Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/272 E. 2023/220 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/272
KARAR NO : 2023/220
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2020
NUMARASI : 2020/165 E. – 2020/360 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Tescil

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/12/2020 tarih ve 2020/165 E. – 2020/360 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı…şirket ve davalı…… tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı…vekili, müvekkilinin 09, 35, 36. Sınıflarda “…” ibaresinin marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu,… numaralı başvurunun yayınlanması üzerine davalı…şirketin… sayılı “…” ibareli markaya dayanarak itiraz ettiğini, davalının itirazının kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 36. Sınıftaki hizmetlerin çıkarıldığını, müvekkilinin bu kısmi ret kararına karşı itirazlarının da YİDK’nın 2020-M-2885 sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa “…” markasının 27.09.2011 tarihinden beri müvekkili adına koruma altında olup, tüketicilerin dijital ortamda da imece kart ürününün sağlamakta olduğu hizmetlerden yararlandırılması amacıyla “…” marka başvurusu yapılmış olduğunu, müvekkilinin “…” ürünü için uzun yıllardır yoğun tanıtım ve reklam harcamaları yaptığını, müvekkilinin müktesep hak iddiasına dayanan itirazının YİDK tarafından reddinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davaya konu marka başvurusunun “…” markasının serisi içerisinde yer aldığını, ayrıca, müvekkilinin davaya konu marka başvuruları haricinde … sayılı “…”, …” marka başvurularının da olduğunu, marka başvurusundan çıkartılmış olan 36. Sınıftaki ürünlerin alıcı ve yararlanıcısı konumundaki tüketicilerin davaya konu marka ile davalı…şirket markasını karıştırma ihtimali bulunmadığını, 36. Sınıfa konu hizmetler profesyonel meslek gruplarına hitap etmekte olup, tüketicilerin üzerinde düşünmeden hızlıca hareket etmesi ve davalı…şirket markası ile müvekkilinin markasını karıştırmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin marka başvurusu ile davalı…şirket markası arasındaki tek ortak kelimenin imce kelimesi olduğunu,…kelimesinin hiç kimsenin tekeline verilemeyecek zayıf nitelikteki bir marka olduğunu ileri sürerek … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun dava konusu 2020-M-2885 sayılı kararının iptaline, … sayılı “…” ibareli başvurunun tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…şirket vekili, davacıya ait… nolu “…” ibareli marka başvurusu ile müvekkiline ait … sayılı “…” markası arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, ihtilafa konu 36. Sınıfa ait hizmetlerin her iki markanın da eşya listesinin kapsamında yer aldığını, “imece” ibaresinin 36. Sınıfa ait hizmetler için tanımlayıcı olmayan, en az orta düzeyde ayırt edici nitelikte bir ibare olduğunu, davacıya ait … sayılı markanın kazanılmış hak oluşturmayacağını, müvekkilinin … sayılı “…” markasının kullanıldığına ilişkin herhangi bir delil sunma zorunluluğu bulunmadığını, zira söz konusu markanın tescil tarihi 06/06/2017 olup henüz tescil tarihi üzerinden beş yıllık süre geçmemiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı…… vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki dava konusunu oluşturan çekişmeli 36. sınıftaki hizmetlerin, redde dayanak marka kapsamındaki hizmetlerle aynı/benzer oldukları, başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…” ibarelerinden oluştuğu, arkalardaki esas unsurlarının ortak olarak içerdikleri “imece” kelimesi olduğu, diğer unsurların ayırt edici niteliği zayıf ve/veya ayırt edici niteliğe haiz olmayan tali unsurlar olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu marka ile redde gerekçe marka arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve anlamsal olarak belirli düzeyde bir benzerlik bulunduğu, davacı…şirketin dava konusu markanın başvuru tarihinden önceki … sayılı ve “…” ibareli markasının 09, 35, 36, 38.sınıfta tescilli olduğu, davacı…şirketin “…” markasını uzun yıllardır kullandığı “…” ibaresinin önceki tarihli markada aynen yer aldığı, davacı…şirketin reddedilen 36.sınıftaki “Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri.” hizmetler yönünden müktesep hakkının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’ nın 2020-M-2885 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı…şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemenin, davacı…markalarının davalı…tarafın tescilli markalarına yanaşmadığı, yönündeki tespitinin doğru olmadığını, yanaşma olduğunu, bilirkişi raporunda da buna yer verildiğini, … nolu başvuruda “…” ibaresine yer verilmediğinden … kararında belirtilen “markanın asli unsuru muhafaza etme” şartının da sağlanmadığını, huzurdaki davada … sayılı markası ile ihtilafa konu… nolu “…” markası arasında ayırt edici karakterin değiştirilmeden kullanılmasının çok ötesinde, müvekkilinin marka haklarını ihlal eder nitelikte bir değişiklik yapıldığı ve müvekkilinin markasına yaklaşıldığının açık bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı…… vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının markası ile davalının redde mesnet markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu, Kurum kayıtlarında başvuru sahibine ait ve müktesep hak ya da öncelik hak sahipliği sağlar mahiyette markanın tespit edilmediğini, dava konusu YİDK kararının usule ve yasaya uygun bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvuru kapsamında olan ve dava konusunu oluşturan çekişmeli 36. sınıftaki hizmetlerin, redde dayanak marka kapsamındaki hizmetlerle aynı/benzer olduğu, davacının başvurusunun “…”, itiraza dayanak markanın ise “…” ibarelerinden oluştuğu, dava konusu marka ile redde gerekçe marka arasında, marka işaretleri bakımından da, işitsel, görsel ve anlamsal olarak belirli düzeyde bir benzerlik bulunduğu, dosya kapsamındaki uyuşmazlığın esasen davacının kazanılmış hakkı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.09.2008 tarih ve 2007/7547 E.-2008/10251 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kazanılmış hakkın varlığının kabulü için kazanılmış hakka dayanak teşkil eden tescilli marka ile yeni markadaki ibarelerde, asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markanın en azından hükümsüzlük davası açılabilecek kadar belli bir sürede çekişmesiz şekilde kullanılması, karşı taraf markalarına yanaşma niyeti olmadan ve iltibas tehlikesi yaratmayacak şekilde, eski ve yeni markalar arasında işletme ile bağlantının ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunmuş bulunması, yeni markada kazanılmış hak iddia edilen markaya nazaran emtia kapsamının genişletilmemiş olması şartlarının bir arada bulunması gerektiği, somut olayda da, davacının dava konusu markanın başvuru tarihinden önceki … sayılı ve “…” ibareli markasının 09, 35, 36, 38. Sınıfta tescilli olduğu, davacı…şirketin “…” markasını uzun yıllardır kullandığı, “…” esas unsurunun dava konusu markada muhafaza edildiği, dava konusu başvuruda emtia kapsamının genişletilmediği, davalının markasına da yaklaşma bulunmadığı, bu nedenle davacının kazanılmış hakkının bulunduğunun tespitinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalı…şirket ve davalı…… vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı…şirket ve davalı…… vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı…şirket ve davalı…… ayrı ayrı alınması gereken 179,90.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı…şirket ve davalı…… tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL’nin davalı…şirket ve davalı…… ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı…şirket ve davalı…… tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip