Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/289 E. 2022/1662 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/289 – 2022/1662
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/289
KARAR NO : 2022/1662
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2020
NUMARASI : 2017/894 E. – 2020/296 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/07/2020 tarih ve 2017/894 Esas – 2020/296 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin, rulo kağıtların kamyon veya treyler sevkiyatı esnasında oluşacak hasarları teminat altına alabilmek için 20.05.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi düzenlettirmiş olduğunu, davalı sigortalı sorumluluğunda taşınan rulo kağıt emtiasının nakliye esnasında 27.05.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hasara uğradığını, 29.05.2017 tarihli tutanaktan görüleceği üzere, …. A.Ş. den … nolu irsaliye ile gelen bobinlerde, ısklaklık, patlaklı, bobin göbeğinde eziklik ve yatay yüklemeden dolayı teslim alınmadığını, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi kapsamında taşınan rulo kağıt emtiasının toplam değerinin KDV dahil 56.155,37 TL, sovtaj değerinin 27.913,49 TL, net mal hasarının 28.241,88 TL, işbu hasara ilaveten müvekkilinin uğradığı diğer zarar kalemlerinin de bulunduğunu, bobin hasar sovtaj bedelinin, davalı şirket tarafından müvekkili hesabına gönderildiğini, söz konusu ziya ve hasarların davalı sigorta şirketinden talep edildiğini, davalı tarafından hasar gören emtianın 3.şahsa ait olması, mevcut emtia nakliyat sigorta poliçesinin bir sorumluluk poliçesi olmaması sebebiyle hasarın ilgili poliçe konusuna ve kapsamına girmediği gerekçesiyle tazminat taleplerinin karşılanmadığını, oluşan hasarların nakliyat sigorta poliçesi kapsamında kaldığını ileri sürerek, şimdilik 18.000,00 TL’nin 29.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10/12/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 34.141,88 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, müvekkili tarafından davacının taşıdığı emtia için nakliyat emtia sigorta poliçesi tanzim edildiğini, nakliyat emtia sigortasında sigortacının, sigortalanan emtialarda gerçekleşen zarar bedelini emtiaların sahibi için güvence altına aldığını, dolayısıyla nakliyat emtia sigortasında, sigortacıdan talepte bulunabilecek kişinin sigortalanan emtiaların sahibi olabileceğini, davacının emtianın sahibi değil, taşınması işini üstlenen nakliyeci olduğunu, nakliye sırasında oluşan zararlar için nakliyecinin sorumluluğunu üstlenen sigorta türünün taşıyıcı mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğunu, davacının talebinin ancak davacının olayda kusur ve sorumluluğunun olması halinde, taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında karşılanabileceğini, davacının taleplerinin poliçe teminat kapsamında olmasının düşünülemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için aksi düşünülse dahi talep edilen tutarın fahiş bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen poliçe “nakliyat emtia sigorta” poliçesi olup, kaza tarihinin poliçe dönemi içerisinde olduğu, sigortanın türü gözetildiğinde sorumluluk sigortası olmadığı ancak sigortalının davacı … oluşu, emtianın poliçede ağırlığı dahil rulo olarak gösterilmiş olması, başka bir deyişle zarar gören rulo kağıdın sigortalanmış bulunması ve davacının zararın tamamını gidermesi gözetildiğinde emtia davacıya ait olmasa bile emtianın sigortalandığı ve oluşan üçüncü kişi zararının davacı tarafça giderildiği ve bu kapsamda davacının emtia zararını sigorta şirketinden talep edebileceği, davacı vekilinin 10/12/2019 tarihinde ıslah dilekçesi verdiği ve davalı tarafça süresinde zaman aşımı itirazında bulunulduğu, davacının sigortaya müracaatının 29/05/2017’de gerçekleştiği ve sigorta şirketince hasarın ödenmeyeceğinin 25/07/2017 tarihinde davacıya bildirildiği, zaman aşımının en geç 25/07/2017 tarihinde başlayacağı kabul edildiğinde TTK’nın 1420. maddesinde belirlenen 2 yıllık zaman aşımı süresinin ıslah tarihinden önce 25/07/2019 tarihinde tamamlandığı, açılan davanın belirsiz alacak davası olmadığı, kısmi dava olduğu, bu durumda ıslahla arttırılan tutar yönünden zaman aşımının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 18.000,00 TL nin 14/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ıslahla talep edilen tutarın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, Nakliyat Emtea Sigortası Genel Şartları 1. madde gereği reddi gereken davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, sigortalı emteaların taşınması sırasında gerçekleşen trafik kazası sonucu emteada gerçekleşen zarar bedelinin teminat dışı olduğunu, sigortacının, sigortalanan emtealarda gerçekleşen zarar bedelini emteaların sahibi için güvence altına aldığını, dolayısıyla sigortacıdan talepte bulunabilecek kişinin sigortalanan emteaların sahibi olduğunu, davacının ise emteaların sahibi değil taşınması işini üstlenen nakliyeci olduğunu, dolayısıyla davanın husumet yokluğu sebebi ile reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile hasar tarihi 20.05.2017 olup, poliçe başlangıç tarihinin 25.05.2017 olması nedeni ile poliçe tarihi dışında olduğundan taleplerin reddi gerektiğini, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı taşıyıcının, taşımaya konu malların sahiplerinin zararlarını giderdiği, bu itibarla poliçe kapsamında davalıdan talepte bulunabileceği, meydana gelen zararın poliçe kapsamında kaldığı, hüküm altına alınan meblağa davalının temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinde de bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.229,58 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 307,39 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 922,19 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/11/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.