Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/345 E. 2022/681 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI ….

DAVA : Yargılamanın İadesi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2017 tarih ve 2017/10 E. – 2017/473 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi, birleşen davada davalı … … …. …. …. …. A.ş. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin facebook’ta yayınladığı resminin izni olmaksızın davalıya ait internet sitesinde yer alan bir cinayet haberinde, öldürülen kişinin fotoğrafıymış gibi kullanıldığını, müvekkilinin haberi okuyanlar tarafından ağır hakaretlere maruz kaldığını, çevresinde küçük düştüğünü, cinayeti işleyen sanığın kendisini de öldürebileceği korkusuyla psikolojisinin bozulduğunu, doğduğundan beri Mersin’de yaşamasına ve yine Mersin’de … Üniversitesi’ni %50 burslu olarak kazanmasına rağmen, Ankara’ya taşınmak zorunda kaldığını, Ankara’da özel bir üniversite olan … Üniversitesi’ne kaydolduğunu, müvekkilinin ailesinin Ankara’ya taşınabilmek için Mersin’deki ev ve arabalarını sattıklarını, Ankara’da kiralık bir eve taşınmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin okul ücreti, ev kirası ve aidatları nedeniyle yaşam kalitesinin düştüğünü, müvekkilinin diğer dosyada davalılar … … … ve ajans çalışanı olan muhabir hakkında maddi ve manevi tazminat istemli dava açtığını, müvekkilinin kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi zarara uğradığını, birleşen 2016/423 Esas sayılı dava dosyasında 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilinin talep ve dava edildiğini, ancak davanın ispat edilemediğinden reddedilip kesinleştiğini, oysa müvekkilinin haberi ve fotoğrafının izinsiz kullanıldığını ilk kez davalının internet … sitesinde gördüğünü, müvekkilinin haberi yapan muhabir … hakkında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, ancak hukuki ihtilaf olması nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini, bu şikayetten sonra haberin davalının internet sitesinden silindiğini, bu nedenle link ile habere ulaşılamadığını, müvekkilinin fotoğrafının dava konusu haberde kullanıldığına dair ekran görüntüsünün … uzantılı olarak kaydedilerek indirildiğini ve çıktısının alındığını, müvekkilin bilgisayarının 2016 yılında çökünce, bilgisayarı götürdüğü tamircinin tüm bilgileri müvekkilinin harddiskine kopyaladığını, ancak müvekkilinin yargılama aşamasında hardiskini ve ekran görüntüsünü kaybettiğinden, dosyaya delil olarak sunamadığını, ailesinin müvekkilinin … Üniversitesini kazanması nedeniyle Mersin’deki evlerini kiraya verip eşyalarını da bir odasına doldurarak Ankara’ya taşındığını, müvekkili ve ailesinin 2019 yılında Ramazan Bayramında Mersin’e gittiklerinde eşyalarını koydukları odayı havalandırırlarken harddiski bulduğunu ve dava konusu haberi … uzantılı olarak indirdiğini fark ettiğini ileri sürerek, 2016/423 Esas sayılı birleşen dava dosyası açısından yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacının iddia ettiği gibi bir haberin yayınlanmadığını, müvekkilinin haberi yayınladığına ilişkin bir görsel ya da linkin sunulmadığını, somut olayda yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığını, sonradan ortaya çıkmış veya elde edilmiş bir delilin bulunmadığını, davacının başvurusunun kötü niyetli, haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, birleşen 2016/423 Esas sayılı davanın reddine karar verilen ve kesinleşen dava dosyasına, süresi içinde HMK 375/1-ç maddesindeki yeni delilin sunulduğu, bu delilin de davacıya ait görüntünün davalı internet sayfasında yayınlandığına yönelik bir uzman heyetin hardisk çözümüne ait bir delil olduğundan ve bu delilin yargılamadan önce elde edilemediğinden, BAM kararı ile verilen davanın reddi kararının iptali ile yargılamanın iadesine karar verilmesinin gerektiği gerekçesiyle mahkemenin 2016/423 Esas sayılı birleşen dava dosyası açısından BAM kararı ile verilen ret kararının iptali ile yargılamanın iadesine, birleşen 2016/423 Esas sayılı dosyada açılan davanın kabulü ile, davacı tarafça talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminatın 24/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı firmadan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Birleşen davada davalı … … …. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu haberin müvekkili şirkete ait internet sitesinde yayınlandığının kabulüne yol açan belgenin güvenilirliği bakımından bilirkişi raporunda net bir kanaatin belirtilmediğini, belgenin orijinalliğinin dosyanın orijinal kayıt ortamından taşındığı için bu kayıt ortamının delillendirilmesi gerektiğinin, aksi halde dijital delil bütünlüğünün istismara açık olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan belgenin yalnızca bir ekran görüntüsü olup, üzerinde oynanmış bir görüntünün sonrasında … olarak kaydedilmiş olup olmadığının anlaşılması ihtimalinin bulunmadığını, dolayısıyla belgenin orijinalliğinin ve doğruluğunun kesin olarak tespit edilemediğini, doğruluğu ispat edilememiş bir belgenin hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğundan, yargılamanın iadesi talebinin ve davanın reddinin gerektiğini, hiçbir şekilde davaya konu haberi ve belgenin orijinalliğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının iddia ettiği davaya konu haberin yayınlanmasının ardından, davacının hemen ertesi gün … uzantılı belgeyi kaydettiğini iddia ettiğini, bu durumda yargılamanın iadesini isteyen davacının, sonradan eline geçtiğini iddia ettiği delilin 25.03.2014 tarihinden beri kendi uhdesinde bulundurduğunun anlaşıldığını, ancak bu delilin davacı tarafından yargılamanın hiçbir aşamasında dosyaya sunulmadığını, davacının bilgisayarının hiçbir somut delil olmaksızın, tamamen afaki beyanlar ile 2016 yılında çöktüğünün ve bu nedenle de delile ulaşılamadığının iddia edildiğini, bu durumun hiçbir somut veri olmamasına karşın bir an için doğru olduğunun kabul edilse dahi, 25.03.2014 yılından beri elinde bulundurduğu delilin yargılama esnasında dosyaya sunulamamasının meşru bir gerekçe teşkil etmediğini, davanın 13.11.2015 tarihinde açıldığını ve davacının bilgisayarının çökmesinden önceki bir tarihte bu delili mahkemeye sunma imkânının mevcut olduğunu, dolayısıyla belgenin aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen ve kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş bir belge olmaması nedeniyle, HMK’da öngörülen koşulların oluşmadığından, yargılamanın iadesi talebinin reddinin gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 374 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi talebi, hukuki niteliği itibariyle ayrı ve bağımsız bir dava olup, yargılamanın iadesi istenen davanın devamı niteliğinde değildir. Nitekim, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 10. maddesinde de, yargılamanın iadesini talebini içeren davaların, yeni davalar gibi harca tabi oldukları düzenlenmiştir. O halde, yargılamanın iadesi dava dilekçesinin ayrı bir dava olarak esasa kaydedilmesi, HMK’nın 379. maddesi uyarınca yargılamanın iadesi talebi üzerine taraflar davet edilip dinlendikten sonra, talebin kanuni süre içinde yapılıp yapılmadığının, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş bulunup bulunmadığının, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığının kendiliğinden incelenmesi, bu koşullardan biri eksik ise davanın esasa girilmeden reddedilmesi, aksi halde, yani dayanılan yargılamanın iade sebebinin sabit görülmesi durumunda HMK’nın 380. maddesi uyarınca karar verilmesi gerekmektedir (Aynı yönde Yargıtay 1. HD’nin 2017/3065 E., 2020/830 K.- 14. HD’nin 2016/16008 E.,2019/7416K.- 23. HD’nin 2016/1523 E., 2018/3015 K. sayılı ilamları).
Somut olayda davacı vekilinin, birleşen davada yargılamanın iadesi talebi üzerine, ilk derece mahkemesince duruşma açılmış ise de, yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçe, ayrı bir dava olarak esasa kaydedilmeyip, yargılamanın iadesi istenilen davanın esas ve karar numarası ile ek karar niteliğinde karar verilmiştir. Bu durum, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde yasaya uygun olmayıp, ilk derece mahkemesince usulüne uygun bir biçimde yargılamanın iadesi dilekçesinin yeni bir dava olarak esasa kaydı ile açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler çerçevesinde işin esasının incelenmesi gerektiğinden, birleşen davada davalı … … …. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince, birleşen davada davalı … … …. vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/10/2020 tarih ve 2017/10 E. – 2017/473 K. sayılı EK KARARIN KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Birleşen davada davalı … … …. …. …. …. A.Ş. vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Birleşen davada davalı … … …. …. …. …. A.Ş. tarafından yatırılan 162,10-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının istek halinde anılan davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
8-İİK.’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf kararının neden ve şekline göre, birleşen davada davalı … … …. …. …. …. A.Ş.’den icranın geri bırakılması için alınan 47.500,00 TL. tutarındaki teminat mektubunun anılan davalıya GERİ VERİLMESİNE dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022
….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.