Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/291 E. 2023/237 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/291
KARAR NO : 2023/237
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2020
NUMARASI : 2019/23 E. – 2020/282 K.

DAVACI : …
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/10/2020 tarih ve 2019/23 E. – 2020/282 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin… sayılı marka başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığınca SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da dava konusu YİDK kararıyla nihai olarak reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin başvuru konusu “…” ibaresini 1986 yılından beri aralıksız şekilde kullandığını, aynı ibareli … sayılı markasının yenilme işleminin yapılamadığını, dava konusu ibare üzerinde öncelik ve müktesep hakkı bulunduğunu, redde mesnet … sayılı markaların kardeş şirketlere ait olduğunu, ayrıca … sayılı redde mesnet markanın, Çorum 2. Noterliği nezdinde düzenlenen, … yevmiye sayılı ve 12.08.2013 tarihli marka devir sözleşmesi ile müvekkiline devredildiğini ileri sürerek, YİDK’ın 2018-M-9315 sayılı kararının iptali talep ve dava etmiştir.

Davalı… vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile redde mesnet … ve … sayılı marka işaretleri arasında SM’Knın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, davacının … sayılı markası müddet olduğundan müktesep hak teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu YİDK kararının iptaline karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet markaların SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzer olduğunu, başvurunun anılan madde kapsamında reddi koşullarının bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden; davacının… sayılı “şekil+…” ibareli marka başvurusunda bulunduğu, başvuru kapsamında 17, 19, 29, 30, 31, 35, 36, 41, 42 ve 43. sınıf sınıf mal ve hizmetlerin yer aldığı, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından …, … sayılı ve “şekil+…”, “… …” ibareli markalara dayalı olarak başvurunun, 30., 31., 35. ve 42. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca kısmen reddedildiği, davacı yanca bu karara itiraz edildiği, YİDK’in 2018-M-9315 sayılı kararı ile davacı itirazının reddine karar verildiği, kararın 16/11/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, iş bu davanın iki aylık hak düşürücü süre içerisinde 15/01/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince, davacının başvuruya konu ibare üzerinde müktesep hakkının bulunmadığı, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olup, istinaf edenin sıfatı ve istinaf itirazları gözetildiğinde istinaf incelemesine konu uyuşmazlık, davacının… sayılı başvurusu ile redde mesnet …, … sayılı markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik olup olmadığıdır.
Marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibinin olması gerektiği ilkesi ile 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar tescil edilemez. Burada bahsedilen ayniyet olgusuyla bir markanın tamamen taklit edilmesi, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olgusuyla ise başvuruya konu markanın tescilli markanın birebir aynısı olmamakla birlikte ilk bakışta fark edilemeyecek derecede aynı olan ve bu hususun ispatına dahi gerek duyulmadan ancak dikkatli inceleme sonucu farkın anlaşılabileceği ibare ve şekilleri taşıyan işaretler kastedilmektedir.
6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendi uyarınca, … tarafından re’sen uygulanacak mutlak ret nedeni kapsamında bir marka başvurusunun reddedilebilmesi için başvuru konusu işaretle önceki tarihte tescil edilen veya tescil başvurusu yapılan markaların hem emtia listelerinin aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri kapsaması hem de marka işaretlerinin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekir. Anılan hüküm, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi hükmünden farklı olarak, ayırt edilemeyecek kadar benzer olmayı aramaktadır. Yine 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi hükmünden farklı olarak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendi hükmünde, “markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali”nden ayrıca söz edilmemiştir. Bu durumda, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin, iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olması gerekir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut uyuşmazlığa dönüldüğünde; dava konusu başvurunun kapsamından 30., 31., 35. ve 42. sınıfta yer alan mal ve hizmetler çıkarılmış olup mahkemece alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, anılan mal ve hizmetler ile redde mesnet … sayılı markanın kapsamında yer alan 30.,31.,35. 42. sınıf mal ve hizmetler ve redde mesnet … sayılı markanın kapsamında yer alan 30. sınıf mallar aynı/ aynı türdür. Bu hale göre; somut olay bakımından dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında 6769 saylı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında emtia benzerliğine ilişkin koşulun gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Başvuru markası ile redde mesnet markalarda kullanılan ibareler yönünden yapılan karşılaştırmaya gelince; dava konusu başvuru ve redde mesnet markalarda, ortak ibareyi ve asıl unsuru “…” ibaresi oluşturmaktadır. Dava konusu başvuruda ve … sayılı redde mesnet markada yer alan şekil unsuru ile … sayılı redde mesnet markada yer alan tanılamayıcı ve ayırt ediciliği bulunmayan diğer kelime unsurları redde mesnet markalar ile dava konusu başvuru arasındaki ayırt edilemeyecek derecedeki benzerliği ortadan kaldıracak nitelikte değildir. Dolayısıyla Dairemizce başvuru markası ile redde mesnet markalar arasında, işaretler yönünden de 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu kabul edilmiş, aksi yöndeki mahkeme kabulüne iştirak edilmemiştir.
Ayrıca, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında aynılık ya da ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olup olmadığı hususu, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, Dairemizce bilirkişi incelemesine de gerek görülmemiştir.
Her ne kadar davacı tarafça redde mesnet … sayılı markanın, Çorum 2. Noterliği nezdinde düzenlenen, … yevmiye sayılı ve 12.08.2013 tarihli marka devir sözleşmesi ile müvekkili Şirkete devredildiği ileri sürülmüşse de, dosya kapsamında bulunan bahsi geçen sözleşmenin, dava konusu olmayan 2006/51773 sayılı markaya ilişkin bulunduğu anlaşıldığından davacının bu iddiası yerinde görülmemiştir.
Bu durum karşısında ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle başvuru konusu marka ile redde mesnet markalar arasında başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/10/2020 gün ve 2019/23 E. – 2020/282 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 44,40.TL harçtan mahsubu ile bakiye 135,50-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı verilmesine,

5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 32,50-TL posta masrafı, 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 194,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip resen taraflara iadesine (HMK m.333),

8-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, kararın kesinleşmesinden sonra ve talebi halinde davalı kuruma iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 23/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip