Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/336 E. 2023/288 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/336
KARAR NO : 2023/288
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2020
NUMARASI : 2019/242 E. – 2020/297 K.

DAVACI : … – (TC: …)

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Patent (Patent İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/11/2020 tarih ve 2019/242 E. – 2020/297 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı, davalı … yaptığı patent başvurusunun Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa dairesel hareketlerden yararlanarak kaldıraçlar üzerinde farklı bir baskı oluşturup mekanik yoldan enerji elde etmek üzere tasarladığı projesinin fizik yasalarına aykırı olmadığını, teknik alanda uzman bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli yazılmadığının ileri sürüldüğünü, dosyasının yetkisiz kişilerce değerlendirildiğini, deney ve değerlendirme için çeşitli üniversitelere başvurduğunu ancak sonuç alamadığını, masraflarını kendisi karşılayarak bir kurum ya da üniversite tarafından deneyin gerçekleştirilmesini istediğini ileri sürerek, YİDK’nın 2019-P-19 sayılı kararının iptalini ve başvurudaki hesapları doğruysa patent hakkı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvurudaki teknik açıklamaların farklı şekilde anlaşılabilecek nitelikte olduğunu, belirsiz ifadeler bulunduğunu, buluşun nerede kullanılacağı, elde edilecek enerjinin ne şekilde kullanılacağı ve kullanıma ait bağlantıların ne şekilde yapılacağı gibi hususların belirsiz olduğunu ve bu tür belirsizlikleri içeren buluşun patent olarak korunmasının mümkün olmadığını, YİDK kararının hukuka uygun olduğunu, buluşa patent verilmesinin de mahkemenin yetkisinde bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, buluşun teknik açıdan uygulanabilmesi için ne şekilde devreye alındığı, nerede kullanılabileceği (araç üzeri, şasi altı teker v.b.), belirlenen konuma ne şekilde yerleşmesi gerektiği, buluştan elde edilecek enerjinin ne şekilde kullanılacağı, bu kullanıma ait bağlantının ne şekilde yapılacağı gibi konuların açık olmadığı, bu şekilde ortam koşulları (sıcaklık, sürtünme kuvveti vb. kayıplar) gözetilmeksizin tasarlanmış bir sistemin dışarıya net iş yapmasının mümkün olmayacağı, bahsi geçen sistemdeki gibi bir devri daim mekanizmasında, ortamdaki hiçbir dış etkenin, sürtünme kuvvetinin hesaba katılmadığının görüldüğü, termodinamiğin birinci ve ikinci yasalarına aykırı bir sistemin geliştirilmesi mümkün olmayacağı, patent başvuru evrakında belirtilen eksikliklerin giderilmediği, başvuruya konu tarifnamenin, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman olan bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli olmadığı anlaşıldığından, davalı kurumun patent tescil süreci ve bu süreçteki işlemlerinin, davaya konu edilen patent başvuru tarihinde yürürlükte bulunan 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiği, bu kapsamda tesis edilen davaya konu kararın yine bu mevzuat hükümleri çerçevesinde verildiği ve bu nedenle de davaya konu edilen kararın iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanı reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı, istinaf başvuru dilekçesinde mahkemece atanan bilirkişilerin ve davalı Kurum uzmanlarının başvurudaki hesapların yanlış olduğunu söyleyemediğini, Endüstri Meslek Lisesi torna tasfiye mezunu olduğunu, makineler konusunda teknik bilgisinin bulunduğunu, başvurusunun enerji üretimi için tasarladığı çevreci, fakat ileride bir çok sistemde uygulanabilecek fiziksel bir buluş olduğunu, bir kurum ya da üniversitenin tercihen deney, olmazsa hesap talebini karşılamasını istediğini, mahkemenin deney ve hesap yapılması taleplerini reddettiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK patent kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı,davacının ilk patent başvurusundan sonra başvurusundaki yetersizlikleri düzeltmesi için üç aylık süre verildiği, süre sonunda bu yetersizliklerin giderilmediği, içerisinde fizik ve endüstri yüksek mühendislerinin yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapora göre tasarlanan sistemin dışarıya net iş yapmasının mümkün olmadığı, sürtünme kuvvetinin varlığında kendini tekrar eden bir mekanizmadan bahsetmenin mümkün olmayacağı ve başvuruya konu sistemin termodinamiğin 1. ve 2. yasalarına aykırı olduğu, davacının çeşitli üniversitelere yaptığı başvurulara verilen cevaplarda da termodinamiğin söz konusu yasalarını ihlal eden düzeneğin
yapılamayacağını ve başvuruya konu sistemin çalışmayacağını bildirdikleri, YİDK kararında
bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 125,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip