Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/264 E. 2021/289 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2020
NUMARASI : ….
DAVACI : ….

DAVANIN KONUSU : Alacak

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/10/2020 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, 15-22 Mart 2020 tarihinde müvekkili işveren ile…. arasında yurt dışı iş gezisine ilişkin hizmetin sağlanması amacıyla sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereğince davalı …’ye sözleşme kapsamında ödemelerin gerçekleştirildiğini, işgezisi kapsamında katılımcılar adına …nezdinde…. poliçe nolu yurtdışı seyahat sigortasının yapıldığını, poliçe dahilide teminat altında bulunan müvekkilinin zararlarından …’nin sorumlu olduğunu, söz konusu poliçenin sigorta teminatları kısmında yer alan mücbir sebeple katılımcının tur iptalinin teminat altına alındığını, davaya konu olayın Coronavirüs olarak bilinen bulaşıcı hastalığın dünya genelinde yaygınlaşmasına bağlı olarak meydana geldiğini, müvekkilinin hak kayıplarına maruz kaldığının açık olduğunu, söz konusu seyahata ilişkin ulaşım rezervasyonları ön ödemesinin ….’ne yapıldığını, yurt dışı çıkışların yapılmaması nedeniyle maddi zarar meydana geldiğini, müvekkili tarafından söz konusu durum sebebiyle …. şikayette bulunulduğunu, 15-22 Mart 2020 tarihleri arasında 24 kişinin katılımı ile gerçekleştirilecek olan yurtdışı iş gezisinin seyahat acentesinin hizmet kusur sebebiyle yapılamadığını ileri sürerek şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın 15/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi ve diğer davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili, davada davacı olarak …. gösterildiğini, Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde yöneticinin görevlerinin sayıldığını, bunların genel olarak ana gayrimenkulün yönetimi ve aidatın toplanması için yasal yollara başvurmak olarak belirtildiğini, huzurdaki davanın paket tur sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, yöneticinin kat mülkiyeti ile ilgili olmayan bir konuda diğer kat maliklerini temsil etme yetkisinin bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre sadece Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan davalara ilişkin olarak yöneticinin kat maliklerini temsil yetkisinin sınırlı olduğunu, bunun dışındaki konularda dava ve taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki, sözleşme bulunmadığını, müvekkili şirket ile diğer davalı … firması ile arasındaki ilişkide tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacının belirsiz alacak davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …vekili, davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, huzurdaki davanın belirsiz alaca davası olarak açılmayacağını, davanın kısmi davamı belirsiz alacak davası mı olduğu konusunda dava dilekçesinde çelişki bulunduğunu, belirsiz alacak davası açılabilmesi için HMK 107 maddesinde de belirtildiği üzere davanın açıldığı tarihte alacak miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenilmeyeceğini veya bunun imkansız olmasının gerektiğini, açılan davada bu şartların gerçekleşmediğini, davacı … arasında ABD’de gerçekleşecek iş gezisi işin sözleşme bedelinin kişi başı 2.000 USD olduğunun kararlaştırıldığını, davacının iş seyahati için ödediği tutarın belli olduğunu, sigorta şirketinden yahut acenteden isteyeceği tutarın belli olması gerektiğini, davacının iş bu davayı açma amacının iş seyahati adına ödediği tutarın seyahatin gerçekleşmemesi nedeni ile iadesi ise bu halde davacının talebinin tam ve kesin olarak belli olduğunu ve davaya konu uyuşmazlık adına belirsiz alacak davasının açılmayacağını, davacının sigorta poliçesinin tarafı olmadığını, kat malikleri yönetim kurulunun davada taraf ehliyeti olmadığını, esasa ilişkin olarak ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
…. cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, HMK’nın dava şartlarını düzenlenen 114. maddesinin 1. fıkrasının d bendinde, “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliği sahip bulunması” hükmünün bulunduğu, dava dilekçesi incelendiğinde, davacının …. Başkanlığı olduğu, davaya konu yurtdışı iş gezisi sözleşmesinin davacının görevlerini düzenleyen Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesi kapsamında olmadığı, sözleşme kapsamında ödemelerin yönetim kurulu üyelerin kendileri veya şirketlerinin hesaplarından yapıldığı, davacının herhangi bir ödeme yapmadığı, sigorta sözleşmesinde taraf olmayıp her bir yönetim kurulu üyesinin sigortalı olarak gözüktüğü gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde,15-22 Mart 2020 tarihinde müvekkili …. arasında yurtdışı iş gezisine ilişkin hizmetin sağlanması amacıyla sözleşme akdedildiğini, bahsi geçen sözleşme gereği ….. nezdinde …. poliçe numaralı ….Sigortası yapılmış olup, iş bu poliçe dahilinde teminat altında bulunan müvekkilinin zararlarından davalı….’nin sorumlu olduğunu, davada müvekkilinin davacı sıfatını taşıdığını, sözleşmenin taraflarından birinin davacı müvekkil…. olduğunu, yöneticinin yasadan doğan, kat maliklerini temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda aktif ve pasif husumet ehliyeti olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı …. Başkanlığının, dava konusu sözleşme kapsamındaki gezinin Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesi kapsamında değerlendirilemeyecek olması nedeniyle, ilgilileri temsil yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle HMK’nın 114/1-d maddesindeki dava şartının somut uyuşmazlıkta bulunmadığı, öte yandan dava konusu sözleşme kapsamında yapılan ödemelerin de yönetim kurulu üyelerin kendileri veya şirketlerinin hesaplarından yapıldığı, yani davacı tarafça yapılmadığı, ayrıca davacının sigorta sözleşmesinde taraf olmayıp her bir yönetim kurulu üyesinin sigortalı olarak gözüktüğü anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 05/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2021

Başkan
….

Üye
….

Üye
….

Katip
….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.