Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/34 E. 2021/652 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/34
KARAR NO : 2021/652
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2016
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/10/2016 tarih ve ……/…… E. – ……./…… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili; müvekkilinin……… ibareli 35, 36, 37 ve 42.sınıf hizmetleri içeren 2008/14080 sayılı markanın sahibi olduğunu, dava dışı ……… A.Ş’nin davalı Kurum nezdinde, müvekkili markalarıyla iltibas yaratacak biçimde , “…….” ibareli, 19 ve 37.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuruya yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek YİDK’ın ……./M-…… sayılı kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının dava konusu marka başvurusu sahibine husumet yöneltmesi gerektiğini, tek başına müvekkili aleyhine dava açılmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, diğer yandan Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davada dava dışı………A.Ş’nin gerçekleştirdiği marka tescil başvurusunun reddi istemiyle yapılan itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ve tescil edilen markanın hükümsüzlüğünün istenmesi karşısında, açılan işbu davanın anılan kararın tarafı ve başvurunun sahibi olan şirketin katılımı olmadan yürütülmesi ve sonuçlandırılmasının mümkün bulunmadığı, davacı tarafın ihtara rağmen anılan şirkete YİDK kararının iptali istemli dava açılması yönündeki usuli eksikliği gidermediği gerekçesiyle davanın husumet eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; dava konusu YİDK kararında dava dışı…………A.Ş’nin taraf olmadığını, davalı Kurum kararlarına karşı açılacak davalarda davacının itirazı ya da talebi reddedilen kişi, davalının ise TPMK olduğunu, Yerleşik Yargı kararlarına göre, marka başvurusu itiraz üzerine reddedilen kişinin Kurum kararına karşı açtığı davada TPMK yanında başvuruya itiraz edenin davaya dahil edilmesi gerektiğini, somut olayda dava konusu marka başvurusu sahibinin davaya dahil edilmesi gerekmediği, bu nedenle davanın esası incelenmeden usulden red kararı verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini, aksi halde de dosyasının esası incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava dışı ………. A.Ş tarafından yapılan marka başvurusuna davacının itirazının reddine dair YİDK kararının iptali ve dava konusu markanın hükümsüzlüğü talebi ile açılan işbu davada Türk Patent Marka Kurumu ve dava konusu marka başvurusu sahibi arasında arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, nitekim Yerleşik Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğu, (Yargıtay 11. HD.’nin 10/10/2007 tarih ve 2006/4324 E.- 2007/12678 K., 12/09/2012 tarih ve 2011/5689 E. 2012/13100 K., 13/01/2014 tarih ve 2013/10545 E.- 2014/658 K. sayılı ilamları), mahkemece verilen kesin süreye rağmen husumet eksikliğinin giderilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip