Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/20 E. 2022/1476 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/20 – 2022/1476
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/20
KARAR NO : 2022/1476
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2020
NUMARASI : 2020/85 E. – 2020/329 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/11/2020 tarih ve 2020/85 E. – 2020/329 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin… sayılı ve “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu,…kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın YİDK’nın 2020-M-39 sayılı kararı ile yerinde görülmeyerek reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında benzerlik olduğunu, tarafların markalarının kapsamında yer alan malların da ayniyet ilişkisi içinde bulunduğunu, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığını, müvekkiline ait markadaki “…” ibaresinin İspanyolca’da “Tüm” anlamına geldiğini ve müvekkilinin markasının “…” kavramına işaret ettiğini, davalıya ait markadaki “…” ibaresinin de aynı manaya gelmesinden ötürü, dava konusu markanın da “…” kavramına işaret ettiğini, markaların kavramsal olarak benzediğini, davalının başvurusunun ilaç emtiası için tescil edilmek istense de esasında vitamin olduğunu, doktor ve eczacı gözetimi olmadan reçetesiz dahi eczanelerden vasat tüketici tarafından satın alınabileceğini ileri sürerek, davalı …YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, taraf arkaları arasında benzerlik bulunmadığını, ihtilaf konusu iki markanın da sonunda bulunan “…” ibaresinin “…” kelimesinin kısaltması olduğunu, ürünlerin içeriği göz önüne alındığında bu ibarenin kullanılmasının son derece doğal bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru kapsamındaki 05. sınıftaki mallar ve hizmetlerin davacının itiraza mesnet markası ile aynı/aynı tür/benzer oldukları, başvurunun standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…” ibarelerinden oluştuğu, davalının marka başvurusunda yer alan “…” kelimesinin, özellikle … ilaçlarında ve sağlık destek ürünlerinde oldukça yaygın bir şekilde “…”in kısaltması olarak kullanıldığı, “…” kelimesinin ise İngilizce’de “toplam, tutar, hepsi, yekun” v.b. birçok anlamlara geldiği, davacının markasının da “…” ve “…” kelimeleri ile oluşturulduğu, “…” kelimesinin dilimizde yaygın bilinen, ilk akla gelen bir anlamı olmamakla birlikte, İspanyolca’da “her şey” anlamına geldiği, taraf markalarında ortak unsurun “…” ibaresi olup, bu ibarenin “…” kelimesinin kısaltılması olarak kullanıldığından, ilgili sektörde ayırt ediciliği düşük bir ibare olduğu, bu yüzden de taraf markalarının karşılaştırılması esnasında, markalarda ortak olan “…” ibaresinin mevcudiyetinden ziyade, markaların genel görünümlerinin ve diğer unsurlarının irdelenmesinin gerektiği, davacının “…” ibareli markasının farklı seslerle başladığı, bu noktada 5 harfli “…” ibaresi ile başlayan davalı marka başvurusu ile farklılaştığı, ülkemizde ve Dünyada “…” kelimesinin kullanım alanının ve bilinirliğinin, “…” kelimesinden daha yaygın olduğu ve tüketicilerin bu kelimeye aşinalığının bulunduğu nazara alındığında, “…” kelimesini içeren bir marka ile “…” kelimesini içeren bir markanın birbiri ile bağlantılı olduğunu düşünmeleri ihtimalinin düşük bulunduğu, 05. sınıfın genel tabirle insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar ve kimyasal ürünlerden oluştuğu, diğer yandan dava konusu başvuru kapsamında “ilaçlar” dışında kalan emtialar bakımından da markalar arasında karışıklığa sebebiyet verecek bir benzerliğin olmadığı, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin de bulunmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, dava konusu emtiaların tüketicilerinin yalnızca doktorlar ve eczacılar olmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markalarının kapsamındaki 05. sınıf mallar aynı tür ise de tarafların markalarındaki ortak “…” ibaresinin, özellikle … ilaçlarında ve sağlık destek ürünlerinde oldukça yaygın bir şekilde “…”in kısaltması olarak kullanıldığı, dolayısıyla ayırt ediciliği düşük bulunan bu kelimenin ortak olmasından yola çıkılarak, taraf markalarının benzer kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, davalının başvurusunda yer alan “…” ibaresinin ülkemizde yaygın kullanım alanı ve bilinirliği nazara alındığında, davacının ülkemizde bilinen bir anlamı olmayan “…” kelimesi ile başlayan markası ile davalının başvurusunun karıştırılma ihtimalinin olmadığı, tarafların markaları arasında gerek 5. sınıftaki ilaçlar, gerekse ilaçlar dışındaki diğer 5. sınıf mallar yönünden iltibasa sebebiyet verecek bir benzerliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacıdan alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/11/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.