini, davacıların “… …” diye bir markaları bulunmadığını, bilirkişi raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, meni istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davanın marka hakkına tecavüzden kaynaklanması nedeniyle davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, dava konusu www…com.tr adresinde yapılan inceleme sonrasında, sahibinin davalı olduğunun bilirkişiler tarafından belirlendiği, her ne kadar davalı tarafça yargılama sırasında bu sitenin kendilerinin olmadığı savunulmuş ise de, istinaf dilekçesinde dosya kapsamında bilirkişilerce yapılan sahiplik tespitinin kabul edilerek, dava konusu sitenin sahibinin davalı şirket olduğunun ikrar edildiği, www…com.tr alan adlı internet sitesi içeriğinde yapılan tanıtım faaliyetlerinin davacıların markalarının kapsamında yer alan emtia ile örtüşecek şekilde kullanıldığı, www…com.tr alan adlı internet sitesi içeriğinde “…” ibaresinin davacıların markasal haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde kullanıldığı, somut uyuşmazlıkta sessiz kalmanın koşullarının gerçekleşmediği, ticaret unvanının hükümsüzlüğü istenilmeden marka hakkına tecavüzün tespitinin istenmesinin mümkün bulunduğu, davalının adil yargılanma hakkının ihlal edilmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip