Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/285 E. 2022/1651 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/285
KARAR NO : 2022/1651
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2017/712 E. – 2020/693 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/11/2020 tarih ve 2017/712 E. – 2020/693 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalılara nakliye hizmeti verdiğini, davalıların nakliye bedelini ödememesi üzerine alacaklarının tahsili istemiyle davalılar aleyhine başlatıkları icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazn iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalıların “… ve Bağlı Bölgelerine İçme Suyu Temini İçin Gerekli Tesisler ile İçme Suyu Hatlarının Yapılması İşi” ni yapmak amacıyla iş ortaklığı kurduklarını, ortaklığın çalışma yaptığı bölgede gerekli nakliye hizmeti için … ile anlaştığını, ortaklığın …’ye herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının sunmayı taahhüt ettiği hizmeti zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, edimlerini yerine getirirken gerekli dikkati ve özeni göstermediğini ve yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi nedeniyle ortaklığı zarara uğrattığını, ortaklığın bu yüzden planlanan iş programının gerisinde kaldığını savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, takibe yapılan itiraz ve cevap dilekçesi gözetildiğinde davacı ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında sözleşme ilişkisi kurulduğunun tartışmasız olduğu, sözleşme içeriğine göre davacı taraf davalıların üstlendiği işin yapıldığı sahada nakliye hizmeti vereceği, davacının söz konusu hizmeti sunmaya başladığının da cevap dilekçesinden anlaşıldığı, zira davalıların davacının işi yaparken gerekli dikkat ve özeni göstermediği, yükümlülüklerine aykırı hareket ederek ortaklığı zarara uğrattığı savunmasında bulundukları, bu savunmanın sözleşme ilişki kapsamında davacının üstlendiği işi ifa etmiş olup ifanın sözleşme kapsamına uygun olup olmadığının bir başka deyişle eksik ya da ayıplı olup olmadığının tartışılması gerektiği, davalıların, bu yönde savunmada bulunmakla birlikte, iddialarını ispatlayacak delil ortaya koymadıkları, davacı tarafın dinlenilen tanıkları, davalıların iddiasının aksine işin tamamlandığını ifade ettikleri gibi, ayıp ya da eksik iş yönünden davalılarca davacıya hitaben düzenlenmiş bir ihtarda bulunmadığı, söz konusu işin nakliye işi olup sahada iz bırakmadığından işin yapılıp yapılmadığının keşfen tespitinin de mümkün olmadığı, davalıların üstlendiği iş tamamlandığından ve davalılarca davacının üstlendiği taşıma işinin 3.bir kişiye yaptırıldığı iddia edilip ispatlanmadığından, eksik ve ayıplı iş hususunda iddia dışında ispat bulunmadığından, davacının üstlendiği işi tamamladığını kabul edildiği, fatura miktarı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin yerinde bulunduğu, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18230 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe, davalıların yaptığı itirazın iptali ile takibin11.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takipten itibaren değişen oranlı yasal faiz yürütülmesine,11.000,00 TL nin %20 si olan 2.200,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazla istemi ile davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili, davacının sunmayı taahhüt ettiği hizmeti zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, dava konusu fatura bedellerinin karşılığı olan hizmeti yerine getirirken gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, sadece davacının ticari defter ve kayıtları eas alınarak hüküm kurumasının yerinde olmadığını, davacının nakliye hizmetini sürekli olarak geç yerine getirmesinden dolayı müvekkillerinin iş programının gerisinde kaldığını, davacıyı defarlarca sözlü ve yazılı olarak uyarmalarına rağmen sonuç alınamadığını, davacının hizmeti ayıplı olarak ifa ettiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğunun uyuşmazlık konusu olmadığı, davalı tarafça davacının taşıma hizmetinin eksik ve zamanında yerine getirilmediği savunulmuşsa da bu savunmasının dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, icra takibine konu edilen taşıma ücretine ilişkin fatura miktarı konusunda ihtilaf bulunmadığı gibi fatura tutarının ödendiğinin de savunulmadığı, bu duruma göre taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca üstlendiği edimi yerine getiren davacının, taşıma ücretine ilişkin fatura bedelinin tahsilini istemekte haklı olduğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan alınması gereken 751,41-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 190,00-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 561,41-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/12/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip