Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/340 E. 2023/244 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/340
KARAR NO : 2023/244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2018/91 E. – 2020/299 K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …- …

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU :Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/10/2020 tarih ve 2018/91 Esas – 2020/299 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “…” ibareli markaların bulunduğunu, hizmet belgelendirmesinin, tüketiciye sunulan hizmetlerin ilgili Türk Standardı kriterlerine uygun olduğunu gösteren belgelendirme olduğunu, hizmet yeri yeterlilik belgesi verebilecek tek kuruluşun ise müvekkili bulunduğunu, başkaca kuruluşların … hizmet yeterlilik belgesi ibaresini kullanmasının haksız rekabet yaratacağını, davalı tarafından tanzim edilen belgelerde açık ve net olarak “… …” ibaresi ile “… …” ibaresinin kullanıldığını, davalının bu kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, 50.000,00 TL manevi tazminat ile 995 TL+KDV maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, süresi içinde davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı adına tescilli …/… ibareli markaların bulunduğu, davalı tarafından bir kısım yeminli tercümanlık bürolarına … Yeminli Çeviri Bürosu Çevirmenlik Hizmet Yeri Standartı belgesi verildiği, davalının … ve HYYB belgesini haksız olarak muhtelif çevirmenlik bürolarına verdiği, yıllık belge kullanma ücretinin 570 TL+KDV olup teknik hizmet bedelinin ise 425 TL+KDV olduğu, davacının maddi kaybının davalının verdiği belge sayısı kadar olması gerekmekte ise de davalının verdiği belge sayısı, dosya kapsamından tespit edilemediğinden bu hususta bir hesaplama yapılamadığı, davacının tescilli marka hakkının davalı tarafça muhtelif çevirmenlik bürolarına izinsiz olarak haksız rekabet oluşturacak şekilde verilmek suretiyle markaya tecavüzde bulunulduğu, davacının bu nedenle maddi tazminat talebinin yerinde olduğu, manevi tazminat koşullarının da oluştuğu ve 10.000,00 TL manevi tazminatın yerinde görüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı taraf eyleminin davacıya ait markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile önlenmesine, davacı tarafça talep edilen 995,00 TL’nin KDV’si ile birlikte dava tarihinden itibaren davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafça talep edilen manevi tazminat isteminden takdiren 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibarken davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine, kararın hüküm özetinin tirajı 100.000’in üzerinde olan ve Türkiye genelinde yayınlanan bir gazetede masrafı davalıdan tahsil edilmek üzere bir kez ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, ilk derece mahkemesince takdir edilen manevi tazminatın düşük olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kar amacı gütmeyen ve asla ticari düşüncede olmayan saygın bir meslek örgütü olduğunu, müvekkilinin davacının hiçbir standardını, logosunu, adını, sanını ve bununla beraber iddia edilen … standartlarını kullanmadığını, müvekkili Federasyonun üyelerinin de çevirmenlik dernekleri olduğunu, davacının,…Federasyonunun üye derneklerinin üyelerine verdikleri kayıt yeterlilik belgeleri ve kimliklerinin tüm fotoğraflarını sanki delilmiş gibi dava dosyasına koyarak yerel mahkemeyi yanıltmak istediğini, bu resimlere bakıldığında, bunların yeterlilik ve kayıt belgeleri olduğunun ve ne … ne de bir başka kurumla ilgisi olmadığının, sadece müvekkilinin dil bilgisi ile ilgili olduklarının ve üzerlerinde “Bila ücret=Ücretsiz” yazdığının açıkça görüldüğünü, müvekkilinin ne davacının markasını, ne logosunu ne de onu çağrıştıran herhangi bir amblemi kullanmadığını, zaten uluslar arası yabancı dil ve diller ya da uluslar arası tercümanlık ile ilgili davacının hiçbir standartının olmadığını, müvekkili Federasyonun uluslararası bir tercüme ve diller federasyonu olduğunu, bu nedenle davacının iddia ettiği hiçbir belgeye, hiçbir şekilde ve hiçbir ortamda ihtiyacı olmadığını, müvekkilinin maddi veya manevi kazanç elde etmediğinin bilirkişi raporlarında da sabitken ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne karar vermesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, markaya tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davalı tarafça kendisine verilen bir haftalık kesin süreden sonra istinaf nispi karar ve ilam harcı yatırılmış ise de davalı tarafa çıkarılan muhtıranın, tebligat zarfı üzerine meşruhat yazılmak suretiyle gönderildiği, oysa Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarih, 2021/3380-4584 E.K. sayılı ilamında belirtildiği üzere muhtıranın geçerli olabilmesi için evrakta, mahkeme hakiminin onayının bulunması ve harç ve masrafların yatırılacağı yerin doğru olarak gösterilmesi gerektiği, buna göre tebligata şerh düşülmek suretiyle yapılan bildirimin geçerli olmadığı ve davalının süresi içinde istinaf nispi karar ve ilam harcını yatırdığının kabulünde zorunluk bulunduğu, davacı adına tescilli “…” markasının, davalı tarafça düzenlenen belgelerde markasal olarak kullanıldığı, davalının bu eyleminin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davalının bu belgelerden kazanç elde etmemesinin de eylemi hukuka uygun hale getirmeyeceği, talep edilebilecek maddi tazminatın usulünce belirlendiği, mahkemece takdir edilen manevi tazminatın da somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun bulunduğu, talep edilmesine rağmen ilk derece mahkemesince hüküm altına tazminatlara faiz işletilmemiş ise de davacı tarafça bu yönden bir istinaf itirazı ileri sürülmediği anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalı vekillinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 187,76 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubu ile kalan 7,86 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Alınması gereken 751,06 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 188,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 563,06 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdelerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip