Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/252 E. 2022/908 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2020
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Yargılamanın İadesi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/11/2020 tarih ve 2020/333 E. – 2020/335 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Ankara 3. FSHHM’nin 30.11.2017 tarih ve 20105/194 E. ve 2017/546 K. sayılı kararı ile müvekkilinin 2012/83688 sayılı markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar verildiğini, bu karara karşı dosyanın davalıları tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 14.12.2018 tarihli 2018/487 Esas, 2018/1219 karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiğini, bu kez temyiz kanun yoluna başvurularak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi kararının bozulmasının talep edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.11.2019 tarih ve 2019/608 Esas, 2019/7351 Karar sayılı kararı ile temyiz taleplerinin reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, oysa müvekkilinin markasının hükümsüzlüğüne karar verilen sınıflarda öncelik hakkının bulunduğuna dair aksi yönde kararlar bulunduğunu, HMK’nın 375/1-ç maddesine göre yargılamanın iadesi koşullarının bulunduğunu ileri sürerek yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, yargılamanın iadesi talebinde bulunan tarafın davasını HMK m.375/ç maddesine dayandırdığı, hangi hallerde yargılamanın iadesine gidilebileceğinin HMK’da tadadi olarak sayıldığı, ancak yargılamanın iadesi talebinde bulunan taraf isteminin HMK’nın 375 ve devamı maddesinde sınırlı olarak belirtilen yargılamanın iadesi nedenlerinden hiçbirine uymadığı, yargılamanın iadesi isteminde bulunan tarafın iade sebebi olarak dayanmış olduğu yargı kararlarının bu kapsamda değerlendirilebilecek bir delil olamayacağı gibi sunulan bir tanesi hariç (Yargıtay 11. HD 21.01.2020 tarih 2019/2681 esas 2020/611 karar) tüm yargı kararlarıda nihai kararı veren Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.11.2019 tarihli kararından önce olduğu, bu kararların yargılama aşamasında da gerek ilgilisince, gerekse yargı mercileri tarafından temin edilmesi mümkün bulunan kararlar olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 374 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan yargılamanın iadesi koşullarının bulunmadığı gerekçesi ile yargılamanın iadesine yönelik talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, hem Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin hem de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, müvekkili şirketin 9. sınıfta öncelik hakkının olduğunu kanıtlar kesinleşmiş kararları olduğunu, yerel mahkeme dosyasından verilen kararın tam aksi yönünde verilmiş ve kesinleşmiş Yargıtay kararları olduğundan huzurdaki dava dosyasından yargılamanın iadesi talep etme zorunluluğu bulunduğunu, yerel mahkeme dosyasından verilen ve kesinleşen 30.11.2017 tarih ve 2015/194 esas numaralı karar ile müvekkili Şirket markaları hakkında verilen ve kesinleşen diğer kararlar çelişmekte olup hukuki yeknesaklık hukuki belirlilik, hukuki güven ve hukuki istikrar ilkelerine aykırılık oluşturduğunu, yeknesaklık bulunmayan kararlar sebebiyle, müvekkili Şirketin Anayasa tarafından korunan adil yargılanma hakkının zedelendiğini ileri sürerek yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin verilen kararın kaldırılmasına ve yargılamanın iadesine karar verilmesi talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılarak usul ve yasaya aykırı şekilde ikame edilen haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, esas davada davalı konumunda bulunan yargılamanın iadesi talebinde bulunan tarafın davasını HMK’nın 375/ç maddesine dayandırdığı, ancak yargılamanın iadesi talebinde bulunan tarafın davasının HMK’nın 375 ve devamı maddesinde sınırlı olarak belirtilen yargılamanın iadesi nedenlerinden hiçbirine uymadığı, zira yargılamanın iadesi isteminde bulunan tarafın iade sebebi olarak dayanmış olduğu yargı kararlarının bu kapsamda değerlendirilebilecek bir delil olamayacağı, 6100 sayılı HMK’nın 374 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan yargılamanın iadesi koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022

…..