Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/313 E. 2023/254 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/313
KARAR NO : 2023/254
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI : 2019/332 E. – 2020/322 K.

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – [E-TEBLİGAT]

DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/10/2020 tarih ve 2019/332 E. – 2020/322 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … ve …’lerin yapımcısı ve yatırımcısı olduğunu, … ibaresini ilk olarak …’de açılan AVM’de kullandığını, müvekkilinin 2014 yılından bugüne kadar … markasına yatırım yaparak markanın bilinirliliğini artırdığını, markayı tanınmış hale getirdiğini, bu kapsamda… sayılı “… …+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Şirketin “…” ibareli markasına dayalı olarak başvuruya itiraz ettiğini, Markalar Dairesi Başkanlığınca bu itirazın yerinde görülerek, SMK’nın 6/1 maddesine dayalı başvurunun kısmen reddine karar verildiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, müvekkilinin markasının logolu olduğunu, davalının markasında ise logonun yer almadığını, tertip tarzları itibariyle de markaların farklı olduklarını, buna göre müvekkili başvurusu ile davalı markası arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik olmadığını, müvekkilinin www…com internet sitesinin 5 yıl önce açıldığını, müvekkilinin eskiye dayalı kullanımının bugüne kadar davalı markası ile karışıklığa yol açmadığını, müvekkili ile davalı Şirketin iştigal alanlarının farklı bulunduğunu, redde mesnet markanın başvuru ve tescil tarihinin, müvekkilinin ilk markasının tescil tarihinden sonraki tarihe rastladığını, müvekkilinin 2014/34166 sayılı 35. ve 37. sınıflarda tescilli markasının olduğunu, bu markadan dolayı kazanılmış hakkının bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-4939 sayılı kararının iptaline, müvekkili başvurusunun tüm sınıflar yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacı tarafın tescil başvurusunda bulunduğu marka ile ilgili Kurum tarafından verilen ve işbu yargılamaya konu edilen ret kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “şekil+… …” ibareli marka başvurusu ile davalının “…” ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı oluşabileceği, yani markaların karıştırılabileceği, bu açıdan başvuru kapsamından çıkarılan mallar/hizmetler yönünden SMK’nın 6/1 maddesindeki iltibas koşullarının oluştuğu, davacı tarafın daha önceden tescilli olan “şekil+… World” ibareli markasına dayalı müktesep hak iddiasının, bu marka ile davaya konu olan markanın başvuru tarihi arasında yaklaşık 2 yıl 8 ay bulunması nedeniyle yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili markası ile davalı Şirket markası arasında iltibas yaratacak duzeyde benzerlik bulunmadığını, markalar arasında sınıfsal benzerliğin de olmadığını, markalar arası değerlendirme yapılırken markaların bir bütün olarak değerlendirilmelerinin gerektiğini, mahkeme tarafından müvekkiline ait önceki tarihli markanın kendisine müktesep hak sağlamadığı yönündeki kararının yerinde olmadığını, bu bağlamda müvekkilinin eskiye dayalı kullanımı gözetilerek, sonraki tescil tarihli davalı markasının dava konusu başvuru yönünden dikkate alınmaması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… …+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” ibareli marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvurunun asli unsurunu oluşturan “…” ibaresi ile redde mesnet markayı oluşturan “…” ibaresi arasındaki tek farkın, başvuru konusu ibarenin sonunda “m” harfinin yer almamasından kaynaklandığı, bu farklılık ile başvuruda farklı olarak yer verilen tali unsur niteliğindeki “…” ibaresi ile şekil unsurunun, başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, davacının önceki markasının tescil tarihi ile dava konusu başvuru tarihi arasındaki süre gözetildiğinde, dava konusu başvuru yönünden davacının müktesep hakkının da olmadığı, işbu davanın, marka başvurusunun reddine ilişkin YİDK kararının iptali istemine ilişkin olduğu ve bu tür bir davada, davacının eskiye dayalı kullanım iddiasının tartışılmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 125,5‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip