Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/433 E. 2023/371 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/433
KARAR NO : 2023/371
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2020
NUMARASI : 2019/117 E. – 2020/296 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/11/2020 tarih ve 2019/117 E. – 2020/296 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin dünyaca tanınmış “…” markalarının sahibi olduğunu, … sayısı ile tanınmış marka olarak koruma altına alındığını, müvekkilinin markalarının ayrıca … sayısı ile 1992 yılından beri korunduğu gibi yine … sayılı markalarının da mevcut bulunduğunu, davalının … sayılı “…” markasının müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu, bunun üzerine anılan markaya 10, 18 ve 25. sınıftaki mallara ilişkin 35. Sınıf hizmetler bakımından itirazda bulunduklarını, ancak bu itirazlarının reddine karar verildiğini, YİDK tarafından verilen kararda da yine müvekkili itirazlarının reddolunduğunu, halbuki taraf markalarının kapsamındaki emtianın benzer bulunduğunu, markaların “…” sesiyle başladıklarını, müvekkili markalarının “…” şeklinde kısaca telaffuz edildiğini, markalar arasında görsel anlamda benzerliğin mevcut olacağını, bu durumun ayrıca işitsel olarak da benzer algılar yaratacağı gibi dava konusu markanın müvekkili markasının … kısaltması, alt/seri markalarından biri gibi algılanabileceğini, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, bu nedenle dava konusu markanın tescil edilmesi halinde SMK’nın 6/4. maddesi anlamında da hükümsüz kılınması gerekeceğini, 10, 18 ve 25. Sınıftaki mallara ilişkin 35. sınıf hizmetlerin müvekkili markalarının hedef kitlesi ile aynı tüketici kitlesine hitap ettiğini ileri sürerek 2019-M-5914 sayılı YİDK kararının iptali ve dava konusu … sayılı “…” ibareli markanın 10, 18 ve 25. sınıftaki mallara ilişkin 35. sınıf hizmetleri bakımından kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin 2008 yılından beri dış reklam malzemesi, tabela gibi konular ile iştigal ettiğini, müvekkili markası ile dava konusu marka arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, markaların izlenimlerinin tamamen farklı olduğunu, aralarında herhangi … şekilde benzerlik dahi bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirkete ait … sayılı markanın davaya konu edilen; “Müşterilerin malları elverişli … şekilde görmesi ve satın alması için Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar.Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. Tıbbi amaçlı bilezikler ve yüzükler, romatizma önleyici bileklikler ve yüzükler. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler.Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının … araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.” hizmetleri ile davacıya ait … sayılı marka kapsamında bulunan 35. sınıfta 10, 18 ve 25. sınıf emtianın pazarlanması hizmetlerinin aynı ve aynı tür olduğu, ayrıca bu marka kapsamı altında 10, 18 ve 25. sınıf emtianın da dava konusu hizmetlerle benzer bulunduğu, davacıya ait … sayılı tanınmış markasına dayanak … tescil numaralı marka kapsamındaki “Ayak bakımı maddeleri, iç tabanlar, ortapedik ayak ve ayakkabı vatkaları, ayakkabıcılık mamullerinden ayakkabılar ve sandaletler.” emtiasının da davaya konu genel olarak giysilerin pazarlanması hizmetleri ile benzer olduğu, dava konusu markanın “…” ve “…” sözcüklerinin … araya getirilmesi ile oluşturulmuş … sözcük markası olduğu, markanın tüketiciye verdiği kavramsal karşılığın kelimelerin sahip oldukları bu anlamların karşılığı şeklinde “… …, … şehir, tek … şehir” gibi alternatiflerle yorumlanacağı, davacı yanın dayanak markalarının ise “…” kelimesinden ibaret … sözcük markası olup dilimizde somut … anlamı bulunmayan bu kelimenin İngilizce olarak da bütün olarak somut … anlamı bulunmadığı, “…” ibaresinin … anlamı bulunmamakta olup “…” ibaresi ise; “Stok, Satışa hazır mal” gibi anlamlara sahip mağazacılık hizmeti bakımından tasviri niteliği bulunan … ibare olduğu, taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında; görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzerlik bulunmadığı, her iki markanın başlangıç kesiminin “…” ve “…” olarak özellikle görsel ve işitsel olarak belirli … düzeyde benzerlik içerdiği, ayrıca her iki markada aynı dizilimle olmasa bile ortak olarak “T” harfinin de bulunduğu anlaşılsa bile, markaların … bütün olarak ilgili tüketici kesiminde ayırt ediciliğinin oluştuğu, SMK m.6/1 hükmü koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, taraf markaları arasındaki kavramsal farklılık düzeyinin, tüketicinin dava konusu markayı gördüğünde, bu marka ile davacı markalarını ilişkilendirme ihtimalini ortadan kaldırdığı, dava konusu markanın herhangi … şekilde davacı markalarının ticari itibarından yararlanabileceği, haksız menfaat temin edebileceği veya davacı markalarının ayırt ediciliğine zarar verebileceği şeklinde yorumlanabilecek … algıyı meydana getirmediği, dolayısıyla böylesi … markanın tescilinin davacı markasının ticaret hayatındaki varlığından faydalanma ihtimalinin mevcut olmayacağı, hal böyleyken davacı markalarının özellikle “ayakkabı/sandalet” emtialarında … tanınmışlığının kabulü halinde dahi davacı markasının bu tanınmışlığa zarar verme ihtimalinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davaya konu edilen hizmetlerin halihazırda müvekkilinin tescilli markaları kapsamında yer aldığını, markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunmasına rağmen karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde mal ve hizmetler arasındaki ayniyet ve yoğun benzerlik/bağlantının dikkate alınmadığını, müvekkilinin “…” markasının tanınmış marka olarak kayıtlı olduğunu, müvekkilinin markasının son derece ayırt edici ve özgün … marka olup tamamen müvekkili şirketin kurucusu …’un soyadından geldiğini, “…” markasının “…” şeklinde telaffuz edilmekte olup genellikle “…” şeklinde kısaltıldığını, markalar arasındaki benzerlik değerlendirilirken, “markaların bütüncül … şekilde, yani bölmelere, hecelere ve harflere ayrılmadan” incelenmesi gerektiği halde, markaların ikişer kelimeye ayrılarak tamamen hatalı … şekilde anlamsal farklılıklarına odaklanılmış olmasının doğru olmadığını, markaların global … şekilde görsel ve işitsel olarak da benzer olup olmadıklarının değerlendirilmesi gerektiğini, oysa dava konusu “…” ibareli markanın, müvekkilinin “…” markası ile görsel ve işitsel olarak karıştırılma ihtimali yaratacak surette benzer olduğunu, davaya konu markada bulunan tüm harflerin müvekkilinin markasında halihazırda bulunduğu hatta ilk 6 harfin birebir aynı şekilde sıralandığı göz önüne alındığında, markaların son kısmında yer alan harf farklılığının, görsel anlamda tüketici nezdinde markalar arasında herhangi … fark yaratmaya yeterli olamayacağını, müvekkilinin markasının dünyaca meşhur ve ayırt edicilik ve çağrışım gücü çok yüksek … marka olması nedeniyle, tüketicinin yanılması ve/veya iki marka arasında bağlantı kurması olasılığının çok yükseldiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin başvurusuna konu olan “…” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” esas unsurlu markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK’nın 6/1. maddesi anlamında … benzerlik bulunmadığı, zira taraf markalarında bulunan esas unsurlar birbirinden farklı olduğu gibi dava konusu markanın “…” ve “…” sözcüklerinin … araya getirilmesi ile oluşturulmuş … sözcük markası olmasından kaynaklı olarak verdiği kavramsal karşılığının “… …, … şehir, tek … şehir” gibi yorumlanacağı, “…” kelimesinin de sözcük markası olup dilimizde somut … anlamı bulunmadığı gibi İngilizce olarak da bütün olarak somut … anlamının olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip