Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/430 E. 2023/372 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/430 – 2023/372
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/430
KARAR NO : 2023/372
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2020
NUMARASI : 2020/118 E. – 2020/339 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/12/2020 tarih ve 2020/118 E. – 2020/339 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şahsın … numaralı “…” ibareli markanın 01 ve 04. sınıflardaki emtiada tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin bu markaya karşı “…” markalarını gerekçe gösterek, SMK’nın 6/1, 6/4 ve 6/5. maddeleri ve haksız rekabet hükümlerine dayalı olarak itiraz ettiğini, bu itirazın 01. sınıfa giren emtia için reddedilmesinin haksız ve hukuka aykırı bir işlem olduğunu, zira “…” markasının müvekkilinin yoğun tanıtım faaliyetleri neticesinde Türkiye’de “tanınmış marka” statüsünü kazandığını, müvekkilinin bu tanınmış ve seri markasıyla iltibas yaratan davalı şahsın “…” esas unsurlu markasının müvekkilinin markalarının tescilli bulunduğu emtiada tescil edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ibarelerin de tek harf değişikliği nedeniyle birbirlerine yakın benzer bulunduğunu, müvekkilinin 01. sınıfa giren ve davalının markasının kapsamında bulunan emtia ile bunların toptan/perakende/elektronik ortamda satışı hizmetleri için tescilli markalarının olduğunu, dolayısıyla somut olayda emtia ayniyet/benzerliği şartının da gerçekleşmiş bulunduğunu, müvekkilinin “…” markalarının “tanınmış marka” olduğuna dair tanınmışlık kararının da olduğunu, … no ile tanınmış marka siciline kayıtlı bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2020-M-31 sayılı kararının iptalini ve davalı şahsın … sayılı markasının hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının … sayılı markaları ile davalının tescil ettirmek istediği … sayılı marka kapsamlarının örtüştüğü, taraf markalarında esas unsur konumunda bulunan “…” ve “…” ibareleri arasındaki yüksek orandaki harf benzerliği, bu ibarelerin yazılış tarzlarının birbirlerine yakın oluşu ve markalarda geçen diğer kelime unsurlarının ayırt edici niteliğinin düşük olması karşısında “…” markalarını görmüş ve tanımış olan bir tüketicinin, davalının “…” markasıyla karşılaştığında bu markaları karıştırması ihtimalinin bulunduğu, SMK m.6/1 hükmü koşullarının somut olayda gerçekleştiği, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğundan, davacının tanınmışlıktan kaynaklı SMK m.6/5 hükmüne dayalı iddiasının sonuca etkili olmadığı, markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından davaya konu marka ile itiraza mesnet markaların iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmalarının haricinde davalı şahsın kötüniyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu ileri sürülmediğinden kötüniyet iddiasına dayalı hükümsüzlük isteminin yerinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 2020-M-31 sayılı YİDK kararının davacının itirazlarının reddine ilişkin kısmının iptaline, dava konusu … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının markası ile davacının redde mesnet markaları karşılaştırıldığında ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, dava konusu marka, bütün itibariyle bırakılan izlenim açısından dikkate alındığında, davacı markaları ile benzerlik teşkil etmediğini, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki esas olduğundan, parçalara bölünerek inceleme yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin SMK m. 6/1 hükmüne ilaveten dava konusu markanın hükümsüz kılınması için aynı zamanda SMK m. 6/5 hükmüne de dayandığını, ancak mahkemece sonuca etkili olmasa da tanınmışlıktan kaynaklı iddiaların yerinde bulunmadığını, oysa SMK m.6/5 uyarınca ileri sürülen hükümsüzlük sebebinin de kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin markasının tanınmışlığı nedeniyle tüketicinin, böylesine büyük bir benzerlik karşısında, kolaylıkla, sunulan ürünlerin müvekkilin bir ürünü olduğu ya da onun izni ile ve onun gözetimi altında üretildiği gibi gerçek olmayan bir zanna kapılabileceğini veya zihninde müvekkilin markası ile çağrışım yaratabileceğini, tüketicilerin müvekkilinin bir markası veya onunla ticari olarak bağlantılı olduğunu düşündükleri “…” markasını tercih ettiklerinde müvekkilin … markalı ürünlerinde tecrübe ettikleri kaliteyi bulamayacak ve tanınmış markasının itibarı zarar göreceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı …’ın “…” ibareli başvurusu ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK’nın 6/1. maddesi anlamında bir benzerlik bulunduğu, zira davalının başvuru konusu yaptığı “…” ibaresi ile davacının “…” ibareli markası arasındaki yüksek orandaki harf benzerliği olduğu gibi bu ibarelerin yazılış tarzlarının da birbirlerine yakın olduğu, diğer yandan taraf markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesindeki koşullar bulunduğundan, davacının tanınmışlıktan kaynaklı SMK’nın 6/5. maddesindeki koşullarının mevcut olduğu iddiasının sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179.90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı ve davalı … taraflarca istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL’nin davacı ve davalı … ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerine bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.