Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/293 E. 2023/236 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/293 – 2023/236

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/293
KARAR NO : 2023/236
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2020
NUMARASI : 2019/188 E. – 2020/175 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/09/2020 tarih ve 2019/188 E. – 2020/175 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı Şirketin … sayılı “…” ibareli marka başvurusuna müvekkili tarafından yapılan itirazın dava konusu YİDK kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa anılan ibarenin dava konusu başvuru tarihinde önce müvekkili tarafından markasal olarak kullanıldığını, davalı Şirketin kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunduğunu ileri sürerek YİDK’ın 2019-M-2214 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine ve müvekkili adına tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu markanın müvekkilinin “…” ibareli markalarının serisi mahiyetinde olduğunu, davacının müvekkilinin tanınmış olan anılan markasını taklit etmeye çalıştığını, işletmesine “…” ismini verdiğini, davacının işletmesini açması ile müvekkilinin “…” markasının tescili için başvuru arasında 10 gün bulunduğunu, tanınmışlık ile tescili engelleyecek nitelikte ve yoğunlukta ciddi kullanım kriterlerinin 10 günlük sürede gerçekleştirilmiş olduğu iddiasının soyut ve dayanaksız bulunduğunu, davacı tarafça kullanıma ilişkin sunulan görüntülerin tamamının sosyal medya ve internet üzerindeki ekran fotoğrafları olduğunu, söz konusu mecralarda cüzi bir ücret karşılığında gönderi veya bağlantının sponsorlu niteliğe kavuştuğunu ve aramalarda çıktığını, bu kadar basit bir eylemin ciddi kullanım ve tanınmışlık iddiasının ispatına yeterli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının… sayılı “…+şekil”ibareli markası işaret yönünden benzerlik bulunsa da, davacı markasının başvuru tarihi, dava konusu başvuru tarihinden sonra olduğundan, SMK 6/1 maddesine göre iltibas değerlendirilmesinde dikkate alınmayacağı, davacı tarafça sunulan delilerin SMK madde 6/3 anlamında davacının önceki tarihli, markasal ve ciddi kullanımını ispatlar nitelikte olmadığı, davacının tanınmışlık ve kötü niyet iddialarının da yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde öncelik hakkı bulunduğunu, dosya kapsamına sundukları delillerle bu hususun ispatlandığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, dava konusu başvuru tarihi itibariyle, müvekkilinin sosyal medya hesaplarının takipçi sayısının tespitinin mümkün bulunmadığı bildirilmişse de bunun çok kolay saptanacak bir husus olduğunu, müvekkili markasının tanınmış bulunduğunu ve davalı Şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.

GEREKÇE :Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 6/3. maddesi uyarınca, tescilsiz bir markaya dayalı olarak hak elde edilebilmesi için tescilsiz markanın, öncelikle markasal biçimde kullanılması ve bu kullanımın Yargıtay 11. HD’nin 13.05.2019 tarih, 2018/2275 E., 2019/3674 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere, yerelden daha geniş coğrafyada ve ciddi surette yapılması, ayrıca markaya konu işarete belirli ölçüde ayırt edici nitelik kazandıracak nitelikte bulunması gerektiği, davacı tarafça bu kapsamda sunulan delillerin, davacının dava konusu ibareyi yukarıda açıklanan çapta ve nitelikte kullandığını ispata yeterli olmadığı, diğer taraftan davacının SMK’nın 6/5 maddesine dayalı ve kötü niyet iddialarının da yerinde bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 125,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 23/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.