Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/303 E. 2022/802 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI …
ASIL DAVANIN KONUSU : Patent Tescil Belgesinin Hükümsüzlüğü

KARŞI DAVANIN
KONUSU : Patentten Doğan Hakka Tecavüzün Durdurulması, Giderilmesi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/09/2020 tarih ve 2017/486 E. – 2020/202 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı tarafından yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşma vasıflarına sahip olmayan 21/03/2013 tarih ve…. sayılı tescil belgesine bağlanan “…” isimli buluş başlıklı incelemesiz patenti mesnet gösterilerek, müvekkili aleyhine İzmir FSHHM’sinin 2015/16 D.iş sayılı tespit isteminde bulunulduğunu, oysa müvekkilinin kullanımının TPE’de tescilli faydalı model ve patente dayalı olduğunu, ürünler arasında herhangi bir surette benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, davaya konu … …. B sayılı patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait … ….B tescil numaralı patentin yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşma vasıflarına sahip olduğunu, müvekkilinin patentli ürününün davacı tarafından kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davada ise davacı-karşı davalının müvekkiline ait patentli buluşu, ürünlerinde izinsiz kullanarak müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz ettiğini ve haksız rekabete sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davacı-karşı davalının müvekkilinin patentten doğan hakkına tecavüzünün durdurulmasını ve giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı- karşı davalı vekili, karşı davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, asıl davada davalı tarafça incelemeli patente dönüştürülen … 2011/05489 B sayılı “Üsten Kapaklı Jelatin” isimli patentin reddine karar verildiği, bu konudaki YİDK kararına karşı bir davanın açılmadığı, böylelikle anılan patentin kendiliğinden geçersiz hale geldiği, yani patentlenebilirlik kriterlerine sahip olmadığı anlaşılmakla ortada hükümsüz kılmayı gerektiren geçerli bir tescilli patentin bulunmadığı, aynı nedenle karşı davanın da reddinin gerektiği, diğer yandan davanın açıldığı tarihte tescilli bir incelemesiz patent bulunduğundan, karşı davada davalının ürünlerinin, davacının incelemesiz patentine birebir veya eşdeğer şekilde tecavüz etmediği gerekçesiyle asıl davada bir karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, asıl davada davaya konu incelemesiz patentin buluş basamağını aşmadığının ve yenilik vasfını haiz olmadığının, … …. tarafından düzenlenen araştırma raporları ile sabit olduğunu, karşı davada da tecavüzün bulunmadığının anlaşıldığını, böylelikle hem asıl hem de karşı dava yönünden haklılıklarının sübuta ermiş olmasına rağmen, yerel mahkemece davalı-karşı davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine hem asıl hem de birleşen davalar yönünden müvekkili yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin itirazlarını süreden reddeden YİDK kararının dayandığı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik’in 48/A maddesinin iptali istemiyle 21.02.2020 tarihinde ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da açılan davanın Danıştay 10. Dairesinin 2020/2087 Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, Danıştay’da açılan işbu davanın neticesinin “bekletici mesele” yapılması (aralarındaki doğrudan etkileşim sebebiyle) taleplerinin mahkemece kabul edilmeyerek, nihai kararın verildiğini, oysa nihai kararın, Danıştay’daki davanın kabul ile sonuçlanarak yönetmelik maddesinin iptal edilmesi halinde, hukuki dayanağının kalmayacağını, ayrıca 7 yıllık tescilsiz patentin onayını müteakip … Paten Enstitüsü’nün yaptığı genel araştırma sonucunda, genel hükümler çerçevesinde mevcut tescilsiz patentin tescil talebini benzer veya suret dayanaklara dayanılmadan reddinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : 1- Asıl dava, 551 sayılı KHK.’ya dayalı patent hükümsüzlüğü, karşı dava, aynı patent belgesine dayalı tecavüzün tespit ve önlenmesi istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı-karşı davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2- Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece alınan bilirkişi heyeti incelemesi ile asıl davanın konusu buluşun yeni olduğu, ancak buluş basamağı niteliğini haiz olmadığı, bu nedenle de tüm istemler yönünden hükümsüz kılınmasının gerektiği tespit edilmiştir. Nitekim asıl davada davalı tarafça incelemeli patente dönüştürülen … 2011/05489 B sayılı “Üsten Kapaklı Jelatin” isimli patentin reddine karar verilmiş, böylelikle anılan patent kendiliğinden geçersiz hale gelmiştir. Asıl davada davalı vekilince, 16.09.2020 tarihli son oturumda, bu konuda verilen YİDK kararına karşı bir iptal davasının açılmadığı da bildirilmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, ortada hükümsüz kılmayı gerektiren geçerli bir tescilli patentin bulunmadığı gerekçesiyle asıl davada bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, gerek asıl dava gerekse de karşı dava yönünden, dava tarihi itibariyle haklılığı usulüne uygun bir şekilde tespit edilen davacı-karşı davalı yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece “davalı tarafça KHK’dan kaynaklanan bir hakkın kullanımı sonucu incelemeli patent usulünün işletildiği” gerekçesiyle asıl davada davacı yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
HMK’nın 353/1-b-2 maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, her ne kadar Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmişse de, yerel mahkeme kararının esasına ilişkin bir değişiklik yapılmayıp, sadece vekalet ücretine ilişkin kısım için yeniden hüküm kurulduğundan, ilk derece mahkemesinin kararının verildiği tarihte geçerli bulunan harç ve vekalet ücreti tutarları dikkate alınmıştır.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 16/09/2020 gün ve 2017/486 E. – 2020/202 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Asıl dava yönünden ortada hükümsüz kılınmayı gerektiren tescilli bir patent olmadığından (incelemesiz patentin incelemeli haline dönüşme talebi reddedilmekle) bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Harçlar Kanunu uyarınca asıl davada alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırılan 27,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,70-TL’nin, davalı-karşı davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Asıl davada davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.910,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
6-Asıl davada davacı-karşı davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.500,00.TL bilirkişi ücreti, 237,6‬0-TL tebligat ve posta gideri, 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 1.886,2‬0-TL yargılama giderine, 27,70-TL peşin harç, 27,70-TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 1.941,6‬0-TL yargılama giderinin, davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
8-Karşı davanın REDDİNE,
9-Harçlar Kanunu uyarınca karşı davada alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırılan 27,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,70-TL’nin, davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
10-Karşı davada davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.910,00-TL maktu vekalet ücretinin, davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
11-Karşı davada davacı-asıl davada davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, anılan taraf uhdesinde bırakılmasına,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
13-Davacı-karşı davalıdan peşin olarak alınan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
14-Davalı-karşı davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı-karşı davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
15-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2022

….