Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/405 E. 2023/343 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/405 – 2023/343
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/405
KARAR NO : 2023/343
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI : 2019/97 E. – 2020/319 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/10/2020 tarih ve 2019/97 E. – 2020/319 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … başvuru nolu, 35, 38 ve 41. sınıf hizmetler için “…+şekil” ibareli markanın tescili için yaptığı başvurunun davalı Kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararıyla 41. sınıf yönünden nihai olarak reddedildiğini, redde gerekçe olarak SMK’nın 5/1-b maddesi gösterilmiş ise de, başvurunun ayırt ediciliğinin bulunduğunu, müvekkilinin … nolu “…” markasıyla 41. sınıfta faaliyet gösterdiğini, başvurudaki şeklin kelimeden ön planda baskın unsur olarak yer aldığını ileri sürerek, YİDK’nın 26.12.2018 tarih ve 2018-M-11215 sayılı kararının iptaline ve müvekkilinin marka başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvurunun SMK’nın 5. maddesindeki şartları sağlamadığını, ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davacının eski tarihli markasının kapsamından 556 sayılı KHK’nın 7/1-a, b, c bentleri uyarınca 38. sınıfta “Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri.“ ile 41. sınıfta “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (Sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi külter ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri.” nin çıkartıldığını, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, “…+şekil” ibareli başvuru markasının çekişmeli hizmetlerde ortalama tüketici kitlesi nazarında marka olarak, yani bir ticari işletmenin hizmetini tanıtan ve diğer işletmelerin aynı tür hizmetlerden ayırt edildiğini algılamasına yol açan şekilde SMK’nın 5/1-b maddesi anlamında ayırt ediciliğinin bulunmadığı, yine dava konusu markanın kapsamında yer alan 38/01-02, 41/3. sınıftaki hizmetler açısından, ortalama tüketici kitlesi nazarında cins, vasıf bildiren, tanımlayıcı bir durum olarak algılanabileceği, bu hizmetlerde başvuru ibaresinin herkesin kullanımına açık olmasından dolayı bir kişinin tekeline bırakılmasının mümkün olmadığı kanaatiyle başvuru markasının bu hizmetler açısından marka olabilecek nitelikte bulunmadığı, YİDK kararının SMK 5/1-c maddesi yönünden de yerinde olduğu, müktesep hak açısından ise davacının önceki markasının hizmetleri ile başvuru markasının hizmetleri aynı olmadığından müktesep hak iddiasının da kabul görmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, başvurudaki şekil unsurunun dikkate alınmadığını, markanın bölünerek incelendiğini, müvekkilinin “…” ibareli marka başvurusunun aynı sınıflarda tescil edildiğini, markanın bir bütün olarak ayırt edici olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka 2018-m-11215 sayılı YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu ibarenin reddedilen hizmetler yönünden ticari kaynak gösterir şekilde algılanmadığı, bu nedenle ayırt ediciliğinin bulunmadığı, ibarenin redde konu hizmetler bakımından tanımlayıcı olması nedeniyle kimsenin tekeline de bırakılamayacağı, başvuruyu SMK’nın 5/1-b ve c maddeleri uyarınca kısmen reddeden YİDK kararının yerinde olduğu, müktesep hak koşullarının sağlanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 10/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.