Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/2053 E. 2022/1039 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/2053
KARAR NO : 2022/1039
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2021
NUMARASI : 2016/803 E. – 2021/597 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/09/2021 tarih ve 2016/803 E. – 2021/597 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verdikleri anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili Şirket ile dava dışı…A.Ş. iştiraklerinden … A.Ş. arasında “… Direktifi Yükümlülükleri Kapsamında Güvenlik Yönetim Sistemi (GYS.) Kurulması, Güvenlik Raporu/KRA Raporu Hazırlanması, BKÖP uygulaması, Kamunun Bilgilendirilmesi ve Bağlantılı Diğer Aktivitelerin Yapılması” için KDV hariç 115.000,00 TL bedelli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimleri ifa edip, sözleşmede bahsi geçen belge ve raporları teslim ettiğini, yine…AŞ’nin iştiraki olan… Termik Santral AŞ’nin de aynı konularda çalışma yapılması için müvekkilinin de dahil olduğu şirketlerden teklif istediğini, sonrasında davalının bu çalışmaları hazırlayacağı gerekçesiyle müvekkili teklifinin geri çevrildiğini, davalı tarafından bu ilişki kapsamında hazırlanan güvenlik raporu ile kantitatif risk değerlendirmesi ve büyük kaza önleme politika belgesinin ilgili sisteme yüklendiğini, yüklenen bu belgelerin, daha önce müvekkili tarafından hazırlanıp … AŞ’ye sunulan çalışmaların aynısı/taklidi niteliğinde bulunduğunu, izin ve onayları alınmadan gerçekleştirilen bu eylemin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, haksız rekabetin tespitine, men’ine, 30.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 20.000,00 TL. maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.07.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 54.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın 12.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı… A.Ş. arasında düzenlenmiş 15.02.2016 tarihli iş güvenliği hizmet sözleşmesi gereğince sair edimler yanında “Büyük Kaza Önleme ve Politika Belgesi” ve “Güvenlik Raporunun” ücretsiz olarak hazırlanıp…A.Ş. iştiraklerinden olan… Termik Santral Elektrik Üretim A.Ş.’ye teslim edildiğini, anılan belge ve raporların hazırlanması sürecinde davacı belgelerinin taklit edilmediğini, esasen bahsi geçen davacı belgelerine erişim imkanlarının da olmadığını, dava konusu “Büyük Kaza Önleme ve Politika Belgesi” ve “Güvenlik Raporunun” müvekkili ile…A.Ş. ve… Termik A.Ş.’nin birlikte yaptıkları çalışmalar sonucunda teslim aşamasına getirildiğini, davacının daha önce hazırlayarak bedelini aldığı dokümanlar için maddi tazminat talep etmesinin dayanağının bulunmadığını, haksız rekabet ve maddi, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı Şirketin davya konu iş ve işlemlerinin, 6102 sayılı TTK.’nın 54, 55/l-a.4 ve 55/1-c maddeleri anlamında haksız rekabet teşkil ettiği, davacının muhtemel kâr kaybının 54.000,00 TL olabileceği, dava konusu fiil ile davacı firmanın kişilik haklarının zedelenmesi nedeniyle davacının manevi tazminat talebinin de kısmen yerinde görüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 54.000,00 TL maddi tazminatın 12/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, saygınlık, onur, sır çevresi gibi manevi nitelikteki kişisel değerlerle, mesleki ve ekonomik kişisel değerlere gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de sahip olduğunu, dolayısıyla tüzel kişilerin kişisel değerler üzerindeki kişilik haklarının korunması gerektiğini, mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat arasında açık orantısızlık bulunmakla birlikte, manevi tazminatın bu denli az belirlenmiş olmasının da dayanaktan yoksun olduğunu, bu denli az bir manevi tazminata hükmedilmesinin, manevi tazminatın önleyicilik amacına zarar verdiğini ve davalı şirketin cirosu gözönünde bulundurulduğunda caydırıcı olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ıslaha karşı zamanında yaptıkları zaman aşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, oysa davanın zaman aşımına uğradığını, davacının ıslah ettiği miktara 12.07.2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin bilirkişilerin yaptığı hukuki değerlendirmeye bağlı kaldığını ancak haksız rekabet olup olmadığının hukuki bir değerlendirme olduğunu, … Termik Santral AŞ’nin davaya konu belgeleri kullanmasının müvekkili aleyhine haksız rekabet teşkil etmesini anlamanın mümkün olmadığını, davaya konu belgelerin, müvekkili tarafından hazırlandığına dair hiç bir aşamada kabullerinin olmadığını, davaya konu dokümanları, bakanlığa ve ilgili kurumlara… Termik Santral Elektrik Üretim AŞ’nin sunduğunu, kendi fiziki ve elektronik imzaları ile sisteme yüklediklerini, bu şirketin sisteme yüklediği dokümanlara son halini müvekkilinin vermediğini, davacının uğradığı kabul edilen zarar hesabının yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporları yasaya aykırı olarak kardan mahrumiyet hesabı yaptığını, müvekkili defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, müvekkilinin davaya konu kantitatif risk değerlendirme raporu ve güvenlik raporundan kaynaklanan gelir elde etmediğinin açıklandığını, … Termik Santral AŞ’den dosyaya gönderilen yazı cevabının da bu tespiti doğruladığını, davacının maddi zararını ispat edemediğini, manevi tazminat koşulları oluşmamasına rağmen manevi tazminata hükmedilmesinin de haksızlık olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafça haksız rekabetin tespiti ve meni talep edilmesine rağmen ilk derece mahkemesince bu yönden olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ise de, 06.06.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık, haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat davası olarak nitelendirildiği gibi haksız rekabetin tespiti ve meni talepleri yönünden mahkemece hüküm kurulmamasının taraflarca istinafa konu edilmediği ve HMK’nın 24/3 maddesinde düzenlenen tasarruf ilkesi de gözetildiğinde, bu hususta artık Dairemizce bir inceleme yapılmasının ve karar verilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafa ait olduğu hususunda bir çekişme bulunmayan iş ürünlerinin, davalı tarafından neredeyse aynen kopyalanarak dava dışı şirkete sunulduğu, bu eylemin TTK’nın 55/1-c maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği, somut olayda haksız rekabet teşkil eden eylemin, davacının iş ürünlerinin davalı tarafından kopyalanması olduğu dikkate alındığında, davacının, dava dışı şirket tarafından ihale edilen işi davalı almasaydı davacının alıp alamayacak olmasının sonuca bir etkisinin bulunmadığı, zira davacının iş ürünlerinin davalı tarafından kopyalanmasının başlı başına haksız rekabet oluşturduğu, davalı tarafça, davaya konu belgelerin kendileri tarafından hazırlanmadığı ve dava dışı… Termik Santral Elektrik Üretim AŞ tarafından bu belgelerin sisteme yüklendiği savunulmuş ise de, davaya cevap dilekçesinde açıkça davalı ile dava dışı…AŞ arasında imzalanan 15.02.2016 tarihli sözleşmede, davaya konu belge ve raporların hazırlanması işinin kendilerine yüklendiğinin ve davalının kendi çalışanları ile bu belgeleri hazırladıklarının belirtilmesi karşısında bu savunmaya itibar edilmesinin mümkün olmadığı, davaya konu eylemin, aynı zamanda TTK’nın 62/1 maddesi kapsamında suç teşkil etmesi ve ıslah tarihi itibariyle ceza zaman aşımı süresinin dolmaması nedeniyle, mahkemenin davalının zaman aşımı savunmasının bu nedenle reddedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, haksız rekabet nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat talep etme koşullarının gerçekleştiği, davacının, dava dışı…AŞ ile yaptığı sözleşmede, davacı tarafça hazırlanan davaya konu belge ve raporların, … AŞ veya iştirakleri tarafından serbestçe kullanılacağına dair bir hükmün yer almadığı, dolayısıyla davacının hazırladığı belge ve raporlar için ücret almasının, bu çalışmaların başka yerlerde de kullanılacağı anlamına gelmeyeceği ve bu çalışmaların davacıdan izinsiz kullanılması halinde davacının tazminat talep etme hakkının bulunduğu, bu yöne ilişkin davalı istinafının da yerinde görülmediği, davacı çalışmalarının kopyalanması karşısında davalı tarafın bu belgelerin kullanılması nedeniyle bir gelir elde etmemesinin de davacının tazminat talep etmesine engel oluşturmayacağı, çünkü davalının haksız rekabet teşkil eden eylemleri sonucu davacının, iktisadi menfaatinin muhtemel zarar görme tehlikesine maruz kalması nedeniyle maddi zarara uğradığının kabulünün gerektiği, dava konusu eylemin aynı zamanda bir haksız fiil teşkil etmesi nedeniyle ıslah ile talep edilen miktara da haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ilk derece mahkemesince takdir edilen manevi tazminatın, ihlal tarihindeki paranın satın alma gücü de gözetildiğinde somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-6102 sayılı TTK’nın 56/1-d maddesi uyarınca haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse, haksız rekabette bulunan kişinin kusuru bulunmak şartıyla zarar ve ziyanının tazminini isteyebilir. Aynı hükmün 1. bendinin son cümlesinde ise, davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkimin, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebileceği hüküm altına alınmıştır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 09.02.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacının uğradığı maddi zararın, davalı tarafça dava dışı şirkete verilen hizmetin piyasa rayiç değeri üzerinden hesaplanması gerektiği, maddi zararın hesaplanmasında kullanılabilecek başkaca bir verinin de olmadığı, davacının, … AŞ için hazırladığı raporlarla, davalı yanca hazırlanan raporların birebir aynı oldukları, her ne kadar davacının hazırladığı raporlar için 115.000,00 TL almış ise de bu miktarın tamamının kar olmadığı, bu ücretin %40’ının maliyet olarak kabulünün gerektiği, ayrıca davacının raporlama faaliyetleri için de 15.000,00 TL ödeme yaptığı, buna göre davacının uğradığı kar kaybının/maddi zararın 54.000,00 TL olabileceği açıklanmıştır. Dosya kapsamına göre, davacının iş ürünlerinin davalı tarafından kopyalanması nedeniyle davacının ne miktarda bir maddi zarara uğradığının kesin olarak tespiti mümkün değil ise de mahkemece hükme alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibar edilebileceği, diğer bir deyişle dava konusu çalışmaların kopyalanması nedeniyle davacının 54.000,00 TL zarara uğradığının kabulünde bir isabetsizlik olmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan, şayet, uğranılan maddi zararın miktarı zarara uğrayan tarafından tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, TBK’nın 50. maddesi uyarınca somut olayın olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirlemelidir. Somut olayda da haksız rekabetin varlığı nedeniyle davacının uğradığı zararın tam olarak tespiti mümkün olmadığından, bilirkişilerce tespit edilen 54.000,00 TL, Dairemizce TBK’nın 50. maddesi kapsamında hakkaniyete uygun görülmüş ve bu miktar hüküm altına alınmıştır.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden ve Dairemizce de ilk derece mahkemesi kararına, hüküm altına alınan maddi tazminatın, TBK’nın 50. maddesine uygun olduğu yönünde gerekçe eklendiğinden, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş, ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan manevi tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karşın davacı yanca bu yönden bir istinaf itirazı ileri sürülmediğinden, hüküm altına alınan manevi tazminata ilk derece mahkemesi gibi dava tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/09/2021 gün ve 2016/803 E. – 2021/597 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile 54.000,00 TL maddi tazminatın 12/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken toplam 4.371,84 TL harçtan, peşin ve ıslah harcı olarak 1.434,88.TL alınan mahsubu ile bakiye 2.936,96.TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan ve davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilip yalnızca davalı istinafı üzerine ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması karşısında davalı aleyhine hüküm kurulamayacağından, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.820,00.TL, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden 4.080,00 TL olmak üzere toplam 11.900,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT’nin 10/2. maddesi de gözetilerek belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 5.450,00.TL bilirkişi ücreti, 918,60‬.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 33,40.TL tebligat ve posta masrafı, 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 6.564,1‬0‬‬.TL yargılama giderinden, davanın kabul ret oranına göre belirlenen 5.001,21TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Mahsup edilen 1.434,88.TL peşin ve ıslah harcı, 29,20.TL başvuru harcı toplamı olan 1.464,08‬.TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 62,00.TL posta masrafı, 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 224,1‬0.TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre takdiren 53,35.TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
12-Davacıdan alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
13-Davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 1.092,96.TL nispi istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya iadesine,
14-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip