Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/416 E. 2023/395 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/416
KARAR NO : 2023/395
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2020
NUMARASI : 2019/142 E. – 2020/123 K.

DAVACI : …
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/06/2020 tarih ve 2019/142 E. – 2020/123 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketin … sayılı “…” ibareli markanın 09, 35 ve 37. sınıflarda tescili için yaptığı başvuruya itiraz ettiklerini, itirazın davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin “…” esas unsurlu tanınmış markalarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olma ihtimalinin bulunduğunu, başvurunun müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, müvekkilinin de 09, 35 ve 37. sınıflarda tescillerinin bulunduğunu, davaya konu markanın tescil edilmesi halinde müvekkilinin markalarının ayırt edici karakterini zedeleyeceğini, itibarına zarar vereceğini, davaya konu marka sahibinin müvekkilinin markalarından haberdar olmasına rağmen müvekkilinin markalarının benzerini tescile konu etmesi ile kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 25.01.2018 tarihli ve 2018-M-463 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka başvurusunun reddi ile tescil işlemlerinin durdurulmasını, markanın tescil edilmiş olması durumunda hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının “şekil+…” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar/hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davalının başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının “…” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, diğer bir anlatımla davacının “…” ibareli tescilli markalı mallarından /hizmetinden satın almak/yararlanmak isterken davalının “şekil+…” ibareli başvuru markalı malı/hizmeti satın almak/yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibasın bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/4 ve 6/5 maddesindeki tanınmışlık koşulunun da oluşmadığı, davalı başvurusundaki ibare ile davacının ticaret ünvanı da aynı olmadığından SMK’nın 6/6. maddesindeki koşulun da oluşmadığı, ayrıca davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığının ve TTK anlamında haksız rekabette de bulunulduğunun kanıtlanamadığı, gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, başvuruda yer alan “…” ibaresinin tanımlayıcı nitelikte oması nedeniyle tüketicilerin markada esas unsur olarak “…” ibaresini algılayacaklarını, taraf markaları kapsamındaki 09 ve 35. sınıf emtiaların da aynı olduğunu, bu nedenle markaların karıştırılması olanağının bulunduğunu, “…” ibareleri ile başlayan marka başvurularının müvekkili markalarına benzediği yönünde kararlar verildiğini, orta düzeydeki tüketiciler nezdinde markaların en azından bağlantılı işletmelere ait olduğu kanaatinin oluşacağını, başvurunun müvekkilinin seri markalarının devamı olduğunun düşünüleceğini, müvekkilinin markaları tanınmış olduğundan başvurunun SMK’nın 6/5. maddesi uyarınca da reddinin gerektiğini, başvurunun müvekkiline ait markaların tanınmışlığından yararlanmayı amaçladığını ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının itirazına mesnet “…” esas unsurlu marka işaretleri ile dava konusu marka arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ortalama tüketiciler nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, zira “…” ve “…” ibarelerinin Türkçe’de büyük, geniş anlamlarına geldiğinden ayırt ediciliklerinin oldukça düşük olduğu, her ne kadar tescilli olduğu sürece markanın korunması esas ise de bu ibareyi içeren markaların koruma kapsamlarının dar değerlendirilmesi gerektiği, diğer bir deyişle, anılan ibarenin ortak olarak yer aldığı markalarda yapılacak küçük değişikliklerin dahi iltibas tehlikesini ortadan kaldıracağının kabulü gerektiği, dava konusu başvuruda “…” ibaresi ile bitişik “…” ibaresinin ve ayrıca “…” ibarelerine ve şekil unsurlarına yer verildiği gözetildiğinde, dava konusu markanın davacının itirazına mesnet markalarından yeterince farklılaştığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.12.2022 tarih ve 2021/5572 E.- 2022/9486 sayılı kararında “… …” ibaresinin davacının itiraza mesnet markaları ile benzer bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzer olmadığından, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olup olmadığının tartışılmasının sonuca etkili bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olarak yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 25/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip